Şu an evin salonunda fırtına öncesi bir sessizlik vardı. Changbin hayal kırıklığı ile kardeşine bakıyordu. Bir sevgilisi olduğuna kızacak değildi elbet fakat bu kadar uzun süre saklamasına kırılmıştı. Onlar sırdaştı ama kardeşi ona güvenmemişti.
Jisung ve Felix şu an sessizce Changbin'e bakıyorlardı.
"Şimdi bana az önce duyduğum şeyi bir açıklayın!" Changbin kelimeleri bastırarak konuşmuştu.
Jisung titreyen sesi ile son kez inkar yöntemini seçti. "Neyi hyung, neyden bahsediyorsun."
Changbin ateş saçan gözleri ile kardeşine baktı. Jisung hata yaptığını anladı yanlış bir hamle yapmıştı.
"Sevgilin olmasına kızacak değilim sadece bana şunları açıkla ne kadar süredir kiminle sevgilisin ve neden sakladın?"
Gözyaşları yanaklarından süzülmeye başlayan Jisung ile Changbin kaşları daha da çatıldı. İşaret parmağını kardeşine doğru kaldırarak tekrar konuştu.
"Ağlama Jisung ağlamadan bana ne olduğunu anlat."
"Hu-hyung ö-özür dilerim"
"Özür dilemeni mi istedim sakinleş ve bana ne olduğunu anlat"
"Hyung, kız-ma ba-bana"
Changbin kardeşinin ağlamaktan konuşamayacağını anlamıştı. Biraz sakinleşip karşı koltuğa oturdu. Onunla sağlıklı bir iletişim kurması gerekiyordu. İlk hatasında bu kadar tepkiye maruz kalırsa bir daha hiçbir şekilde onlarla bir şey paylaşmazdı. Kalkıp yavaşça kardeşine yaklaştı. Yanına oturdu, yüzünde yarım yamalak kalan maske kalıntılarını temizledi.
"Üzgünüm bebeğim neden o kadar tepki verdim bilmiyorum sanırım seni çok kıskandım." diyerek küçük olanı güldürdü. Felix'te derin nefes almıştı. Açıkçası o bile Changbin hyungunun yüz ifadesinden ses tonundan korkmuştu.
Changbin kalkıp banyoda temiz bir havluyu ıslatıp sıkarak geldi. Nemli havlu ile kardeşinin yüzünü temizledi.
"Yüzünü iyice temizleyelim sonra leke oluşup çirkinleşme, bu defa sevgilin seni terk ederse tüm suçlu ben olurum."
"Hiçte bile Minho beni terk etmez"
"Minho?"
Jisung birden verdiği isim ile dudağını ısırdı ve sessiz kaldı.
"Şey hyung benim kuzenim olan!"
"Felix sen burada mıydın!?" Changbin yüzünden garip bir maske olan gence baktı.
"Sende yüzünü yıkasan iyi edersin sonra evde kalmana sebep oldum diye bir ömür senin tribini çekemem."
"Of hyung ya!" diye isyan ederek lavaboya giden omegaya bakıp gülen kardeşler sonunda birbirlerine dönmüşlerdi.
Changbin kardeşinin sakinleştiğini görünce doğru bir yol izlediğinden emin oldu. Başta o kadar sert çıktığı için kendine kızmıştı.
"Biz sırdaş değil miydik anlat bakalım ponçik"
"Hyung" diyerek Changbin'in boynuna atladı omega. Chan hyungun kızmasını elbet bekliyordu fakat Changbin hyung kızsa bile hemen yumuşardı. O yüzden onun sığınağı Changbin hyunguydu. Ama yine de hyungunun az önceki tepkisi omegayı gerçekten korkutmuştu.
Changbin sarılan kardeşinin sırtını sıvazladı. Sonunda sakinleşen kardeşi ile rahatladı. Biliyordu kardeşi her şeyi içine atar, kendini kapatırdı. Bu yüzden kızsa bile onun yanında olmayı tercih etti.
"Evet bebeğim hala bekliyorum"
"Şey hyung yani aslında Minho hyung ilk yurt dışına çıktığında normal mesajlaşmaya başladık işte. Ama gerçekten her şey çok normaldi o zaman" Jisung hyunguna anlatırken nedense biraz utanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tiny omega/Minsung
FanficYaşıtlarına göre biraz daha ufak tefek olan minik omega, iki alfa hyungu ile taşındığı Seul'de komşusu olan alfaya tutulmuştu. Jisung'un, kendisiyle ufaklık diyerek uğraşan bu alfaya kendini fark ettirmek verdiği tatlı uğraşları ve arada kurulan bağ...