Saate baktım, gece üçtü. Bense yeni işimi bitirmişdim. Hazırlanıp kafeden çıktım. İşten sonra hep gittiğim bir park vardı. Orada biraz oyalanıp eve geçecektim.
Saatin geç olmasına aldırmadan parka gitmeye başladım. Zaten beni merak edicek birileri...
Gökalple partiye mi gidecektim ben şimdi? Hemde partneri olarak...
O kadar heyecanlıydım ki, elim ayağım titremeye başlamışdı bile. Parti yarındı ama benim şimdiden içim içimi yiyordu. Partneri olarak gideceğim aklıma geldikçe kalbim hızını artırıyor, yüzüme istem dışı bir gülümseme yayılıyordu.
Duyduğum an inanmamıştım, Gökalp tehlikeli diyerek dışarı çıkmama izin vermezdi. Ama şimdi birlikte Parti'ye gidecektik. Sanırsam yanımda olacağı için sorun olmayacağını düşünmüştü.
Bence de sorun olmazdı. Yanımdan ayrılmasın yeterdi. Tanımadığım insanların dolu olduğu ortamda yalnız kalmakta istemezdim.
Yıldız abla birazdan odama gelicek birlikte kıyafet bakacaktık. O benden daha heyecanlıydı. Yemek boyu sadece bana yakışacağını düşündüğü elbise modellerinden bahsetmişti.
Konuya onu da dahil etmesiyle, Gökalp artık sinirlendiğini belli etmiş Yıldız abla da artık susmuştu. Sinirlenmesi benim de işime gelmişti. Yıldız abla bu sefer çok konuşmuştu.
✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿✿
"Bu nasıl?" Yıldız ablanın gösterdiği kırmızı elbiseye baktım. Güzeldi ama, kırmızı çok dikkat çekiciydi. Dikkatlerin o denli üzerimde olması hoşuma gitmezdi.
"Yıldız abla, ben siyah birşeyler istiyorum." dedim siyah elbiseler aramasını isteyerek.
"Siyah öyle mi?" Önce manidarca baktı daha sonra "Tamam, bakalım o zaman." dedi. Sanki düşüncelerimi anlamıştı, bence de ikimizde siyah çok güzel olacaktı...
Kısa bir süre ardından önüme dar siyah bir elbise çıkmıştı. Kol kısmı çok hoşuma gitmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elbiseye bakarak dalmış "Bunu mu beğendin?" diye soran Yıldız ablayla kendime gelmiştim.
"Evet." dedim hayranlıkla.
"Tamam, o zaman." Tableti elimden aldı "Ben hallederim o işi. Hadi şimdi inip masayı hazırlayalım." dedi ve elimden çekiştirerek odamdan çıkardı beni.
Aşağı indiğimizde hiç kimse yoktu, evde sessizlik hükmünü sürüyordu. Tabi Yıldız abla susmak ne bilse...
Bakışlarım etrafta gezinmeye başladı. Onu sabahtan beri görememiştim.
"Gökalp birazdan gelir. İşi çıkmış son anda." Onu aradığımı anlamış, cevabı da cabası.
Kafamı sallayarak anladım dedim ve masayı hazırlamaya başladık. Yıldız abla döktürmüştü yine. Yemekleri o kadar lezzetli ki... Uzun bir süre sonra anne yemeği yemek farklı hissettirmişti beni.
Masayı hazırlamaya başlamış, Yıldız abla bu sefer saç ve makyajımdan bahsetmeye başlamıştı. Hâlâ heyecanı devam ediyordu.
Masayı bitirmeye yakın kapı açılma sesi duyulmuş, Gökalp girmişti salona. Kaşları çatılı, sinirliydi sanki.
"Hoş geldin." Yıldız ablanın sesini duymasıyla bizi farketmişti.
"Hoş buldum." dedi Gökalp, moralinin bozuk olması yeterince sesine yansıtarak. Ardından hızlıca odasına doğru yol almıştı.
Herhalde işler yolunda gitmemiş, sinirini bozmuştu bu durum. Yorgunluğu da ayrı sinir ediyordu onu. Bazen çok sabırsız oluyor, konuşacak sabrı bile kalmıyordu. Geçiştirmesinden anlıyordum.
Masayı bitirdikten sonra Yıldız abla artık gitmesi gerektiğini söylemiş, hazırlanmıştı. Kızı evde yalnız olduğu için akşam geç gitmemeye dikkat ediyordu.
Yemeğe bile kalamamıştı. Okadar şey yapmıştı hatta...
Taner abi Yıldız ablayı kapıda bekliyordu. İkiside veda ederek evden uzaklaşmış, siyah Bir arabaya binerek gözden kaybolmuştular.
Onları yolcu edip kapıyı kapatmış, salona geri gelmiştim. Bir anda aklıma gelenle yüzüm yanmaya başlamış, kalbim hızını hemen artırmıştı. Gökalple yalnız akşam yemeği yiyecektik.
İlk kez başıma gelmiyordu, ama o zamanlar aramız bu denli iyi değildi. Ben söylemiştim ama kendisi yakın davranacak diye...
"Geçsene." Tanıdık ses duymamla arkamı döndüm. Gördüğüm yüz kalbimin daha da hızlı atmasına sebep olmuştu. Geldiğini bile duymamıştım.
Gökalpın hareket etmesiyle hâlâ ayakta dikildiğimi fark etmiş , masaya yaklaşmıştım. İkimizde yerlerimizi almış ve yemeğin tadını çıkarmaya başlamıştık.
Sessiz sakin geçmişti yemek. Ne konuşacağımızı, ne söyleyeceğimizi bilemiyorduk. Eve sinirli gelişi de konuşmamam için nedendi.
Yemekler bittiğinde masayı toplamama yardım etmiş, birlikte hızlı bir şekilde bitirmiştik. Yapıcak başka birşey olmadığı için Gökalp odasına gidecekken "Yarınki parti ne zaman?" diye sormuştum. Zamanında hazırlanmam gerekiyordu.
"Akşam sekiz." Tamam anlamında kafamı sallamış, son işleri de halledip odama çıkmıştım.
Önce bir duş alacak, ondan sonra da uyuyacaktım. Duş bittikten sonra banyodan çıkmış, yatağıma uzandım.
Makyaj ve saire gibi şeyleri Yıldız abla hazırladığını söylemişti. Kıyafetide o halledecekti. Rahattım, Yıldız abla her şeyi güzelce yapardı. Zaten bu parti işine bizden daha hevesliydi. Her şeyi büyük özenle hazırlardı.
Acaba Gökalp nasıl hissediyor? Heyecanlı mıdır oda? Heyecanlıydı bence, dün belli etmesede cevabıma mutlu olmuşdu. Gülüşünü görmüşdüm...
~~~~~~~~~~~
Partiyi de bu bölüme yazmak istemedim 😣
Bölümün kısa olduğunun farkındayım. Bundan sonraki bölümler yeteri kadar uzun ve umarım kısa bölüm daha olmaz.
Yarın bölüm atmayacağım için 16. bölümü de bugün atacağım.
