Saklı sırlar

17. Seni seviyorum

İyi okumalar ✨

Esat masamıza yaklaşmış ve izinsiz yanıma oturmuştu. Gökalpın yerinde...
Bu durum hiç hoşuma gitmemiş, kaşlarımı çatarak rahatsız oluşumu belirtmiştim. Umrunda değildi.

Kendisi oturduğu yerden memnun bana dönmüştü. "Kaşlarını çatmak sana yakışmıyor," deyip dudak büzdü. "Gökalpa gülümsediğin gibi gülümse hep."

Söyledikleriyle kaşlarım daha da çatılmış, "Ne istiyorsun?" diyerek asıl soruya geçmiştim.

"Çok kabaca değil mi bu soru?" Karşımda keyifle sırıtıyordu hiç bir sebep olmadan.

"Esat, git lütfen. Bizimkiler gelip seni görmesin. Sorun çıkmasın." dedi Banu. Banuda Esatın gelişinden hoşlanmamış, sorun çıkacak diye endişelenmişti.

"Hiçbir şey olmaz. Rahat olun siz," deyip tekrar bana döndü. "Ben bu güzellikle konuşmaya geldim."

"Ama ben seninle konuşmak istemiyorum." dedim sinirle.

"Ne kadar kabasın ya sen?" dedi sitemle. "Gökalpa benzemişsin kabalıkta."

Anlık duraksamış, aniden aklına birşey gelmiş gibi "Gökalpla sevgiliydiniz değil mi?" dedi.

Bekletmeden "Evet, öyleyiz." dedim.

"Ne kadar güzel." dedi daha çok kendi kendine söyleyerek.

"Hadi, Esat, git artık." Banu heran gelebilirler korkusundaydı. Sanırım bu adam uzak durmam gereken biriydi, tehlikeli biri...

"Gidiceğim, ama önce Dilekle dans edeyim," deyip yerinden kalktı ve bir elini bana doğru uzatarak "Benimle dans eder misin, güzellik?" diye sordu.

Şaşkınlıkla sonuna kadar açılmış gözlerle önce ona sonra Banuya bakmıştım. Banu kafasını iki yana sallamış, gitme demişdi. Olmaz, yapamazsın demişti.

Tekrardan Esata döndüm. Gülerek kafasını yere eğmiş, dudaklarını bastırarak gülüşünü yok etmeye çalıştı. Ardından kafasını kaldırarak konuştu.

"Gerçekten Gökalptan korkuyor musun? Birşey yapmaz sana, ben korurum seni."

"Esat, yeter artık, sorun çıkartacaksın. Git artık." dedi Banu ayağa kalkarak sinirle.

"Dilek? Korkarak yerinde oturmaya devam mı edeceksin?" Banuyu hiçe sayarak, ciddi bir tınıda konuşmaya devam etti.

"Hayır, Dilek. Dans etmeyeceksiniz." İtiraz etti Banu.

"Bence seçimi kendin yapmalısın." Bakışlarım ikisi arasında mekik dokumaya devam ederken, verecek kararımı da düşünüyordum.

Onunla dans etmemin doğru olmadığını biliyordum. Ama böyle konuşarak sinirlerimi bozuyordu, gözünde korkak biri gibi görünmek istemiyordum.

"Tamam," deyip yerinde dikleşti. "Ben seni cesur biri sanmıştım."

Adım atacakken "Tamam, kabul." dedim ayağa kalkarak. "Dans edelim."

Banu gözlerini sonuna kadar açmış "Ne yapıyorsun? Tehlikeli bu." demişti fısıldayarak. Sadece dans edicektik, neyi tehlikeliydi ki? Gökalplarda uzun süredir ortalıkta yoktu zaten. Birkaç dakika dans eder hemen yerime geçerdim.