Keyifli okumalar♡
"Sen ne yapıyorsun öyle?" Diyen Sumru'yla kafamı uzattığım kapıdan kendimi içeriye çektim.
"Saklanıyorum."
Yüzünde karmaşık bir ifade belirdi. Omzunda çantasıyla birlikte ilk ders zili çalmadan önce ikimiz de lavabodaydık ama benim aksime o neden burada olduğunu bilmiyordu.
"İyi de kimden?"
"Abinden."
"Niye? Abimden niye saklanasın ki?"
Ona bakarken herşeyi ortaya yumurtlayacağım der gibi bir yüz ifadesi takındım. "Kanka ben dün abini öptüm."
İlk başta bana bomboş baktı. Tepki bile göstermedi. Ardından söylediklerimi idrak edince kaşları çatıldı. "Ne yaptın?"
"Ya bak ben öptüm ama o da öptü," derdim neydi benim? Ben salak mıydım? Düştüğüm hale bak ya! "Seviyor musun dedim, ne sanıyorsun dedi. Öpeyim dedi öp dedim. Ben öptüm, o öptü."
İyice detaya gir, Alin. Kız belki abisinin tüm aşk hayatını bilmek istiyordur. En ince detaylarına kadar hemde, he? Ne dersin?
"Siz," derken yüzü bocaladı. Ağzı bir karış açık kaldı. Şaşkınlıktan küçük dilini yutmuş olabilirdi. "Siz ne acayip şeysiniz be?"
"Niye ya? Asıl bombayı söylemedim," telefonumu açarak şeftali kafamla çekildiğim fotoğrafı onun yüzüne tuttum. "Beni öperken ben bu tipleydim! Rezillik!"
Bir daha asla İldem'i dinlemeyecektim, nokta. Kız ilk öpüşmemin kafam bir şeftaliyken gerçekleşmesine neden olmuştu.
Gerçi güzel de olmuştu yani.
Ben utançtan onu orada bırakıp ormanı koşarak diğer taraftan kendimi evde bulmasam daha da güzel olacaktı.
Ama işte hararetimi anca atmıştım.
"Bu yüzden mi tüm gece sırıttı?" Diye homurdandı.
Dudaklarımı birbirine bastırarak sırıtışımı engellemeye çalıştım ama nafileydi. Benim kafa leylaydı. "Harbi mi? Çok mu sırıttı?"
"Bana bak," derken birden üzerime geldi ve kolumu tuttu. Yüzünde huysuz bir çocuğun ifadesi vardı. "Ben abimi paylaşmak falan istemiyorum, düzelt geri şunu."
"E ben bozmadım ki?"
"Ya ayarları bozulmuş diyorum!"
"Ben tamirci miyim!?"
"Sen bozdun ama!"
"Hı," dedim yine sırıtma gelirken. "Ben bozdum dimi."
"Siz bozuksunuz," diyerek iğrentiyle benden uzaklaştı. "İkinizin de ayarları bozulmuş. Ben istemiyorum böyle bozuk şey."
"Şimdi Sumrucuğum, senin kararın olmuyor bu. Şak, bir bakıyorsun aşıksın. Şak, bir bakıyorsun öpüşmüşsün."
"Üçüncü şakda çocuk yaparsanız kendimi taş köprü'den atarım!"
"Kıskanma canım," koluna girerek onu lavabodan çıkardım. "Abin yine abin, bir farkla. Artık yarısı benim."
Somurttu. "Sana asla yenge demem."
"İyi yönünden bakalım," sinir bozucu bir ifadeyle sırıttım. "Çabuk alışıyorsun."
"Alin bak seni döverim," kısık sesle kızdığını sanıyorsa yanılıyordu çünkü burada okula reklam olmamıza saniyler vardı. Alisya ve tayfasına malum olurdu böyle şeyler. "Uğraşma benimle!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
içimizdeki şeftali -GERÇEK AİLEM-
Teen FictionHepimizin acıları var, bunlar bizim çekirdeğimiz. Hepimizin kişilikleri var, bunlar özümüz. Hepimizin maskeleri var, bunlar da şeftali kabuklarımız. Aslında hepimiz birer şeftaliyiz. Ve ben aslında bir Nektariye aşık oluyorum. Bu hikaye şeftalinin...