Medya - Arda
--------------------
İltifat yağmurunun ardından arabaya binmiştik ve yola çıkmıştık.
''Kaçlarda döneceğiz?'' dedi El, Ardaya bakarak.
''Saat şuan kaç?'' dedi Arda.
''Sekizi on geçiyor.'' dediğimde tek kaşını kaldırdı.Aman Tanrım, çok seksi.
''Bir gibi burada oluruz.''
''Çüş.'' dedim öksürmeye başlarken.Arabadaki herkesin suratına kocaman bir sırıtış yerleştiğinde ben öksürmeyi bırakıp radyoyu açtım.
OMG! Night Changels çalıyordu!
Yüzüme sırıtış yerleştirdim ve kızarmama engel olamadım.Arda da benim gibi gülüyordu.
Acayip seksi, çok tatlı, aşırı yakışıklı ve yüksek dozda aşık edici bir görünümü vardı.Onunla çocuk yapsak neye benzerdi acaba? Sarışın, onun gibi ela gözlü...düşüncelerimi bölüp ona bakmaya devam ettim.Bir insanın yüz hatları nasıl bu kadar belirgin olabiliyordu? Hayır yani, bu fizikle neden bana bakıyordu? Neden bana aşık olmuştu, salak falan mıydı acaba? Tamam bende aşırı tatlı ve birazcık da olsa seksi bir kızdım ama onunla uyuşan hiçbir şeyimiz yoktu.Benden daha güzel bir kızla beraber olmayı hak eden biriydi ama bana aşık olmuştu.Açıkçası bunun için ona minnettardım.Hayır, bana aşık olmasından şikayetçi filan değildim ama neden bana aşık olduğu konusunda bir fikrim yoktu.Bunu zamanı gelince ona soracaktım tabiki ama şuan sırası değildi.Bu soruyu sorarsam rezil olurdum ve şuan tek başımıza değildik.Kesinlikle başkalarının önünde rezil olmaya nedenim yoktu.
''Şoförün dikkatini dağıtıyorsun.'' dedi bana bakarak.Kızarıp yola bakmaya başladım.
''Neden bu kadar kolay utanıyorsun, Küçük Yazar?'' kızarak ona döndüm.Bakınız kızararak değil, 'kızarak'
''Neden diğerlerinin önünde beni küçük duruma düşürüyorsun, Karanlık Yazar?'' bana bakıp sırıttı ve tek eliyle arka koltukları gösterdi.
''Şuan bizi duyabilecek durumda değiller.'' başımı arkaya çevirdiğimde sırıttım.El'in başı, Burak'ın omzuna yaslanmıştı ve Burak da başını El'in başına yaslamıştı.Masumca uyuyorlardı.
''Çok tatlılar.'' diye fısıldadım.Bana baktı.
''Sen daha tatlısın.'' kızarmaya başladığımda dışarıya döndüm.Yüzümü görmesini istemiyordum.---------------------
''Sonunda!'' diye bağırdım arabanın içinde.Sonunda varabilmiştik! Sesime Burak ve El uyanırken, içlerinden bana sövdüklerini hissedebiliyordum.Umursamadım ve içimdeki büyük rahatlamayla arabadan indim.Belimi ve boynumu kütletip diğerlerinin de arabadan inmesini bekledim.İndiklerinde hep beraber parti evine ilerledik.İçeriden çığlıklar ve yüksek sesli müzik yükseliyordu.Arda hızlıca elimi tuttuğunda tabiki kızarmadım.Çüş, o kadar da değil tabi arkadaşlar.
Sertçe kapı zilini birkaç kez çaldım.Birkaç saniye sonra Shane kapıyı açtı, beni baştan aşağı süzüp sırıttı.
''Hoşgeldin-iz.'' dediğinde göz devirdim ve içeri geçmeden önce sırıtarak söyledim.
''Hoşbulduk, doğum günü avanağı.''İçeri geçip koltuklara yayıldık, Burak ve El uyumaya devam ettiler.Bu kadar ses içinde nasıl uyuyabiliyorlardı?
Yanımıza gelen garson Arda'ya sordu.
''Ne alırdınız?''''İki şampanya.'' dediğinde kaşlarımı çattım.
''İçki mi içeceksin?'' başını salladı.
''İyi de sen araba kullanacaksın.'' omuz silkti.
''Bu civarlarda pek polis olmaz.Umrumda değil.'' kaşlarımı kaldırdım.
''Kaza yaparsak?'' güldü.
''Çok içmeyeceğim.'' az sonra Shane hemen yanımda bitti.
''Hediyem nerde, güzellik?''
''Geldiğim yetmiyor mu?'' dedim ukalaca.
''Bugün çok sek- cümlesini tamamlamadan ağzına bir tane çaktım.
''Ağzını yırtarım Shane.'' güldü.
''Asi kızlar.En sevdiğim.'' o sırada ona sertçe bakan Ardaya çevirdi gözlerini ve bana döndü.
''Bu çirkin oğlanla mı geldin, benimle dans eder misin?'' düşünmeden cevap verdim.
''Hayır.''
''Ama ben doğum günü çocuğuyum.''
''Hayır Shane.Doğum günü avanağısın.'' diyerek kahkaha attım ve Ardaya iyice sokuldum.
''Seninle uğraşamam Shane.Cidden.'' dediğimde bana sertçe baktı ve koltuktan kalkarak ilerideki sarışın kızın masasına ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK YAZAR
Novela JuvenilOnunla tanıştıktan sonra adım Alexis değil Küçük Yazar olmuştu.Ben bunu ne kadar kabul etmesem de o ölürken bile bana Küçük Yazar demişti.İstesem de istemesem de ben onun Küçük Yazarıydım. Umudun, kaybetme korkusunun ve gerçekliğin hikayesi.