MEDYA - ALEXİS'İN GİYDİKLERİ
- Alexis Ağzından -
''Tamam, nasıl yapıldığını öğrendim.'' dedim gülümseyerek.
''Buna sevindim.Markette satılanlardan çok daha güzeller,değil mi?'' dediğinde başımı salladım.
''Gerçekten öyleler.Ama bu yaşıma kadar neden hala bunlardan içmediğime inanamıyorum.'' Yeşim Anne güldü.
''İçmedin, çünkü yabancı ülkelerde bunları kafeler satmazlar.Satan varsa da tadı kesinlikle evde yapılanlar gibi değildir.Bunu yaparken kullandığımız malzemeler tamamen orijinal ve sağlıklı.'' başımı salladım.
Yeşim Anne mutfaktan çıkarken, bende yeni yaptığımız taze hoşafı buzdolabına koymak için arkamı dönmüştüm ki, beni izleyen bir Ardayla karşılaştım.
''Nasıl bu kadar sevimli olabiliyorsun?'' yanaklarım kızarmaya başlarken, sırıtmaya başladı.
''Domates kız.'' buzdolabını açıp hoşafı dolaba koydum ve ona baktım.
''Beni utandırmaktan zevk mi alıyorsun?'' sırıtması bir an olsun suratından silinmedi.Tam ağzını açmış bir şey diyecekken, Ali Baba mutfağa teşrif etti.
''Hadi bakalım çifte kumrular, kahvaltıyı da ettik, şimdi siz gezmeye biz dinlenmeye.'' dediğinde ona gülümsedim.
''O zaman ben giyineyim.''deyip yukarı çıktım.
Bavulumdan siyahlı bir kombin çıkarıp giyindim ve saçlarıma ellerimle şekil verip aşağı indim.
''Ben hazırım.'' Arda da benim gibi siyahlar içerisindeydi.
''O zaman çıkalım.'' dediğinde başımı salladım.
---------------------------
Eğlenceli bir günün ardından eve dönmüştük ve Arda zırt pırt evlenme konusunu açmıştı.Bu beni ne kadar sıksa da, geçiştirmelik cevaplar vermiştim.Onunla ne kadar mutlu olabileceğimi biliyordum, beni sevdiğinden de emindim.Ve ona güvenim kesinlikle tamdı.Ama ben hazır hissetmiyordum.Daha lise son sınıf öğrencisiydim ve evlenmek...benim için çok erkendi.
Benim kurduğum bir kariyer hayatım vardı ve Arda, onun basketbol işleri ve diğer şeyler.Bana çok tuhaf geliyordu.
Uyuşturucu bağımlısı bir kardeşi vardı ve o tehlikeli bir tipti.Hakkında doğru düzgün hiçbir şey bilmiyordum.Bilmek istiyor muyum ondan da emin değildim ama evlenmek çocuk oyuncağı yada birkaç günlük heyecandan ibaret değildi.Evlenmek zor bir işti.
Bir kere paramızın olması gerekiyordu.İkimizin de parası yoktu.Kolejden aldığımız burslarla yetiniyorduk ve benim bir evim bile yoktu.Onun evi olabilirdi ama ben daha evine hiç gitmemiştim, bizim için şuan yaşadığımız şey bile zordu ama umursamıyorduk.Bu cidden çok tuhaftı.
''Hey, ne düşünüyorsun?'' dedi Arda gülümseyerek.
''Hiç...hiçbir şey.''
- 2 Hafta Sonra -
Çoktan dönmüştük ve ben döndüğümüz gibi Simon'la aramızda olan saçma sapan oyuna bir son vermiştim.Şuan işler yolunda gidiyordu ama Arda durup durup evlenme konusunu meydana çıkarıyordu.Sorularından artık kurtulamamaya başlamıştım ve bu konuyu her açtığında içime öküz oturuyordu.
Şuan ise okul koridorlarında adeta koşuşturuyordum çünkü Bay Smith beni acilen odasına çağırmıştı.
Kapısını çalıp içeri girdiğimde bana gülümseyerek bakıyordu.
''Merhaba Alexis, otur lütfen.'' koltuğa oturup Bay Smith'e dikkatle bakmaya başladım.
''Seni tebrik ediyorum Alexis.California Hızlı Eğitim Okulu'na kabul edildin.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK YAZAR
Teen FictionOnunla tanıştıktan sonra adım Alexis değil Küçük Yazar olmuştu.Ben bunu ne kadar kabul etmesem de o ölürken bile bana Küçük Yazar demişti.İstesem de istemesem de ben onun Küçük Yazarıydım. Umudun, kaybetme korkusunun ve gerçekliğin hikayesi.