-20-

76 7 0
                                    

  Medya: Max



 ''Yemekler güzel görünüyor.'' dedim tabağıma biraz salata alırken.
''Öyleler.Aşçımız çok iyi iş çıkarır.'' birkaç bir şey daha aldım ve Eleanor'la beraber pencere kenarındaki masaya oturduk.
''Eleanor, Arda'yı tanıyor musun?''
''Soy adı ne?''
''Şey, unuttum.Ama kahverengi saçları var, uzun boylu zayıf.Gözlüksüz.Saçlarını diken gizemli biri.''
''Ha, evet.Seçmeli derslerimiz aynı.Neden ki?''
''Onun kitap yazdığını duymuştum ama Edebiyat bölümünde değil?'' güldü.
''Kitap yazıyor da, onun için her şeyden önce basketbol gelir.O basketbol bölümünde.Turnuvaların vazgeçilmezi.Çok iyi oynuyor.'' sağına baktı ve homurdandı.
''Ayrıca Victoria ile de eski sevgili.'' sağıma baktığımda oldukça güzel, 90 60 90 bir kız gördüm.Yemek boğazımda kaldı ve Eleanor'a döndüm.
''Victoria şu esmer olan 90 60 90 kız mı?'' başını salladı.
''Okulun popüleri.Ayrılmalarına rağmen hala Arda'yla aynı arkadaş grubu içerisindeler.'' suratım iyice düşerken homurdandım.
''Kesin onun da olduğu bir arkadaş grubudur.'' 
''Hı?'' dedi Eleanor.
''Eleanor, sana güvenebilir miyim?'' güldü.
''Tabikide.Sen gelmeden önce hep tek başıma yemek yerdim.Ayrıca bana 'El' de.Eleanor çok uzun.''
''Pekala, El.'' deyip Arda ile yaşadığımız her şeyi başından sonuna kadar ona anlattım.Ağzı açık bir şekilde beni dinledi.
''İnanamıyorum, bu çok tatlıı.'' Arda hakkında ve benim hakkımda süren sohbetten sonra herkes bir anda ayağa kalktı.El,çarpazdaki masada oturan Max ve ben hariç.Tabi Max'in yanındakiler de kalkmadılar.
''Neden ayağa kalkılıyor?''
''Arda yemekhaneye teşrif etti.Saygı yüzünden.'' göz devirip yemeğimi yemeğe devam ettim.
''Siz, ayağa kalkmayanlar!'' diye gürledi Arda.Yüzünü göremiyordum ama buraya ilerlediği kesindi.Bacak bacak üstüne atıp umursamaz havalarına girdim.El de öyle.
Arda beni görebileceği bir yere geldiğinde, bakakaldı.
''Alex?'' kalbim hızla atarken yüzüne bakmadan cevap verdim.
''Burada neden oyalanıyorsun? Git ve eski sevgilinle takıl.Tabi diğer arkadaşlarını da unutmamak lazım.'' diyerek masadan kalktım.El de kalktı.Arda'nın yanından geçerken herkesin duyabileceği bir şekilde konuştum.
''Özürlü.'' 
Yemekhaneden ayrılırken herkes fısıldaşıyordu.Arda'nın arkamdan geldiğini hissederken hızlandık.
''El,spor salonu nerede?'' 
''Şuradan aşağı in.'' Arda benden 2 metre civarında uzaktaydı.
''Sana olanları anlatacağım.Şimdi ayrılalım.'' El sağa dönerken ben merdivenlerden indim.Karşımda büyük bir basketbol sağası görmemle Arda'yı burda basket oynarken hayal ettim.Ancak hayalim yarım kaldı çünkü Arda kolumdan tutup beni kendine çevirdi.
''Neden böyle yapıyorsun?'' dedi.Sesinde pişmanlık vardı.Anlamak zor değildi.
''Victoria ile buluşuyorsun.'' başını salladı.
''Buluşmuyorum.Bana inan.''
''O zaman ne yapıyorsun? Neden sürekli arkadaşlarımla buluşmak zorundayım deyip beni bırakıyorsun? Neden ya neden? arkadaşlarımda  arkadaşlarım!''
''Alex...''
''Ne var!'' 
''Daisy hap kullanıyor.Ona yardımcı olmaya gidiyorum.Ona destek oluyorum.Bunu sana daha önce söylemediğim için üzgünüm.'' yüzüm pişmanlıkla asılıp utançla kızarırken konuştum.
''be-ben, özür dilerim.'' 
''Boşver.''
''Daisy için gidiyordun.Aman Tanrım Arda, ben ve önyargılarım.'' deyip ona sarıldım.
''Ayrıca düşündüğün gibi bir arkadaş grubum da yok.Hepsi popülerliğimden yararlanmak için yanımdalar.Benim için bir tek siz varsınız.Sen ve Daisy.''
''Hiç mi arkadaşın yok?'' 
''Sadece Burak var.O da burada okuyor.'' 
Ön yargılarımdan nefret ediyordum.
''Tanrım, çok üzgünüm Arda.'' yanaklarından öpüp ona baktım.
''Yeni biriyle tanıştım.Eleanor.Bizimle birlikte yemek yiyebilirsin.Burak ta gelir.'' güldü.
''İyi ki benimlesin, Küçük Yazar.'' gülümsedim.
''Sen de öyle, Karanlık Yazar.'' bana uzunca baktı.
