"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. Bunu sonuna kadar götüremediysen, kabahat senin değil... Bana hakikaten yaşamak imkânını verdiğin birkaç ay için sana teşekkür ederim. Böyle birkaç ay, birkaç ömür kıymetinde değil midir?.."
Bu defa kaybetmeyecektim. Ben inanıyordum. İlk defa inanıyordum. Ben onun yanına sığındım o gece.
Ona sığındım
İnancımı benden almasına izin vermeyeceğim. Kimsenin!O benim ilk defa inanışımdı. O benim ilk görüşte inancımdı. Hislerimi gösterendi gözlerine bakınca beni gösterendi. O gözlerinde kendimi görmek istiyordum. Bir kadının gözlerinde kendimi görmek istiyordum.
Hızla odamdan çıktım koşar adımlarla asansöre yürüdüm. Gitmeyecekti. Onu kurtaracaktım. Onu kendime saklayacaktım. Geç kalmış mıydım? Onur onu götürmüş müydü? Kahretsin neden ona engel olmadım neden o işlerle uğraştım? Onu kendi ellerimle gönderdim ben acıya. Haketmiş miydi? Kendi ellerimle tıkmıştım onu yalanlara. Neden? Gözleri için mi? Sesi? Güzelliği?
Onun gözlerinde kendimi gördüğüm içindi.
Onun gözlerinde bir tek güzel görmüştüm kendimi.Asansöre bindim ve en alt katı tuşladım. Hilde'nin aramasının üzerinden sadece bir dakika geçmişti ve ben kafamda bütün felaket senaryolarını kurmuştum. O kız düşman değildi. O kız bana dost olacaktı. O bana kendini çoktan kanıtlamıştı ve ben onun kanıtına inanmıştım.
İlk görüşte gözlerinden anlamıştım.
Garaja indim ve arabama doğru koştum. Geç kalmıştım çok geç kalmıştım. Telefonumu aldım Onur'u aradım açmıyordu. Kaç defa aramıştım hiçbir çağrıma yanıt vermemişti. Onur haklı mıydı? Aşık mı olmuştum? Neyin telaşına düşmüştüm böyle? Son gaz garajdan çıktım. Belki yetişirdim kurtarırdım onu. Onur hain olduğunu düşünüyordu. Aramıza girmek için beni tavlamak istediğini düşünüyordu. Beni öldürmek için gelen bir yem olduğunu düşünüyordu. Değildi Alçin beni öldürmek istemiyordu. Alçin yem değildi hain değildi. O yalan söylememişti o doğruyu söylemişti. Eve doğru sürmeye başladım. İş çıkış saatine denk gelmiştim deli gibi trafik vardı. Böyle devam ederse ben buradan çıkamayacaktım. Zamanım daralıyordu. Telefonumdan saate baktım. 16.50 yetişemezdim aradan saatler geçmişti. Onur çoktan onu öldürmüştü. Bir mezarı bile ona çok görürdü. Onur'u bu şekilde kızdıran ne olmuştu? Durduk yere neden bu denli öfkelendi? Günlerdir kızın bende olduğunu biliyordu o zaman değilde neden şimdi? Acısını biliyordum asla geçmeyecekti ama acısını masum birinden çıkarmasına izin vermeyecektim. Kıza haksızlık yapmayacaktım o masumdu. İlk defa birinin masum olduğunu kendi gözlerimle görmüştüm.Trafik bitmek bilmiyordu dakikalar geçmişti ve ben olduğum yere çakılı kalmıştım. Yavaş yavaş ilerliyordu. Bir boşluk bulduğum an basıp çıkacaktım buradan. Bir kaç dakika daha bekledim ve evet ışık yandı herkes ilerlemeye başlamıştı. Sol tarafta ki şeride geçtim ve arabaların bir kısmına makas atarak ilerlemiştim. Kaza yapabilirdim buna çok müsaittim ama şuan burada kaza yaparsam hem kendi hayatımı hemde kızın hayatını bitirebilirdim. Son makas daha ve evet çıktım trafikten. Telefonumu aldım ve Onur'u tekrar aradım açmıyordu. Gaza bastım ve otoban yerine başka bir yoldan gitmeyi tercih ettim. Orada trafik az olacaktı ve ben yetişmiş olacaktım.
