5. Neden gözlerini kapattın?

792 28 61
                                    

İyi okumalar ✨

Arkama yaslanarak "Benden buna inanmamı beklemiyorsun değil mi? Ya burdan çıktıktan sonra seni polise şikayet edersem? Dün gördüklerim şikayet için yeterli zaten." dedim meydan okurcasına. Saçmalıyordu, bırakmazdı, hele onların mafya olduğunu biliyorsam hiç bırakmazdı.

Sırıttı. Sanki eğlenceli bir şeyler söylemiştim.

"Bunu yapamazsın. Elinde kanıt yok, hiç kimseye hiçbir şey ispatlayamazsın." Aynı benim gibi arkasına yaslanmış, kollarını önünde kenetlemişti.

"Nerden eminsin buna? Beni kandırıyorsun değil mi? Polisler tarafından aranan katillersiniz kesin." Mafya da bi katil sayılırdı değil mi?

Sırıtarak başını önüne eğdi. Komik birşey söylediğimi sanmıyorum, ihtimallerdi bunlar.

"Katil öyle mi? Hemde polisler tarafından aranan?"

"Neye gülüyorsun? Komik bir şey demedim." Sırıtması daha da genişlenmiş, bense kaşlarımı çatmış ona bakıyordum. Kollarını açtı ve ellerini masanın üzerinde kenetleyip öne doğru geldi.

"Katil değilim, mafyayım." Kelimeleri aklıma kazımak istercesine bastırarak söylüyor, bana benim yaptığım gibi gerçekleri hatırlatmıştı. "Polisler tarafından da aranmıyorum." Sesi sertti.

Öne eğildiği için kaslı kolları belirginleşmiş, bu görüntü karşısında yutkunmuşdum. Gece gece aklımı kaçıracaktım, o olacaktı.

Hemen boğazımı temizledim. "Sana inanmıyorum." Demeye başka birşey bulamamış, söyleme biçimi hoşuma gitmediği için sinirine dokunacak şeyler söyleme gereği duymuştum.

Kaşları öyle mi? dercesine havalanmış, arkasına yaslanarak "Orası sana kalmış." demişti rahat tınıda.

Rahat tavır takınmış, söylediklerim önemsiz birşeymiş gibiydi tepkisi. Onun için öyle ola bilirdi, ama benim için değil.

"Beni neden kaçırdın? Böyle dalga geçmek için mi?" Sesim istemsizce sert çıkmıştı. Yaptığı önüme geçip dalga geçmekten başka birşey değildi.

Söylediklerimle kaşları çatılmış, "Yeter bu kadar suyunu içtin, odana git." demişti, benim sesime tezat katbekat sert sesiyle.

"Küçük çocuk muşum gibi bana emirler veremezsin." Bunu yapması hiç hoşuma gitmiyordu ki, ses tonumlada belli etmiş oldum.

"Benim için küçük çocuktan farkın yok."

"Yeter artık beni ciddiye al!"

"Bağırma gece gece odana git dediysem odana git." Sesi yükselmiş, siniri artmıştı. Ama kendini toparlayarak arkasına yaslanmış, "Beni sinirlendirmek istemezsin değil mi?" sesi ima doluydu, ama yaptığı imayı anlamamış, kendim nasıl istersem öyle anlamaya karar vermişdim.

Ellerimi masaya vurdum ve ona taraf eğildim. Gözlerimi kısarak "Bana. Hiç birşey. Yapamazsın." dedim onun gibi kelimelere baskı uygulayarak.

Sırıttı. Artık bu durum sinirlerimi bozuyordu. Söylediklerim komik birşeymiş gibi sırıtıyor, beni ciddiye almamakta inat ediyordu.

Ellerini masaya yaslayarak ayağa kalktı. Yanıma doğru bir adım atarak "Sana zarar vermek isteyende kim?" dedi bir adım daha atarak.

Aramızda onun için dört beş adımlık mesafe vardı ve artık bu mesafeyi yarılamıştı.

"Bana sinirlenip emirler vermekten başka birşey yapmıyorsun." dedim bir adım daha attığını farkederek.

"Beni her seferinde sinirlendirmeyi başarıyorsun sende." Bir adım daha.

Saklı sırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin