''Aman Tanrım!'' dedim ağzımdaki browniyi adeta kusarak.
Ara ara dün olanların etkisiyle travma yaşarmış gibi tepkiler veriyordum.Bana şaşkınca bakan anneme döndüm.
''Browni....çok şekerli anne.'' bana yöneldi ve browniden bir parça koparıp ağzına attı.
''Yoo..'' boğazımı temizlemek için birkaç kez öksürürken yalan arıyordum.
''Bence öyle.Bir dahakine bu kadar şeker koyma.'' diyerek tabağı tezgaha bıraktım ve odama sıvıştım.
Dün beni duymuştu.Onu kıskandığımı duymuştu ve rezil olmuştum.Üstüne üstlük odadan çıkarken de düşmüştüm ve kalçam morarmıştı.Dün felaket bir gündü.Şuan onunla konuşmaya utanıyordum.
O bu kadar seksiyken sen onun karşısına palyaço gibi çıkmıştım.Bu da ayrı bir rezaletti.
Wattpad'e girip profiline baktım.
*Çevirimiçi*
Mesaj atmaması için tanrıya adeta yalvarırken telefonumun mesaj melodisi duyuldu.
DarkRainy0987 kişisinden bir mesaj.
-Utanma ama Küçük Yazar ;) Duymamış gibi yapabilirim...
''En iyisi bilmiyormuş gibi yap.'' dedi iç sesim, bir olaya dahil olmasa olmuyordu.
''Hayır yapmayacağım.''
''Dün beni dinleseydin suya düşmezdin.Komşuna ve partideki diğer insanlara olan rezilliğini de unutmayalım istersen.'' haklı olabilirdi.
''Ama seni dinleseydim onunla hiç konuşamaya da bilirdim.''
''Hayır konuşurdun.'' inatlaşmaktan vazgeçip onu dinlemeye karar verdim ve mesaj attım.
-Neyi?
Birkaç dakika sonra mesaj geldi.
-Bilmiyormuş gibi yapma, anlayabiliyorsun..
Hemen mesaj attım.
-Evet anlıyorum.Şimdi sus.
-Hadi ama, beni üzüyorsun :(
Alaycı kişiliğinden asla kopmuyordu.
-Üzüldüğün filan yok.Neden benimle konuşuyorsun? Dünkü kızın yanına gitsene.
Mesajı gördü ve birkaç dakika sonra çevrimdışı oldu.Ciddi miydi? Gerçekten gitmiş miydi yani?
'Birileri kıskandı;)' filan demesini beklerken gitmişti.Çok sinir bozucu!
Telefon çaldığında aşağı indim.Annem telefonu açıp bir şeyler söyledi ve bana döndü.
''Alexis, bir arkadaşın.Ders notları için arıyor.'' telefonu alıp sıkıntıyla ofladım.
''Ne var? Ders notları için başka birini arayamıyor musun? Neden derste uyuyup sonra çalışmak için ders notlarını benden istiyorsun!'' sinirimi telefondaki kişiye patladığım için pişmanlık duymuyordum.Derste yan gelip yatıp sonra beni arayamazlardı.
Karşı taraftan bir gülme sesi geldi.
''Selam, Küçük Yazar.'' ses, beni adeta büyülerken sarhoş gibiydim ve vücudumun her bir yanı ateş içindeydi.Bu çocuk neden beni bu kadar büyülüyordu?
''Sana onun yanına gitmeni söylemiştim.'' dediğimde derin bir nefes alıp konuştu.
''O artık burda değil.Diğerleri gibi.''
''Hı!?'' ne demişti o? 'Diğerleri gibi'? Tek gecelik mi yaşıyordu.Aman Tanrım!
Kahkaha attı.
''Sadece şakaydı.O benim kardeşim Alex.''
''Kardeşin sana Arda mı diyor?'' derken içimde ciddi bir rahatlama hissi vardı.Tek gecelik yaşaması beni bitirirdi.Ciddi anlamda.
''Evet diyor.Her neyse.''
Ne diyeceğimi bilemiyordum.Ağzıma gelen ilk şeyi söyledim.
''Buluşmak istiyorum.'' kısa süreli bir sessizliğin ardından yanıtladı.
''Zamanı gelince Alex.'' adımı ağzında duymak beni sarhoşa çeviriyordu.
''Bu kadar etkileniyorsan sana yalnızca Küçük Yazar diye hitap ederim.'' dediğnde gözlerim büyüdü.
''Düşünce okuma gücün mü var!''
''Saçmalama.'' bir süre sessiz kaldık.
''Alex, hikayenin yeni bölümünü bekliyorum.Ne kadar berbat yazsan bile hikayene bulaşmış sıradanlık kokusunu seviyorum.'' ve ardından telefon kapandı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK YAZAR
Roman pour AdolescentsOnunla tanıştıktan sonra adım Alexis değil Küçük Yazar olmuştu.Ben bunu ne kadar kabul etmesem de o ölürken bile bana Küçük Yazar demişti.İstesem de istemesem de ben onun Küçük Yazarıydım. Umudun, kaybetme korkusunun ve gerçekliğin hikayesi.