Saate baktım, gece üçtü. Bense yeni işimi bitirmişdim. Hazırlanıp kafeden çıktım. İşten sonra hep gittiğim bir park vardı. Orada biraz oyalanıp eve geçecektim.
Saatin geç olmasına aldırmadan parka gitmeye başladım. Zaten beni merak edicek birileri...
Karşımda heyecanını dört duvar arasına sığdıramayan bir Dilek vardı. Annemin kendisiyle fazla zaman kaybetmeden tanışmak istediğini söylediğimde beklendiği gibi hayli şoka uğramıştı. Tabi sinirlenmeyide unutmamıştı.
Siniri sadece bunu sabah öğrenmesiydi. Bu gün annemle tanışacaktı.
Eve geldiğim gibi Dileğin ve Yıldız ablanın soru yağmuruna maruz kalmıştım. Tanışma haberini geç öğrenmesi birazda kendi suçumdu. Anlık heyecanla unutu vermiştim işte. Yıldız abla her şeyi ayrıntısıyla sorarken, o anki heyecanla Dileğe ait kısımlar aklımdan çıkmıştı.
Konuşulanları becerdiğim kadarıyla Yıldız ablaya iletmiştim. Tabi ki benimle alakalı her şeyden haberi olmasını söylememiştim. Eminim ki içlerinde bir telaş oluşacaktı. Şimdilik gizli kalması daha iyiydi.
Hala söylenerek hazırlanmaya çalışan Dileği izliyordum. Odasında yatağının üzerinde oturmuş, dolabını izleyen bir Dilek'e şahitlik ediyordum.
En büyük sorunu yaşıyordu: Ne giymem gerek...
"Güzelim, ne fark ederdi dün öğrenmen? Yine aynı telaşla hazırlanacaktın zaten," dedim en sonunda dayanamayarak.
"Bir fark etmezdi ama bu kadar da telaş etmezdim." Aniden dolabın içinde dolaşan bakışlara bana döndü. "Bir fark etmemesi seni haklı çıkarmıyor. Haberdar olmam gerekti." Yeniden önemli olan işine döndü.
Haklıydı...
Ayağa kalkıp gülümseyerek Dilek'e yaklaştım. Kendisine sarılmış, ellerimi karnının üzerinde kenetledim. Başımı boynuna gömerken beni dünyadan soyutlayan kokusunu içime çektim. Duyduğum en güzel kokuydu kokusu.
"Ne giyineceğine hala karar vermedin mi?"
"Hayır. Çok kararsız kaldım," dedi elleri kollarımın üzerinde yerini alırken. "Ne giyersen giy sana yakışacağına eminim." Kollarımın arasında bana doğru döndü. Kolları boynuma dolandı.
"Ya annen beğenmezse?"
"Tahmini zevklerimizin aynı olduğunu düşünüyorum. İstersen kıyafetlerini ben seçe bilirim." Yüzü güldü. "Olur," diyerek benden ayrılmış, ardından dolabın önünden çekildi. "Güzel seçim yapacağına eminim."
Bir süre bakışlarım kıyafetlerin üzerinde gezindi. Siyah tulumu görmemle beyaz gömlekle güzel görüneceğini düşündüm. Bir kaç asılmış kıyafetin arasından tulumu askılısından tutarak dolaptan çıkardım. Arkamı dönerek yatağının bir köşesinde oturmuş ilgiyle bana bakan çift göze odaklandım.
Gözleri çok güzeldi...
Silkelenerek kendime geldim. "Buna ne dersin? Beyaz gömlekle iyi gider," diyerek düşüncelerimi onunla bölüştüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