''Kararmış ruhumu aydınlatan tek şeysin.'' kızarmaya başlamıştım.Bunu söylemesi çok tatlıydı.
''Daisy'ye destek olmaya gittiğin zamanlarda ben de geleceğim.Daisy'nin beni ne kadar çok sevdiğini biliyorsun.'' başını salladı.O an gözlerinin altı dikkatimi çekti ve ağlamamak için zor duruyordum.
''Kaç gündür uyumuyorsun?'' sesim çatallı çıkmıştı.Onun için üzülüyordum.Hem de fazlasıyla.
''Bunları boş ver.İyiyim ben.'' parmak ucuna kalkıp gözünü öptüm.Ona kıyamamak bu olsa gerekti.
Ellerini belime sardı ve özlemle sarıldık.
''Hey, sarışın.'' spor salonundan gelen sesin kime ait olduğunu anlamak zor değildi.
Max.
''Ya öf, ne var be!'' sinirlendiğimi görünce sırıttı.
''Müdür seni çağırıyor.Seçmeli ders işlemleri için.'' Arda'yı yanağından öpüp görüşürüz dedim ve spor salonundan Max'e ters ters bakarak çıktım.
--------
''Hangi dersleri seçeceksin?'' önümdeki kağıda baktım ve hiç düşünmeden Türkçe dersini işaretledim.Ardından basketbolu.Böylece El'le ve Ardayla derslerimiz aynı olacaktı.
Kağıdı Müdüre verdim ve iyi günler dileyip çıktım.
Sınıfıma geldiğimde içeri girdim ve El'in yanına oturdum.
''Seçmeli derslerimi seninle aynı yaptım.'' sırıttı.
''ve Ardayla.'' bende güldüm.
''Görünüşe bakılırsa konuşma iyi geçmiş görünüyor.'' ona olanları anlattıktan hemen sonra kapı şiddetle açıldı.İçeri hödük Max girdi tabi.
''Ya, şu Max, iyi kitap yazıyor mu?'' başını olumsuz anlamda salladı.
''Dersleri umursamıyor.En kolay olanı budur diye seçmiş.'' göz devirdim.
''Salak ya.''
''Aynen öyle.''
''Peki burda başka popüler yok mu? Max Arda değilne kalkmadığına göre popüler.'' başını salladı.
''öyle tabii.Ama okulun popüleri Arda.Bir de Cenk var.'' şu Türk isimleri amma garip.
''Cenk?''
''Hıhı, Arda'nın eski dostu.Şuan ise, ezeli düşmanlar.Bıraksan birbirlerini öldürecekler.'' başımı salladım.
''Peki senin hoşlandığın yada çıktığın biri var mı?'' muzip muzip güldü.
''Kimseye söylemeyeceksin?''
''Tamam.''
''Arda'nın yakın arkadaşı var.Burak.Ondan çok hoşlanıyorum.'' sırıttım.
''Peki o?''
''Hiç bir fikrim yok.'' iç çekti.
''Ama hoşlansaydı bile çıkmazdık.''
''Neden?''
''Yani bir bana bak, bir de ona.O popüler.Bense, yazar kız...'' umutsuzlukla söylediği cümleler içimi yaktı.
''Arda ve ben.Arda'da popüler.Ben de, yazar kız...dedim ya sana.Bana Küçük Yazar diyor.'' güldü.
''Keşke öyle olsaydı.Onunla çıkmayı çok isterdim.Ama maalesef.Her şey istediğimiz gibi olmuyor.'' omzunu sıvazladım ve hoca içeri girdi.
-------------------
''Seni eve bırakayım mı?'' dedi El.
''Ehliyetin mi var?''
''Motosiklet ehliyeti.'' 
''Yarın bıraksan? Ardayla yeni barıştık ya.Onunla gitmem en uygunu olur.'' 
''Olur tabi salak.Hadi neyse, yarın görüşürüz.'' el salladım ve motosikletine binip uzaklaştı.
''Selam.'' Arda'nın elini omzumda hissetmemle sırıttım.
''Selam.''
''Hadi gidelim.'' dedi ve beraber okulun arka tarafına ilerledik.
''Nereye gidiyoruz?''
''Otoparka.''
''Oha, bu okulda otopark mı var?''
''Max'i nerden tanıyorsun?''
''Hı?''
''Bilmemezlikten gelme.Bugün sana sarışın dedi.Duydum.Max'i gebertirim.'' sırıtmamak için yanaklarımın içini dişliyordum.
''Sitede tam karşımızdaki evde oturuyordu.Bir gün senle konuştuktan sonra perdeyi açtım ve onun bana baktığını gördüm.Onun sen, yani darkrainy0987 olabileceğini düşündüm ve onların evine gittim.Kavga ettik.Böyle işte.'''
''Sana neden bakıyormuş?'' arkama baktığımda Victoria'nın Arda'ya baktığını gördüm.
''Onu boşver de, Victoria sana neden bakıyor?''
''Benden hoşlanıyor.''
''Ben rakip istemiyorum.'' dedim küçük çocuklar gibi.
''Ben de istemiyordum.Ama rakiplerim çıktı.Simon,Shane ve Max.Hepsini ayrı işkenceyle geberteceğim.'' dediğinde arabaya binmiştik.
''Ayrıca gebertirken This İs Spartaa diye bağıracağım.'' kahkaham arabanın içini doldururken onunla ne kadar mutlu olabildiğimi düşündüm.

KÜÇÜK YAZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin