-42-

42 7 0
                                    

Kahverengi boyalı eve baktım ve adresi son bir kez kontrol ettim.Evet, burası olmalıydı.Ürkek adımlarla eve ilerledim ve kapıyı çaldım.Kapıyı, yaşlı bir kadın açtı.
''Merhaba?'' dedi gülümseyerek.
''Merhaba, şey...sizinle bahçede biraz konuşabilir miyiz? Lütfen.sizinle paylaşmak istediğim birkaç şey var.'' güldü.
''Tabiki, ama siz kim oluyorsunuz?'' fısıldadım.
''Ben Arda'nın eski kız arkadaşıyım.'' 
''Merak etme, Arda evde değil şuan.Birkaç saate kadar da dönmez.İçeri geç lütfen.'' gülümseyip içeri geçtim.evin içi de dışı gibi kahve-krem tonlardaydı.
''Bavulunu şuraya koyabilirsin.'' gösterdiği yere bavulumu koydum ve krem koltuğa oturdum.
''Şey, evde yalnız mıyız?'' başını salladı.
''Hayır, Arda'nın dedesi de evde.Bekle çağırayım, Ali'ciğim!'' 
''Ne var?'' merdivenlerden inerken bana baktı.
''Bu kız kim?''
''Şey, ben-
''Sana sormadım.'' dedi sertçe.
''Arda'nın eski kız arkadaşıymış.'' dedi Arda'nın büyük annesi.
''Ne işin var burda, sarı kız?'' dedi bana bakarak.
''Şey, efendim ben Arda'dan af dilemeye gelmiştim.Bu durumu sizinle de konuşmak istemiştim.Sonuçta onların büyüklerisiniz.'' Ali dede, ona gösterdiğim saygıdan memnun olmuşçasına gülümsedi ve koltuğa oturdu.
''Anlat bakalım.'' başından sonuna kadar her şeyi anlattım.Hiçbir şeyi es geçmedim.
''Bizim oğlan çapkındır.'' dedi Ali dede, bana hak vererek.
''Ah kızım, buralara kadar gelmişsin.'' dedi büyük anne.
''Bu arada ben Yeşim.Yeşim anne diyebilirsin.Sonuçta biz Arda'nın annesi babası sayılırız.'' gülümsedim.
''Peki Yeşim Anne.'' söylenişi öyle hoşuma gitmişti ki.
''Bana da Ali Baba de, sevdim seni sarı kız.'' dedi gülerek.Baştaki sert adam gitmişti.
''Şey, ben de Alexis Moon.'' dedim gülümseyerek.
''Ben sana sarı kız diyeceğim.Aynı efsanelerde anlatılan sarı kıza benziyorsun.'' dedi kahkaha atarak.Anlamamış bir şekilde ona bakarken;
''Sen yabancısın tabi, sarı kız efsanesini bilmiyorsun değil mi, dur ben sana anlatayım.'' dedi ve bana Sarı kız efsanesini anlattı.
''Vay be, çok etkileyici.'' dedim efsane bittiğinde.
''Türklerin farkı budur işte.'' dedi Ali Baba.
''Sen Türkçe biliyor musun?'' dediğinde tökezledim.Artık çoğu şeyi biliyordum.
''Evet efendim, okulumda Türkçe derslerine katılıyorum.''
''Bizim sarı kız, iyi gelin çıktı.'' dedi Ali Baba bir kahkaha attı.
''Kızım, bizim ev geniştir.Sana da en soldaki odayı veririz.'' dedi Yeşim Anne.Bavulumu almaya kalktığında engel oldum.
''Siz yorulmayın, ben çıkarırım.'' güldü.
''Ne yorulması, siz oturun.'' dedi ve salonda Ali Baba ile yalnız kaldık.
''Müslüman mısın?'' utandım.
''Şey, değilim ama Arda'ya daha önce Müslüman olmak istediğimi söyledim.Bir ara konuşuruz demişti.''
''Türk yemeklerini sever misin?''
''Şey, aslında hiç yemedim.''
''Bu evde hep Türk yemekleri pişer.Ama merak etme, Türk yemeklerini tattıktan sonra bir daha hiç yabancı yemekler yemek istemezsin.'' gülümsedim.
''Aslında Türk kültürünü hep sevmişimdir.Hatta Arda ile evlenecek olursak eğer, adımı Azra yapmak istiyorum.Ayrıca Türkiye'de yaşamak bile isterim.'' kahkaha attı.
''Vay be sarı kız, çak bakalım!'' dedi ve çak yaptık. 
Birkaç dakika daha konuştuktan sonra kapı çaldı.
''Geldi seninki, aç kapıyı bakalım.Şöyle bir şok olsun.Merak etme, barışmaya kalkmazsa zorla barıştırırım sizi.'' gülerek kapıyı açtım.
Arda beni görünce şoka girdi.Yüzündeki ifadeyi görmemle gülmemek için yanaklarımı parçalamaya başladım.
''Al-Alexis?''


KÜÇÜK YAZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin