Medya - Maiya
- Maiya Ağzından - (1 ay önce)
Kapıyı sertçe çaldım.Hışımla kapıyı açtı.
''Buraya geldiğinden Alexis'in haberi var mı?'' başımı salladım.
''Sizce söylemiş olabilir miyim Bay Moon?''
''Sana hiç belli olmaz Maiya.İçeri geç.''
İçeri geçip koltuğa yayıldım.
''Acaba Bayan Moon hap sattığınızı biliyor mu?'' dedim tehdit ederek.
''Bunu ona söylersen seni gebertirim.Yaşadığımdan bile haberleri olmamalı.'' kahkaha attım.
''Alexis böyle dediğinizi duysa çok üzülürdü.''
''Alexis senin gibi aciz bir arkadaşı olduğunu bilse çok üzülürdü.'' güleç ifademi bozmadım.
''Ne istiyorsun?'' dedi benden bıkmış bir halde.
''Bedava mal.'' dedim gülerek.
''Kullanıyor musun?''
''Bundan size ne? Vermezseniz yaşadığınızı anlatırım.''
''Ben de seni öldürürüm.''
''Kaybedecek hiç bir şeyim yok.'' sıkıntıyla yukarı çıktı ve elinde 3 paket malla geri döndü.
''Bu kadarcık mı?'' dedim küçümseyerek.
''Bu kadar kaldı.Diğerleri yolda.'' omuz silkip paketleri çantama koydum ve evden çıkmadan önce ekledim.
''Alexis yakında Blackrace kasabasına gidiyor.Bayan Moon onu kolej sınavına soktu ve oldukça iyi geçtiğini söyledi.Gideceğinden eminim.''
--------------
''Maiya, selam.'' dedi Daisy.
''Selam.'' içeri geçtim.
''Yalnız mısın?''
''Hıhı, Arda kasabaya gitti.Bir şey içer misin?''
''Sen uğraşma ben getiririm.Sen ne içiyorsun?''
''Bira buzdolabında.'' dedi ve koltuğa yayıldı.Hızla mutfağa girip bardakları çıkardım ve onun birasına uyuşturucunun birazını boşaltıp karıştırdım.Diğer bardağa da kendi biramı koydum ve salona geçtim.
''Sağdaki senin, ben kendiminkine limon sıktım da.'' başını sallayıp birayı kafaya dikti ve tongaya düştü.
Bir süre sonra yarı baygın hale geldi ve titremeye başladı.
''Bana yeni bira getir.'' diye sayıklamaya başladığında sırıtıp mutfağa gittim ve büyük bardağa birayı doldurup uyuşturucuyu boşalttım.Onu da içtiğinde transa geçti ve titreyerek yatmaya başladı.
Kapıyı kilitleyip odasına çıktım ve CD'yi aramaya başladım.- Alexis Ağzından - (Günümüz)
Acayip sıkıcı bir şişe çevirmecenin ardından Burak ve Eleanor gitmişlerdi.
''Daisy'nin uyuşturucu kullandığını nerden anladın?'' dedim koltukta yatarken.
''Belirtiler var.Durup dururken titremeye başlıyor.Yüzü çökmüş.Zayıflamış.O sürekli sağlıklı beslenmediğimden dese de ben anlıyorum ve nasıl başladı o lanete anlamıyorum.Ama araştırıyorum.'' başımı salladım.
''Ne zaman gideceksin tekrar?''
''Yarın.''
''Bende geleceğim.''
''Gelme.Gerçekten kötü durumda ve onu öyle görmeyi istemezsin inan.''
"Sen görüyorsun ama? Yanında sana destek olacak kimse yokken." Gülümsedi.
"Beni merak etme.Şimdi gitmeliyim, çantamı hazırlayacağım." Başımı sallayıp onu kapıya kadar geçirdim ve on dakika sonra kapı çaldı.Kapıyı açtığımda ağzımı kocaman açtım.
"Sh..Shane?" Gülümseyip içeri girdi.
"Evimi özlemişim." Kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Dalga mı geçiyorsun sen?" Başını salladı.
"Bu ev benim bizzat kendim dekore ettiğim ilk ev.Ee, odanı beğendin mi?"
"Evet.Çok güzel olmuş.Teşekkürler."
"Ne demek prenses."
"Bana prenses diyen dilini keserim." Dudağını büzdü.
"Buna üzüldüm."
"Üzülmeye devam et.Neden burdasın?"
"Boşuna ümitlenme.Senin için gelmedim.Annemler kaydımı yaptıracaklar.Bende burda biraz oturayım dedim."
"Ha iyi, dur ne? Ne kaydı?"
"Basketbol hocam bundan sonraki maçların buradaki stadyumda olacağını söyledi.Hafta sonları antrenmanlar olduğu için burada kalacağım.Haftasonları yalnız kalmayacaksın hadi yine iyisin." Ağzım kocaman açılırken mırıldandım.
"Sıçtık bee."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK YAZAR
Fiksi RemajaOnunla tanıştıktan sonra adım Alexis değil Küçük Yazar olmuştu.Ben bunu ne kadar kabul etmesem de o ölürken bile bana Küçük Yazar demişti.İstesem de istemesem de ben onun Küçük Yazarıydım. Umudun, kaybetme korkusunun ve gerçekliğin hikayesi.