25. Günlerinizi kâbusa döndermeyi çok iyi bilirim

195 15 23
                                    

İyi okumalar ✨

Gökalp

"Adamın üç deposu var." ...

Saatler sonra Demir, birkaç yardımla depoların yerini öğrene bilmiş, fazla zaman kaybetmeden yola koyulmuştuk. Depolara giden yol fazla uzaktaydı. Birinden diğerine de gitmek için uzun bir yol kat etmek gerekiyordu.

Artık beklemek benim için zordu. Dileğin hâlâ o adamın elinde olduğunu hatırlamam sinirimle beraber endişemi de artıyordu. Evime ettiği saldırılar yetmemiş bir de Dileği kaçırmıştı. Başına kötü birşey gelmesini istemiyordum.

Ya biz doğru depoya ulaşana kadar Dileğe zarar vermiş olursa?

Bu ihtimali düşünmek bile kalbimi acıtıyor, ilk kez bu denli duyguları yaşıyordum. Bu zamana kadar hiç kimse için bu kadar endişelenmemiş, zarar gelme olasılığını düşünerek korkmamıştım. Dilek benim için herkesten farklı ve önemliydi.

Yol boyu sağlam plan kurmaya çalışmıştık. Taner abi beraber aynı depoya gidip sırayla diğer depoları kontrol etmeyi öne sürmüştü. Ama bu fazla zaman harcamak demekti. En iyisi bölünerek depoların üçünü de aynı anda kontrol etmekti. Dileğin olduğu depoyu bulanlar da diğerlerine haber verirdi. Böyle daha az zaman harcamış olurduk, saklandıkları deliği bulmakta kolaylaşırdı.

Söylediklerim Taner abinin aklına yatmış, kabul etmişlerdi bu planı. İkisinin birlikte ilk depoya gitmelerini söylediğimde itiraz etmişlerdi. Birinin yanımda olması gerekiyormuş.

Buna ihtiyaç olmadığını söylemiş, kendim kendi işimi hallede bileceğime onları inandıra bilmiştim. İkilemde kalsalar da ısrarım sonucu kabul etmek zorunda kalmışlardı.

En son kararla Taner abi ve Demir birinci depoyu kontrol edeceklerdi. Büyük ihtimalle ilkinde olmayacaklardı. İlk bakacağımız depo olduğunu tahmin ettiklerini düşünüyorum. En çokta bu yüzden onların ilk depoya gidip bakmalarını istemiştim, ısrarım da bu yüzdendi. Kötü an yaşanacaksa benim başıma gelsin istiyordum. Onlar yalnızca güvende olsun.

Bense ikinci depoya gidecektim. Birinci depoda olmayacaklarına göre ya benim gittiğim ya da kalan adamlarımı gönderdiğim üçüncü depoda olurlardı.

Bizimle birlikte yine de yardım için birkaç adam da olacaktı. Karşı tarafın ne yapacağı belli olmaz.

İlk depoya geldiğimizde Taner abi ve Demir arabadan inmiş, diğer arabadan da birkaç adam onlarla birlikte gitmek için hazır olmuştu.

"Dikkatli olun," dedim ciddi tonlamayla. "Birşey bulursanız haber edin."

"Tamam. Sende dikkatli ol. Sinirine yenik düşüp yanlış hamleler yapma sakın." Beni çok iyi tanıyordu Taner abi. Kaç kere sinirle hareket ederek kendime zarar gelmesine izin vermiştim hatırlamıyorum. Ama bu sefer buna izin vermeyecektim. Her atılan adımı kontrolüm altında tutacaktım.

Taner abiyi kafamı sallayarak onaylamış, ardından Demire ve diğer adamlara kafasıyla karşı tarafı göstererek yola koyuldular. Arabadan yeteri kadar uzaklaştıkları zaman olduğum araba hareket etmiş, gözden kaybolmalarını sağlamıştı.

İkinci depoya doğru yol almıştık.

Dileği burada bulmayı ummuştum. Sağ salim, hiçbir yarası olmadan bulmayı. Umarım dilediğim gibi de bulurdum.

Arabanın durmasıyla inmem gereken yere geldiğimizi anlamıştım. Hızlı ulaşmıştık depoya. İkinci depoya yol azdı demek.

Hemen hareketlenerek arabadan inmiş, benimle birlikte bir kaç adamım daha inmişti.

Saklı sırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin