27. Bölüm

259 40 45
                                    

27. BÖLÜM

Vote ve satır arası yorum yapmayı unutmayın<3

Tanıtım davetine gidiyoruzz! Azıcık olay çıksın istedim.

Sanki yeterince olay yokmuş gibi.

Melisa'nın bakış açısından

1 hafta çoktan geçmişti. Bugün tanıtım daveti vardı. Yarım saate orada olmamız gerekirken ben yatağımda uzanıyordum. Kollarımı iki yana açmış tavanı izliyordum.

Beste, beni yandan dürttü. "Hadi. Nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun?" Dedi.

"Asıl sen nasıl bu kadar heyecanlı olabiliyorsun?"

Başımda dikilince izlenme duygusunun verdiği his ile gözlerimi açtım. İsteksizce ona baktım. Başını öne doğru eğmiş bana bakıyordu. "Geç kalacağız." Dedi uyarırcasına.

Oflayarak yatakta doğruldum. Ellerimle saçlarımı düzeltmeye çalıştım ama karman çormandı. Elime tarağı alıp saçlarım ile mücadele etmeye başladım.

Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Hafta sonları evde yatmak için değil midir? Ne diye daveti hafta sonuna koyuyorlardı ki?

***

Davetin yapılacağı salona gelmiştik. Arka giriş kapısının dışında oturuyorduk. Hava kararmak üzereydi. Hoş bir hava ve üşütmeyecek bir rüzgâr vardı.

Arkamdaki taşlara yaslandım. Evren ve Arda, biraz daha ileride sohbet ediyorlardı. Önümüzden 3-4 kişi geçip içeriye girdi. Beklediğimden daha kalabalık olacaktı.

İçeride hepsiyle tanışmak zorunda kalacaktım. Bunca insanın ismini aklımda tutamazdım ki...

"Kendimi Bizans sosyetesinde gibi hissediyorum. Herkesin adını öğrenmek zorunda mıyım?" Dedim.

Beste yanıma oturdu, "Ben herkesin adını biliyorum." Dedi.

Alaycı bir ifadeyle ona döndüm. "Atlanta'nın gelecekteki yöneticisi olacaksın. Sence de olması gereken bu değil mi?" Dedim.

Yüzünü buruşturdu, "Ben böyle bir şeyi istemiyorum. Keşke ablam hayatta olsaydı." Dedi buruk bir şekilde.

Beste'nin bir ablası vardı. 7 yıl önce suikast sonucu öldürülmüştü. Bu sırada Beste de ablasının yanında olduğu için normalde bu konu hakkında asla konuşmazdı. Birden konusunu açmasına şaşırmıştım.

"Bence yönetici ailenin başına geçmek güzel olabilirdi." Dedim.

"Senin için söylemesi kolay tabi. Abin uğraşıp duruyor." Dedi.

Hiçbir şekilde ailenin başına geçebileceğimi sanmıyordum. Doğum sırasına göre sıralanıyordu. Abimden sonra sırada Evren vardı. Benden birkaç dakika daha büyük olmanın avantajını yaşıyordu.

"Abim, kişiliğinin aksine garip bir şekilde çok fazla sorumluluk sahibi." Dedim.

Evren yanımıza gelirken "Abimi mi çekiştiriyorsunuz?" Dedi. Sanırım uzaktan bir şekilde duyup gelmişti.

"Çekiştirilecek bir yanı olsa... Her şeyi çok kusursuz geliyor bana." Dedim.

Dudaklarımı büzdüm. Abim çok harika bir insandı.

Evren, "Abisine hayran küçük bir kız çocuğu gibisin." Diye dalga geçti.

Beste, yandan parmağını salladı. "Çekiştirilecek bir yanı var." Dediğinde yanlış duyduğumu sanıp şaşkınlıkla Beste'ye baktım.

Atlanta'nın Kalbi | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin