KÜÇÜK YAZAR

-15-

''Tanrım, midem çok bulanmaya başladı, üzgünüm çocuklar..'' diyerek üst kata çıktım.Lavabo büyük ihtimalle oradaydı.
İlk kapıyı açtığımda sırıttım.Burası Arda'nın buradaki odası olmalıydı.Işığı bulup yaktım.Simsiyahtı.Siyah duvarlar, siyah çarşaflar, siyah perdeler.Her şey siyahtı.Banyonun kapısı bile siyahtı.Kapıyı kapatıp kilitledim ve odayı gezdim.
Yatağın yanındaki komidinin çekmecesini açmamla şoka girdim.Şoktan çıktığımda sırıtmam büyüdü.Beyaz bir çerçevenin içinde, facebook'a koyduğum bir fotoğrafım vardı.Fotoğrafımı bastırmıştı.
Objektife bakıp sevimlice sırıtmıştım.Bir hamaktaydım.Üzerimde beyaz bir kapüşonlu vardı.Altımda da lacivert bir eşofman altı.Birkaç ay önceydi.Mai,ben,Fean ve Henry ile gittiğimiz üç günlük tatil.
Çerçeveyi elime alıp arkasını çevirdim.Çevirmemle gözlerim doldu.
'Siyah hayatımın içindeki tek beyaz, seni seviyorum.' 
''Aw, Arda..'' diyerek gözümdeki yaşları sildim.
Kapının açılmaya çalışmasıyla elimdeki çerçeve yere düştü ve camı kırıldı.
''Aman Tanrım..'' çerçeveyi hızlıca ters bir şekilde komidine koydum ve çekmeceyi kapattım.Lavaboya girip sifonu çektim ve sakince odanın kapısını açtım.
''Odamda ne halt yiyorsun?'' dedi Arda tıslayarak.
''Tuvaleti arıyordum, senin odanda tuvalet olduğunu görünce giriverdim.''
''Odamı karıştırmadığına emin misin?''
''Tabikide eminim.Yok bir de karıştıracaktım, sende yani.''
''İçeriden kırılma sesi geldi ama?'' güldüm.
''Diş fırçası koyma şeyini düşürdüm.Biraz çatladı kusura bakma.''
''Neyse, miden iyi mi?'' başımı salladım.
''İyiyim.''
''Aşağı inelim mi?'' başımı salladım.
''İnmesek? Çok kalabalık ve başım ağrıyor.'' güldü.
''Gel Küçük Yazar, gel.'' odasının kapısını açıp içeri girdiğinde bende onu takip ettim.
''Bi şeyler içer misin?'' dedi ben yatağa otururken.
''Tekila.'' dedim gülerek.
''Ne?'' demesiyle kahkaha attım.
''Çocukluğumdan beri tekilanın tadını merak etmişimdir.''
---------------------------------
Her şeye gülüyordum.
''Arda, biliyor musun ilk defa seninle tekila içtim-hı ve bu-hı çok eğlenceliydi.'' bana bakıp sırıtıyordu.
''Ne sırıtıyorsun-hı tatlı çocuk?''
''Tatlı çocuk mu?''
''Hayır-hı, tatlı,yakışıklı,etkileyici,gizemli,büyüleyici-hı çocuk...'' ve bir kahkaha attım.Kalktım ve boynuna eğildim.Kokladım.
''Çok güzel-hı kokuyorsun-hı yakışıklı.''
''Kendinde değilsin Alex.''
''Adımı ağzından duyduğumda-hı bile, kalbimin nasıl attığını bilemezsin.'' kendimde değildim ve ne dediğimi bilmiyordum.Çok içmiştim.
''Alex, deliriyorsun.'' kahkaha attım.
''Elini ver bana.'' 
''Ne?''
''Elini-hı, bana ver.'' elini bana uzattı.Tuttum ve kalbimin üstüne tuttum.
''Şimdi bana bir iltifatta bulun.İçtenlikle-hı söylenen bir iltifat-hı olsun.''
''Beni gerçekten etkiliyorsun.'' kalbim hızlandığında güldüm.
''Bende yarattığın-hı etkiyi-hı görüyor musun Arda?''
''Yat ve uyu Alex.''
''Gece daha yeni baaaaşlıyooor!'' diye bağırdığımda eliyle ağzımı kapattı.
''Sussana be!''
''Susmak veya susmamak, hepsi-hı bizim seçimimizdir komutanım!'' kahkaha attı.
''Saçmalıyorsun.''
''Saç malanmaz taranır!'' 
''Yat artık.''
''Emret komutanım!'' deyip uzandım.
''Şimdi sana benim tişörtlerimden birini vereceğim ve sende banyoda giyineceksin.'' güldüm.
''Neden burda giyinmiyorum? İstersen senin için bir Victoria Secret düzenleyebilirim?'' dedim muzipçe.
''Sabah olunca bunları sana hatırlatacağım.'' güldüm.
''Hatırlat asker!'' tişörtü fırlatınca ayağa kalktım.
''İleriii marş! Sol sol sol sağ sol!'' diyerek banyoya girdim.

