Sabah erken saatte uyanan alfalar hala uyuyan omegayı kendi arabalarında onun için yaptıkları arka koktuğa yatırdılar. Changbin uyuyan kardeşinin yanında kalmış, Chan ise eşyaların yüklenmesini bekliyordu. Tüm eşyalar arabaya yüklediği saatlerde evin yeni sahibi gelmiş anahtarları almıştı. Chan yola çıkmadan kahvaltılık bir şeyler almış ve arabaya gelmişti.
"Uyuyor mu hala?"
"Evet uyuyor, normalde bizi o uyandırır sanırım çok yorulmuş"
Jisung beş saatlik yolculuklarının ikinci saatinin sonuna doğru uyanmıştı. Omega bir süre zaman ve mekan algısını yitirse de abilerinin onun için hazırladığı arka koltukta olduğunu anlamıştı. Yavaşça kalkıp bağdaş kurarak oturdu.
"Günaydın benim yakışıklı hyunglarım!" dedi. O cıvıl cıvıl ses alfaları gülümsetmişti.
"Günaydın miniğim iyi uyudun mu?"
"Günaydın bebiş"
"Çok iyi uyudum hyung şu an kendimi harika süper dinlememiş hissediyorum. Şu an neredeyiz?"
"Busan'dan çıkmak üzereyiz"
Changbin kardeşi için ayırdığı kahvaltılıkları uzatmıştı. Abisinin uzattığı kahvaltılıkları alan Jisung açtığı paketlerle yeniden gülümsemişti. Hyungları dışarıdan bir şey alırken hep onun sevdiği şeyleri öncelikli tutarlardı. Yüzünde gülümsemesi ile yemeğini yemeye başladı. Aynadan omegaya bakan abileri de omeganın yüzündeki gülümse ile mutlu olmuşlardı. İşte bu kadar iki alfayı mutlu etmek için minik omeganın bir gülümsemesi yeterdi.
Yemeğini bitiren Jisung iyice uyanmış, yolcuğulun heyecanı ile kıpır kıpırdı. Birden fark ettiği şey ile durdu.
"Ay inanamıyorum beni neden sabah uyandırmadınız?"
"Ne oldu ki?"
"Ne olmadı ki hyung pijamalarımla kalmışım off ya halbuki yıldızlı tutumumu hazırlamıştım" omega somurtmaya başlamıştı. "Çantayı... çantayı aldınız mı?"
"Hangi çanta?" diye sordu Chan.
"Tulumumun, tacımın ve ojelerimin olduğu bir çanta vardı."
"Ben hiç görmedim bebeğim." dedi Chan.
"Offf ya ne yapacağım ben umarım ojelerim kırılıp dökülmez." omeganın yüzü asılmıştı. Changin daha fazla uğraşmak istese de miniğine kıyamamıştı. Ayağının hemen yanında olan çantayı çıkartıp arkaya uzattı.
"Al bakalım bebiş sana ait hiçbir şeyi unutmayız bunu öğrenemedin mi?"
"Hyung" uzanıp Changbin'in yanağını öpmüştü. Sonra Chan hyunguna bir öpücük verdi.
"Ama ben bunları nerede giyeceğim?"
"Bir benzin istasyonunda dururuz hem benzin alırız hem de sen üzerini giyersin olur mu?"
"Harika olur"
Chan arabayı sürmeye devam etti. İki benzin istasyonunu geçince sonunda aradığı istasyonu buldu. Chan benzin ve biraz atıştırmalık alırken, Changbin kardeşinin üzerini değiştirmesini bekliyordu. En sonunda omega istediği kıyafetleri giymişti. Hava soğuk olduğu için Changbin sürekli hırka vermek istese de kardeşi inatla reddetmişti.
"Geldiniz mi?"
"Evet hyung bak nasıl olmuşum."
"Çok güzel olmuşsun bebeğim ama hava soğuk değil mi sadece bununla üşürsün."
"Of hyung araba sıcak zaten" diyerek sinirle arabaya bindi. Bazen abileri onu hiç anlamıyordu. O bir omegaydı süslemeyi güzel olmayı seviyordu.
"Tamam tamam kızma bebeğim bünyen hassas hasta olma diye söyledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tiny omega/Minsung
FanfictionYaşıtlarına göre biraz daha ufak tefek olan minik omega, iki alfa hyungu ile taşındığı Seul'de komşusu olan alfaya tutulmuştu. Jisung'un, kendisiyle ufaklık diyerek uğraşan bu alfaya kendini fark ettirmek verdiği tatlı uğraşları ve arada kurulan bağ...