KÜÇÜK YAZAR

-43-

MEDYA - ALEXİS

''Al-Alexis?'' gülümsedim.

''Benden kaçamazsın.'' kaşlarını çattı.Bana hala sinirli olduğu anlaşılmayacak durumda değildi.
''Senden kaçan kim, kovalamaca mı bu?'' deyip içeri geçti 
''Neler oluyor Alexis, neden buradasın?'' dedi bıkkınlıkla.Ali Baba, bize bakıyordu.En son dayanamadı sanırım.
''Yukarı çıkıp biraz konuşsanız iyi olur.'' dediğinde Arda koltuktan isteksizce kalktı ve merdivenleri çıkmaya başladı, bende onu takip ettim.Ali babayla birbirimize göz kırptık.
Arda, kahverengi kapılı odaya girince bende girdim.Ardından kapıyı kilitledim.
''Bak Arda, sen onları söylediğinde sana sarılacaktım, Tanrı şahidim olsun ki! Ama Simon gelince, öyle olmadı.Simon'la oynadığımız saçma sapan oyunu bozsaydım, annemi arardı ve annem beni dakikasında gelir burdan alırdı ve eve götürürdü.'' beni dinleyecekmiş gibi görünüyordu.Konuşmaya devam etmek en iyisiydi.
''Ve ben BlackRace'ten gitmek istemedim.Evet aldatma mevzularında hemen defolup gitmek istedim ama yapmadım.1 yıl daha dedim.Ama sen BlackRace'de kendine ait bir ev varken bile, sırf ayrıldık diye gittin.Hayır yani, izin vereceğimi falan sanıyordun galiba.Adresi öğrenir öğrenmez geldim ve yoldayen çektiğim zorlukları bi-
Lafım yarıda kesildi, çünkü yumuşacık dudakları dudaklarımı kapatıyordu.Açlıkla öptüğü dudaklarım hiçbir teraddüte düşmeden karşılık verdi.Ellerimi yumuşak saçları arasında gezdirdim.Bir süre devam ettik ama sonra ayrıldık.Alınlarımızı birleştirmişti.Nefes nefese konuştu.
''Neymiş o zorluklar?''
''Havaalanına gelmek için otostop çektim ve koyun kasasında yolculuk geçirdim.Uçağa bindiğimde koyun kokuyordum.'' sırıttı.Hazır sırıtıyorken bu fırsatı değerlendirip sırıtışını öptüm.
Ciddileşti.
''Bende bıraktığın etki sıra dışı.'' kalbim hızlanıyordu.
''Sana bir şey yapmaktan korkuyorum,beni nasıl etkilediğini anlamıyorsun.'' kalbim daha da hızlanırken, birkaç şey daha söylerse kalbimi ve damarlarını suratına fışkırtmaktan korkuyordum.
''Üzerimdeki etkin, çok ilginç.Seni görünce daha önce olmayan şeyler oluyor.Senin yanında artık gizemli kalamıyorum.''
''Hiçbir şeyini anlatmıyorsun ama.'' dedim, sinirle değil de alınarak.
''Annem ve babam...'' dedi.
''Annem ve babam evlilerken her gün kavga ederlerdi ve babam annemle beni döverdi.Daisy'e taciz etmeye kalkardı ama annem babamın içkilerinde uyku ilaçları atardı.Hemen uyurdu.''
''Her yanımda morluklar olurdu.Bir iki ay geçmek bilmezdi.Okula yollamazdı, babam işe gittikten sonra annem beni üçüncü derse yollardı.''
''Daha sonra boşandılar, Daisy dört yaşındaydı, ben ise sekiz.Daisy hiç bir şeyi anlamadı.Sadece ara sıra Babam nerede diyordu.Babamdan boşandıktan sonra annem çalışmaya başladı.Üçümüze tabikide yetmiyordu.Ama hiçbirimizi babama vermek istemiyordu.''
''Benim çalışmam yasal değildi.Ayrıca okul masraflarım da vardı, bu yüzden annem beni babama verdi.Babam sinirlenip eve gelirdi, yemek nerde diye bana bağırırdı.Ben yemek yapamıyordum, bu yüzden de beni dövüyordu.Sonra bir gün komşuların evine gittim ve çorbayla pilav yapmayı öğrendim.''
''Annem beni hiç sormadı.Babamsa her gün başka bir bahaneyle beni dövüyordu,  bugün ev dağınık, yemek çirkin, yastıkları yumuşatmamışsın....bir sürü bahane.''
''Sonra, büyük babamla büyük annem New-York'tan Türkiye'ye geldiler ve beni alıp adliyeye götürdüler.Bir sürü davadan sonra velayetim Büyük  babama ve büyük anneme verildi.Birdaha da hiç Türkiye'ye gitmedim.'' göz yaşlarım yanaklarımı sırılsıklam etmişti.
Arda'ya sımsıkı sarıldım.
''Özür dilerim.'' dedim göz yaşlarım arasından.
''Özür dilerim.''