----  Arda Ağzından ---

''Ardaaa!'' 
''Ne var?''
''Fermuarımı açamıyorum!'' gözlerim büyüdü.
''Aman Tanrım.''
''Buraya gelsene bee!'' gözlerimi kapatıp banyoya girdim.
''Pişt, utanmasana yakışıklıı, burda yabancı mı var?''
''Alex gerçekten...'' fermuarını bulup açtım.
''Al geri zekalı kız, al.'' çıkarken dediklerini duyup güldüm.
''Aaa çok ayıp ama aşkımm, geri zekalı felan..'' kapıyı kapatıp giyinmesini bekledim.Bir süre sonra kapıyı açtı.Tişörtüm dizinden bir karış yukarıdaydı.
''Nasıl olmuşuum?'' dedi gülerek.
''Yat ya, of.''
''Hooo! Şuradaki futbolcuya bir sarı kaaart!'' dedi beni göstererek.Sarhoşken kesinlikle çekilmiyordu.
Yanına ilerleyip onu yatağa ittim.Kahkahası kulaklarıma dolarken yataktaki yastığı alıp kafama vurdu.Kısa bir süre sonra yastık savaşı başlamıştı.Her yer tüy olmadan önce onun elindeki yastığı aldım ve onu duvara yasladım.
''Oyun bitti.'' dediğimde bakışlarının dudaklarıma kaydığını fark ettim.
''Beni sakın öpme.'' dediğimde sırıttı.Küçük bir öpücük kondurup geri çekildi ve bağırdı.
''Yaşasın yaramazlıııııııık!!!'' kollarımdan haylazca kurtulup koşturmaya başladı.
''Hıaaa, sağ taraftaki düşman kuvvetleri bombandımana geçtiii!'' deyip elini silah yaptı ve bana ateş etmeye başladı.
''Ölsene be salak düşman!'' diyerek vurmaya devam ettiğinde sabır diliyordum.
''Sağ taraftaki düşman kuvvetleri ruhsuzzz, sol tarafa geçin askerlerimm!'' diyerek tuvalet kapısına ateş etmeye başladı.
''Salak kız.Hemen yatağa yat.'' dedim sabırla.
''Savaşıyorum be, kör müsün!'' dedi ve dıkşın dıkşın sesleriyle savaşına devam etti.
Bir süre sonra durdu ve yanıma geldi.
''Arda?''
''Hm?''
''Sonsuza kadar siyah hayatının tek beyazı olabilir miyim?'' sinirlerim tepeme yükselirken sakin olmaya çalıştım.
''Hani odamı kurca-
Baş parmağını dudağıma bastırdı ve fısıldadı.
''Shhh...'' yutkundu.
''Aslında soru şöyle olmalıydıı..''
''Siyah hayatını aydınlatmama izin verir misin?'' diyerek kendini yatağa attı.Birkaç dakika sonra şokun etkisinden çıkıp fısıldadım.
''Veririm Küçük Yazar.''