Kapıyı açtım, insan bekledim, gelen ruhtu, çok durmadı.
Kapıyı kapattım, kendimi insan sandım ve bir ruhtum, çok olmadı.
Eğer insansa derman değildir bu derttir dediler... Eğer ruhsa, derman mıdır o vakit dert midir, kim bilir?
Ama anladım ki mananın aslı insan değildi, hiç olmadı.
Ruh da değildi, üflenmeyen ruh bu, hiç can açmadı.
☠
Ona "Üzgünüm bahçıvan..." dedi. "Japon Gülü'nde bayılamazsın, uyuyamazsın da... Hiç ölmedim, ama bunu sakın deneme... O yüzden nefesini bıraksan iyi olur."
"Gördüğüm şey de neydi?"
"Gerçekti. Soğuk bir gerçek..."
"Hala orada mı?"
"Tüm tuhaflığıyla..."
"Gerçekten neredeyim ben?"
"Yanımdan ayrılma yeter."
☠◉☠◉☠
Selam, millet! Hala hayatta mısınız? Ben öyleyim, ama son kalan zihinsel sağlığım el verdiğince –ya da belki de çoktan kafayı yediğim içindir- bir şeylere kalkıştım... Dilerim boyumdan büyük değildir...
Neyse efendim, şöyle ki yarışmayı bahane etsem de –ki son üç gün içinde yetiştirebilir miyim hiç bilmiyorum- konu sadece eğlenmek! Ve sıkı durun hayatımda hiç bu kadar canlı hissettiğim, hiç bu kadar ben olan, hiç bu kadar sevdiğim başka bir hikâye yazmadım. Japon Gülü! Tüm güzelliğiyle karşınızda sayın seyirciler! Şükürler olsun...
Benim için hikâyelerimin arasında en başta ve tahtında! O yüzden sevmeseniz de ilgilenmeseniz de kurgu dünyamdaki yerinin özel olduğunu bilin yeter. Çünkü içinde hayatımdan sahnelerle birlikte, ayrıca sıkı durun, evet sıkı durun! Çoğunlukla kendi rüyalarım ve çokça da diğer yakınlarımın rüyalarından sahneler içerdiği için de çok çok muazzam konumda! Yani saçma da olsa aslında 80% yaşanmışlık içeriyor. Ve bu yaşanmışlığın içinde de kaybedip değer verdiğim insanların özel dokunuşları da var... O yüzden ayrıca saygılı olun lütfen.
Kurgu, 2018'den bu yana çok dinlene dinlene yazdığım bir hikâye oldu. Ama yarışmayı bahane ettim, yoksa sanki bir hazineymiş gibi kilit altında saçma bir şekilde saklıyordum. Baktım öleceğim... Kime ne? Paylaş gitsin baby!
Farkındayım Wattpad'in cenazesini kaldırmak üzere olsak da ve buradaki herkes eskisi kadar heyecanlı olmasa da bu denli enerjik dünya bir abartı gibi gelebilir. Ancak okunmasa da en azından köşede durması ve gizli kalacağına buradaki tahtına kurulması daha iyi dedim. Ne kaybederim ki? Hiç!
Japon Gülü'nün vahşi dünyası sandığınızdan çok daha geniş; sizi yorabilir, çılgın hissettirebilir, kafa karıştırabilir, güldüre de bilir ve tüm bunların aksine ağlatabilir de! Çünkü aramızda kalsın yazarken biraz öyleydim...
Bu arkadaşı altı senedir yazıyorum ve tüm altı senenin ağırlığı ister istemez yansıdı. Üstelik yaşadıklarımıza bakacak olursak... Neyse! Dedim dünya yıkılsa da Japon Gülü parlasın! Hadi bakalım!
Uzun zamandır ve hatta 2014 Majeste'den beri bu denli uzun hikâye paylaşmıyorum. Ağlamak istiyorum ;-; On yıl olmuş neredeyse... ;-; Gerçekten bu nasip oluyor mu?
Hikâyenin dehlizlerinde daha da ilerlerdim, ancak hayatım sağ olsun hem vakit ayıramadım, hem de "temiz" beyinlerimiz için bu denli ilginçlik yeter diye düşündüm. :D
Şimdi yorulma sırası sizde... Hehe... Dehşet bir dünya bacım, kaçırmayın derim. :* Şahsen çok keyif aldım.
Paylaştığım, paylaşmadığım çok hikâye var taslakta ve ayrıca burada ya da değil tam olarak on beş yıldır yazdığım tüm kurgulara bakacak olursak, Japon Gülü sanırım tahtını kimseye vermeyecek. Daha zirvesi yok, öylece çılgın! Gözbebeğim, canımın içi, yavrum, kuzum yani ona göre kırmayın sevdiceğimi...
Eğer Japon Gülü'nün her bir detayını resmedecek olsaydım, bunu yapmayı ayrıca çok isterdim. Çünkü bu dünyadan olamayacak kadar çok o denli harikulade ve renkli bir yer ki... Bunun için de yazmak ve kâğıda resim adı altında bir kaç çizik atmaktan da daha yeterli bir yeteneğim yok, belki bir gün olur... Ancak bu dünyadaki hiçbir teknoloji ve hiçbir başarılı ressam, Japon Gülü'nü gerçek anlamda tasvir edebilecek yeteneğe de sahip değil, ayrıca söylemiş olayım... Okursanız, anlayacaksınız. Bu açıdan bakınca da en ter döktüren yazılarımdan biri oldu, orası ayrı tabi... Ancak işte onu tam da bu yüzden seviyorum.
Ve farklı boyutlardan ve anılardan eklemeler yapıldığı için de yeri çok ayrı, dilerim yolu da hep açık olur. Rabbim, tanrım, haşmetim, özüm kabul buyur, âmin, aman, amen...
Ve son olarak da bu kitabı toprakta gül olan annemin ruhuna ithaf ediyorum. Zira ilk kurguladığım zaman –bu gerçeği bilmesem de- onun birkaç rüyası da hikâyede yer edinmişti. Çevremde beni yazmam için teşvik eden nadir insanlardandı... Rüyaları da kendi kadar güzeldi ve hikâyemize ışık kattı, yazdıklarım da yine ona rahmet olsun dilerim.
Bu arada, Japon Gülü'nün bir diğer adı da "Sürpriz..." Aslında hem size hem de bana çok büyük sürpriz oldu. İçeriğine de gayet makulce uyuyor.
Öyleyse, Sürpriz millet!
Japon Gülü'ne hoş geldiniz!
Haydi, biraz beynimize ter döktürelim, lets go!
"Uyandım ya da öyle sandım..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JAPON GÜLÜ
Horror#theWattys2023 +18 korku öğesi barındırır. Bu kitap, yazar ve çevresinin gerçek rüyalarından esinlenilmiştir. Karakterimiz, iç dünyasının görsel savaşını verirken onu seyrediyoruz. Mantığını dünya aklıyla çözmeniz pek de mümkün olmayabilir. Ancak o...