Hızla sürüyordum arabayı kafamda bir sürü ses vardı asla susmuyordu. Gittikçe daha da çok artıyordu. Nasıl susturacaktım bu sesleri? Parmağımı arabanın radyosuna yönlendirdim bir ses olması kafamda ki sesi bastırırdı belki. Şarkı bile çıkmıyordu defalarca kez değiştirmiştim. Sanki araba bile kafamda ki seslerin susmasını istemiyordu. Bir kaç kanal daha değiştirdim. Kafamda ki sesi bölen tek bir ses olmuştu telefonumun sesi. Cebimden çıkarmamla ekranda ki isim kafamı susturmuştu. Hilde arıyordu. Hiç beklemeden açtım.
"Aras!" Sesi çok kötüydü ağlıyordu acı çekiyordu.
"Geliyorum en fazla on dakikaya oradayım bekle beni."
"Aras onlar gitti kızımı götürdü!" Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
"Bulacağım onları geliyorum." Konuşamıyorum sırf ona güç olsun diye cevaplıyordum.
"Kızımı benden almasınlar Aras ben birini kaybettim ikincisini kaldıramam." Kalbim tekledi. Hilde Alçin'i çok sevmişti. Kendi kızı ile onu eş tutuyordu ölen kızını. Yasemin'in yerine Alçin'i koyuyordu. Alçin ona teselli olmuştu.
"Geliyorum az kaldı." Gaza dahada çok yüklendim.
"Ne olur Aras çabuk gel!" Kapattım telefonu onada yetişeceğim. Hilde'yi o halde bırakmayacağım ona bir acı daha yaşatmayacağım. Hilde için mi yapmak istiyordum bunu? Ne için istiyordum? Dahada çok gazladım iki dakika sonra evde olacak kadar hızlı sürüyordum yolları görmüyordum. Telefonumu tekrar elime alıp Ufuk'un numarasını tuşladım.
"Efendim abi."
"Onur'u bul."
"Mekandadır abi o." Oraya gitmezdi onu ilk bulacağım yerin orası olduğunu biliyordu.
"Değil, bul o piçi!"
"Tamam abi iki dakika ver bana." Sonlandırdım aramayı ve evin alt sokağına kendimi atmıştım. Bu yol çok çabuk geçmişti. Hiç bitmeyen yol ilk defa bitmişti. Sağa döndüm ve evimin kapısının önündeydim. Kapı açıldı ve hızla içeriye girdim. Hilde kapının önünde oturmuş dizlerine vurup ağlıyordu. Arabayı durdurdum Hilde'ye ne diyeceğimi düşünüyordum. Nasıl teselli vereceğimi düşünüyordum. Ona baktım oda bana doğru bakıyordu. Yanına gitmeye güç bulmaya çalışıyordum. Hilde ayaklandı ve bende arabadan indim. Bana doğru koşuyordu ben olduğum yere çakılıp kalmıştım. Nefes almaya çalışıyordum. Bu sefer Hilde'nin başına gelen şey düşmanımızdan olmamıştı. Bizzat benim dostum yapmıştı. Hilde yanıma ulaşır ulaşmaz bana sarılıp ağladı. Sonra kafasını çekti gözlerime baktı.
"Senin yüzünden oldu!" Bunu duydum geberdim.
"Ona doğruyu söylemedin ona hiçbir şeyi anlatmadın. Onur kızımı senin yüzünden öldürdü!" Bir kere daha öldüm.
Öldürdü

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH SATIR (+18)
Literatura KobiecaKader. Kader herkesi bir araya getirirdi. Belki bir çift gözü tanımak isterdin ama o gözler seni istemezdi. Bir gün Bir gün o gözler senin gözlerinden başka bir şeye bakmayacaktı. "Gözlerinin içinde kendimi güzel görüyordum ben bir tek." "Kendine...