''Şey, Simon bize onu odaya kilitlediğinden bahsetti.'' OMG!
Yutkundum.Makarna olayını söylersem bana kesinlikle deli derlerdi.Tek çarem vardı.
Yalan.
''Nora Teyze, Simon'u odamdaki iç çamaşır çekmecemi karıştırırken gördüm.'' Nora Teyze Simon'a döndü ve kaşlarını çattı.Simon tam ağzını açmıştı ki devam ettim.
''Ona bu haraketinin çok yanlış olduğunu söyledim ama beni dinlemedi.Tekrar yapacağını söyledi.Çok korktum ve onu odaya kilitledim.''
''Anne öyle olmadı ben gerçekten öy-
''Sus Simon!'' diye bağırdı Simon'ın babası Jack Amca.
''Çok özür dilerim Alexis, onunla bu konu hakkında detaylıca konuşacağım.Ayrıca cezasını da çekecek.'' dedi Simon'a sinirle bakarken.
''Simon'ın burada kalması hakkında...gerçekten korkuyorsan ona başka bir ev tutabiliriz.'' dedi Jackop Amca.
''Ow, hayır hayır.Onun bir daha yapmayacağından eminim.Siz konuştuktan sonra.'' dedim ve Simon'a ona beni ispitlemesinin hesabını soracağımı ima eden bir bakış attım.
''Pekala canım.Sen nasıl istersen.Simon adına çok özür dilerim.Biz artık kalkalım.'' dediler ve ayağa kalktılar.Onlar ayakkabılarını giyerlerken Simon'un kulağına eğildim.
''Söylediğim yalanı açığa çıkarırsan, sana tahmin bile edemeyeceğin şeyler yaparım Simon.Gerçekten yaparım.Şaka değil.'' dedim.Sesim çok ama çok sertti.
Başını salladı ve ayakkabılarını giydi.Ardından iyi günler dileyip gittiler.Kapıyı kapattıktan sonra söylendim.
''Ne iyi günü ya, saat sekizi geçiyor.'' pijamalarımı giyip Wattpad'e girdim.Çevirimçiydi.
-Selam :))
-Selam ;)
Hala göz kıpran işaret koyuyordu.
-Bir gün bana mutlaka göz kırp.Seksi oluyor musun merak ediyorum.
-Tahmin edemeyeceğin derecede seksi oluyorum bebeğim ;)
Gülümsedim.
-Neden egon yalnızca mesajlaşırken meydanda? Konuşurken egonu hiç göremiyorum.Bu beni üzüyor :(
Birkaç dakika sonra cevap geldi.
-Yüz yüzeyken etkilendiğini yeterince belli ediyorsun.Ağzının suyu akmasın diye egomu çıkarmıyorum.İnan bana senin için en iyisi bu ;P
Yediğim kapakla iç çektim.
-Senden etkilendiğim falan yok.Ne saçmalıyorsun?
-Saçmalamıyorum Küçük Yazar, gerçekleri söylüyorum.
Defalarca esnemeye başlamıştım ve mesaj yazdım.
-Çok yorgunum, uyuyacağım.
Mesaj geldiğinde baktım.
-İyi geceler, Küçük Yazar...
--------------------------------------------
''Haaaııııhaa!'' uzunca esnedim.Evet esneme şeklim her şeyden mükkodur.
''Günaydın.'' dedi iç sesim.
''Bir şey soracağım, ben neden seninle konuşuyorum?''
''Çok yalnız insanlarla konuşuruz yalnızca.Senin pek bir kimsen yok.Ayrıca duygusal açıdan yalnızsın ve kararsızsın.Bana ihtiyacın var.''
''İhtiyacım yok.''
''İddialaşma.Kararlarını vermende ben yardımcı oluyorum.İhtiyacın olmayan durumlarda gelmiyorum zaten.'' başımı sallayıp yataktan kalktım.
Elimi yüzümü yıkayıp sade bir kahvaltı ettim ve üzerimi giyindim. (Medya)
Çantamı da hazırladıktan sonra servis saatini bekledim ve evden çıktım.
Bugün Arda Daisy'nin yanına gidecekti ve o yüzden servise binmiştim.Arka koltuklara ilerlediğimda bana sırıtarak bakan bir adet Simon görmem bir oldu.Göz devirip bir önüne oturdum.
''Selam, güzelim
''Selam, salak.''
Göz devirip önüne döndü.Bende pencereden dışarı bakmaya başladım.Derken telefonum çaldı.Shane arıyordu.''Efendim Shane?''
''Neden aramadın?''
''Bazı salaklarla uğraştım.Vaktim olmadı.'' dedim Simon'a iğneleyici bakışlarımı yollarken.
''Anladım.Eee ne yapıyorsun?''
''Okul servisindeyim.Okula gidiyorum.''
''Pekala.''
''Görüşürüz.''
''Dur, yarından sonra doğum günüm.Gelir misin?''
''Bilmem.''
''Ne demek bilmem? Bana eşlik etmeyecek misin?''
''Gelsem bile sana eşlik edeceğimi de nerden çıkardın? Ardayla gelirim.''
''Yok artık.''
''Var artık.''
''Arda sana izin vermez.''
''Ardayı tanımıyorsun Shane.Çok konuşma o yüzden.''
''Her neyse.Gelecek misin?''
''Büyük ihtimal.''
''Teşekkürler güzelim.''
''Senin o güzelim diyen dilini koparmamı istemiyorsan kes sesini.''
''Tamam asi kız,sakinleş.''
''Kapatıyorum.'' dedim ve telefonu kapattım.Simon yanıma geldi.
''Ardayı neden bu kadar çok koruyorsun?''
''Sanane be.Ayrıca senin annenlerle gitmiş olman gerekmez miydi?''
''Gerekirdi.Sabah erkenden buraya geldim.Koç bir yıl boyunca çalışacağımız yeri görmemizi istiyordu ve bizi çağırdı.'' göz devirip önüme döndüm.
''Ardayı neden koruyorsun?'' ona sertçe baktım.
''Çünkü o sizden farklı.'' kaşlarını kaldırdı.
''Ne farkı var?''
''Onun bir kalbi var Simon.Senin gibi kızlarla oynamıyor.Tek gecelik değil.Kızların duygularını önemsiyor.Senin gibi umursamaz değil.Bana gerçekten değer veriyor.''
''Ben de sana değer veriyorum.'' aşağılayıcı bir gülümseme gönderdim.
''Bana değer verdiğin falan yok Simon.Sadece sen zor kızım diye beni istiyorsun.Elde edemiyorsun.Altına alamıyorsun beni ve sana hoş geliyorum.Anlıyor musun? Seninle sevişsem durum böyle olmaz.Böyle hissetmezsin.''
Şoka uğradı ve öylece kaldı.Bende bir şey demeden önüme döndüm.Birkaç dakika sonra okula geldik ve onun suratına dahi bakmadan servisten indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK YAZAR
Roman pour AdolescentsOnunla tanıştıktan sonra adım Alexis değil Küçük Yazar olmuştu.Ben bunu ne kadar kabul etmesem de o ölürken bile bana Küçük Yazar demişti.İstesem de istemesem de ben onun Küçük Yazarıydım. Umudun, kaybetme korkusunun ve gerçekliğin hikayesi.