9_○Pankart

3K 152 21
                                    

Keyifli okumalar♡

"Birisi artık kavganın neden başladığını anlatacak mı?" Dedi en sonunda nefesini tahammülsüzce bırakan okul müdürü amcam.

"Kardeşimi rahatsız ediyordu bu!" Diyerek adının Varal Asil olduğunu öğrendiğim dünki çocuğu işaret eden kişi, Mirza'ydı. Varal neydi öyle? İçimden Varal desem dışarıdan kahkaha atardım ben. En iyisi Asil demekti.

"Rahatsız oluyor muydun?" Dedi Asil bana bakarak. Doğma büyüme bir rahatlıkla masanın önündeki siyah deri koltukta oturuyordu.

Kafamı okul müdürü bey amcama çevirdim. "Yorum yok."

İçeridekiler sinirleri bozulmuş bir halde güldüklerinde sırıttım.

"Alin," dedi müdür bey amcam sakin kalmaya çabalayarak. "Bak elle tutulur bir şeyler söyle ki, bir çaresine bakalım."

"Sınıfıma gidebilir miyim?" Dedim kibarca. "Dersimi kaçırıyorum."

"Alin, abiciğim desene beni rahatsız ediyordu diye!" Dişlerinin arasından konuşursa beni ikna edebileceğini zannediyor olmalıydı.

"Höst!" Dedim kendimi tutamayarak. "Ne abiciğim ne? Sus batma daha fazla. Ayrıca çocuk hiçbir şey de demedi, niye rahatsız oluyorum ben durduğum yerde?"

Hayır, bir insanı sana şeftali dediği için koruyamazsın, Alin. Kendine gel.

Ama şeftali diyor...

"Amca," diyerek araya girdi Barlas. "Babamlara haber verecek misin?"

"Ben söylemezsem, bu yüzünüzdekilerden öğrenirler zaten Barlas." Dedikten sonra gözlüğünü masaya koyarak geriye yaslandı. Dikkatle odasındaki kavgaya karışan öğrencileri izledi. "Ailelerinize haber vereceğim, hepinizin."

Odadakilerden bir ama hocam ile başlayan nidalar çıktı.

"Verin," dedim ben de arkama yaslanarak. "Ben, beni ilgilendiren bir durum olduğunu düşünmüyorum. Yürürken birden bu geldi, buna vurdu." Önce Mirza'yı, sonra da Asil'i göstermiştim. "Sonra da bu, buna vurdu. Ben karışmadım." Bu seferde önce Asil'i, sonra Mirza'yı gösterdim.

"Belli," dedi gülerek yanağımı gösteren amca bey'in yüzündeki gülümseme hiç hoşuma gitmemişti. "Sen karışmadıysan o yara nasıl oldu?"

Sorma bey amca, sorma. Dün hafif olduğu için ev ahalisine çaktırmadığım dudağımdaki yara bundan sonra çaktırılmayacak gibi değildi. Zaten görselerdi uçuk çıktı diyecektim, ben çaktım diyecek halim yoktu.

"Sormayın müdürüm," dedim dertli dertli. "Ayırayım dedim ayının birisi de bana çakmış. Kendimi yerde buldum, üçüncü yıldızı sayarken siz geldiniz."

"Yani sen karışmadın? Hiç hem de?"

Uslu uslu kafamı sallayınca sağ arkamda duran Akan'ın kısık gülüşünü duydum. Mesaj attıktan yarım saat sonra o da yetişmiş gelmişti.

"Bence bizim velimize hiç gerek yok." Dedi Barlas masum masum. "Abim var, reşit o veli sayılır."

"Yoo," dedi Akan gülerek. "Ben Alin'in velisiyim, gayet de sizin velinizi çağırmaya gerek var."

"Abi!"

"Dışarıya, herkes!" Dedi tahammülsüzce müdür bey amca. Bu adam nasıl öğrenci yetiştiyordu ya. Bu kadar sinir kalbe zarardı.

Önce kavgaya karışan Mirza'nın grubu, sonra da Asil'in grubu teker teker çıktı. Ortamda kavgaya giren sadece iki kız vardı, birisi kavgaya girdiği ilk dakikadan yumruğu yiyen ben. Diğeri de Sumru diye bir kızdı. Kahve saçları kulak hizasında kesilmişti ve asice dalgalanıyordu. Gözleri etrafa bıkkın bakışlar atıyordu.

içimizdeki şeftali -GERÇEK AİLEM-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin