Yazılan kime göre neye göre oluşmuştur?
Benim tercihlerim mi? Bana sunulan zorunlulukların açtığı yol mu?
Hayır!
Ben yazdım ben mi oynuyordum?
Bir cümle bile hayatımı değiştirir miydi?
Satırlara başlamadan kurgulanan o cümleler miydi benim yazılanı yaşamam?
Ben yazmadım ama o sayfaları boş bırakacağım. Ben bana sunulanı yaşamak değil,sunduğumu yaşatmak istiyorum.Aras'ın söylediği şeyler benim tavana bakıp düşünmeme sebep oluyordu. Onu öylece bırakıp gitmiştim. Dönseydim ona inanır mıydım? İnanırdım elbette. Olmayacak bir şeye kapılmak istemediğim için mi arkamı dönmedim?
Ya da gerçek olacak olma olasılığını düşündüğüm için mi?
Bir sağa bir sola dönmeye başladım. Onunla yolum kesiştiği andan itibaren hayatım eskisi gibi olmadı. Belirsizlik içinde yaşamaya,cevabını bilmediğim sorulara yüklendim. Ne kaçabiliyordum ne de kurtulabiliyordum.
O cümleleri bana söylerken ki sıfatım neydi?
Seviştiği kadın? Bir arada yaşadığı yabancı? Sırrını öğrenen biri?
Bir zavallı?
Kafamı yastığa gömüp çığlık atmaya başladım. Yattığım yer bana batıyordu. Doğruldum ve etrafa baktım. Hava aydınlanacaktı biraz sonra. Yataktan kalktım ve komodinin üzerinde ki sigara paketimi ve çakmağı alıp odadan ayrıldım. Evin içinde tek bir ses yoktu. Sessizlik beni hep korkutmuştur. Çünkü sessizlik benim yalnızlığımı bana haykırıyordu. Evet sessizdi ama ben o gürültüyü duyuyordum. Bahçeye çıktığımda derin bir nefes aldım. Bu bahçeyi önceden çok seviyordum. Annem ile geldiğimiz de burada oturur,bu saatlere kadar sohbet ederdik. O zamanlara dönmeyi isterdim. O zamanların da bana dönmesini isterdim."Anne! Sürekli kahve içiyorsun yetmedi mi sabah olacak zaten?!"
"Oyalanmak için kızım yargı yapmayı kes."
Yüzümü buruşturdum ve annem sahte bir gülümseme ile bana baktı.
"Yargı mı ne haddime?! Senin gibi bir kadına hemde!"
Alayla güldüm ve annemde gülmeme karşılık güldü.
"Son saatlerinin keyfini çıkar Alçin,yarın erkenden uyuyacaksın."
"Düşünüyorum anne düşüncelerim uyutmuyor belkide."
Annem kaşlarını çattı ve yönünü bana çevirdi.
"Ne düşünüyorsun bakalım?"
Heyecanla anneme döndüm.
"Aşkı anne, aşkı."
Annem gözlerini kapattı ve başını iki yana salladı. Derin bir nefes aldı ve gözlerini tekrar açtı.
"O çocuk olduğunu söylersen gerçekten annen oluşundan şüphe edeceğim."
"Hayır anne! Koray benim arkadaşım!"
"Ama Koray seni arkadaş gibi görmüyor."
Gözlerimi devirdim. Elbette bu doğru değildi.
"Hayır anne nereden çıkardın bunu?!"
"Anladım ben."
"Ama ben aşkı bir kişiden anlamak istemiyorum anne,ben aşkı anlamak istiyorum kişiyi değil."
Annem güldü sadece.
"Yaşın çok küçük Alçin,bunu öğrenmek yaşa bağlı değil tabii... yaşamanı ve anlamanı istemiyorum ne yalan söyleyeyim."
Elbette annemden olumlu bir şey beklemiyordum ama bunu da beklemiyordum.
"Yaşarsan feda edeceğin çok şey olacak. Aşkı yaşamak için fedakarlık yapmaya hazır mısın? Anlaman için kendi inancını yitirmeye hazır mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH SATIR (+18)
ChickLitKader. Kader herkesi bir araya getirirdi. Belki bir çift gözü tanımak isterdin ama o gözler seni istemezdi. Bir gün Bir gün o gözler senin gözlerinden başka bir şeye bakmayacaktı. "Gözlerinin içinde kendimi güzel görüyordum ben bir tek." "Kendine...