"Jisung biraz daha tembellik yaparsan seni bırakır giderim. Sonra da hyunga tembellik yaptığın için gitmediği söylerim."
"Off hyunga ya bıktım ben okula gitmekten off off hiç sevmiyorum kimse beni anlamıyor" sesini alçaltarak "kimse gördüğüm psikolojik şiddeti fark etmiyor".
"Bir şey mi söyledin Jisungie"
"Yok hyung." Jisung yaşıtlarından biraz daha ufak tefek bir omegaydı. Her ne kadar omegalara özel bir okula gitse de ufak tefek olduğu için bunun zorluklarını yaşıyordu. Bir de anlamadığı şekilde kimse onunla arkadaş olmak istemiyor ve dışlıyorlardı. Halbuki o olukça arkadaş canlısı bir omegaydı. Minik omega elini yüzünü yıkayıp hyunglarını ikna etmek için alt kata indi.
"Hadi bebeğim gel kahvaltını yap okula geç kalacaksın."
"Hyung okula gitmesem lütfen"
"Neden Jiisung"
"Zaten bir hafta sonra taşınacağız ve tatile gireceğiz hem bak son hafta gitmeyeyim lütfen"
"Geçerli bir sebep değil."
"Hyungggg" dedi tekrar küçük omega gözlerini doldurarak abisine baktı.
"Hiç öyle bakma bana!"
"Hyung lütfen"
"Jisung bebeğim eğitimini aksatma bir hafta bir haftadır."
Jisung artık patlamıştı. "Hyung ben o okulda yapayalnızım kimse benimle konuşmuyor, arkadaş olmuyor, spor derslerinde oyuna almıyorlar her şeyden nefret ediyorum. İnan arkadaş olmak için çok çabaladım ama hiçbir zaman kimse benimle arkadaş olmak istemedi. Yalnız olduğum için yemeklerimi yemekhanede bile yemiyorum." Jisung'un göz yaşları kendisinden bağımsız akıyordu. Aslında bunca zaman saklamıştı ama artık bunalmıştı. Bugün öğlenden sonra okul festivali vardı. Orada yapayalnız kalacaktı. Sabah sevdiği dersler olsa da artık o ortama tahammülü kalmamıştı. Hyungları bir sürü zorlukla uğraşıyorlar diye hiçbir zaman kendi yaşadığı zorlukları dile getirmemiş, yalnızlığını içinde saklayıp derslerine odaklanmıştı fakat artık dolmuştu. Festival alanından ağlayarak bir ağacın altında tek başına oturmak istemiyordu.
Chan kardeşinin söylediklerini bir süre idrak edemedi. Onların neşe kaynağı minik omegalarının bu söyledikleri iki alfa da büyük şaşkınlık yaratmıştı.
"Jisung bebeğim neden sakladın böyle bir şeyi, neden hiç belli bile etmedin?"
"Hyung zaten bir sürü derdiniz vardı. Bir de ben sizi sıkıntıya sokmak istemedim. Hem zaten buradan gidiyoruz belki orada arkadaşım olur." umutla konuşmuştu omega. Islak gözlerine inat hala umutla konuşması hyunglarının kalbini daha da sızlatmıştı.
"Miniğim neden bizimle paylaşmadın, ne kadar yoğun olursak olalım bizim önceliğimiz sensin." dedi Changbin.
"Hyung yıllardır hem okuyor hem çalışıyorsunuz zaten evde hiçbir iş yapmadan sizi yük oluyorum bir de sorunlarım ile daha fazla yük olmak istemedim."
"Jisung bebeğim birincisi sen bize asla yük olmuyorsun. Sen bize anne babamızın emaneti, bizimse minik bebeğimizsin. Üstelik nasıl bir şey yapmıyorsun. Her akşam bu iki koca alfaya okuldan gelip yemek yapıyorsun, bütün evi sen çekip çeviriyorsun. Sen olmasan iki gün bile yaşayamayız. Lütfen kendini hafife alma ve küçümseme."
"Ama hyung onlar çok kolay ki"
"Yemek yapmak hiçte öyle kolay değil!" diye sızlandı Changbin. Chan ve Jisung onun bu haline gülmüştü. Minik omeganın gülmesi iki alfayı mutlu etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tiny omega/Minsung
Hayran KurguYaşıtlarına göre biraz daha ufak tefek olan minik omega, iki alfa hyungu ile taşındığı Seul'de komşusu olan alfaya tutulmuştu. Jisung'un, kendisiyle ufaklık diyerek uğraşan bu alfaya kendini fark ettirmek verdiği tatlı uğraşları ve arada kurulan bağ...