Minho, dolu gözleri ile hızla çıkıp giden omegasının arkasından bakıp kalmıştı. Duydukları idrak etmeye çalışan alfa omeganın kırgınlığının bu kadar büyük olduğunu tahmin etmemişti. Bu zamana kadar hiçbir şey belli etmemişti.
Omeganın arkasından pişkin şekilde içeri giren sekreterin "Bay Lee ne yemek istersiniz?" sorusu, Minho'nun bakışlarının ona dönmesini sağlamıştı.
"Yemek yemeyeceğim sizde eşyalarınızı toplayın çıkışınızı yapsınlar, tecrübenizi babanızın şirketinde kazanırsınız."
"Ama Bay Lee ne hata yaptım ki?" Omega bir telaşa kapılmıştı.
"Neden burada çalışıyorsun bana dürüstçe cevap ver?"
"İşleri daha iyi öğrenebilmek için efendim."
"Gerçekleri söyle! İnan o şekilde gözümde daha az düşersin"
"Gerçekler bu efendim."
"Peki öyleyse demek bu konuda dürüst olmuyorsun diğer soruma geçeyim. Sana kaç defa çiçek ya da hediye siparişi vermeni söyledim neden vermedin?"
"Verdim efendim"
"Omegam yalan söylüyor yani?"
"Bilmiyorum efendim"
"Daha fazla alçalma benim sinirlerimi bozma eşyalarını topla ve çıkışını yap"
"Çok pişman olacaksınız Bay Lee!"
"İnan hiçbir şey beni şu an ki kadar pişman edemez. Şimdi çık dışarı!"
Omega öfkeyle odadan çıkmıştı. Minho koltuğuna oturmuş ağrıyan başını ovalamaya başlamıştı. Ne yapacağım diye düşünen alfanın düşünceleri çalan telefon ile bölünmüştü.
Minho yaptığı telefon görüşmesi sonucunda ikilemde kalmıştı. Ya kalıp omegası ile bir an önce barışmaya çalışacak ya da Japonya'daki şirketten zarara uğrayacaktı. Japonya'daki şirketi kaybetmek demek, Bay Choi ile iş birliğini bitirememek demekti.
"Bay Hwa odama gelir misiniz?"
"Tabi Bay Lee"
Minho bütün işleri planlarken çalan kapı ile kafasını kaldırdı. İçeri giren Seonghwa, Minho'ya selam verip geçti.
"Buyrun Bay Lee"
"Şu Bay olayını bir kenara bırakalım dostum."
Koltuğa otururken "bana uyar" diyen Seonghwa, uzun zamandır arkadaşı olan Minho'nun sıkıntısı olduğunu anlamıştı. Bu yüzden "anlat" dedi arkadaşına.
"Bu defa fena çuvalladım. Japonya'daki şirketin durumu kritik benim oraya gitmem lazım ama omegamın kalbini kırdım onu ne yapmalıyım bilemiyorum çıkmaza girdim. İki saat sonra uçağım var."
"Jisung kadar anlayışlı ve düşünceli bir omeganın kalbini nasıl kırdın çok merak ettim?" Seonghwa arkadaşının Jisung'a ne kadar düşkün olduğunu biliyordu. Ona göre bu iki aşık perfect couple unvanını sonuna
kadar hak ediyordu."Biliyorsun şirketi ben devraldığımda taşıma işleminden dolayı iş ortaklıklarına çok ihtiyacımız vardı. Bay Choi bu iş ortaklarından biriydi. İlk zamanlar Jisung'a kaba bir tavrı olmuş özür dilemişti. Bende olayın orda kapanıp bittiğini düşündüm.
"Kaba davranışı sonrası işe devam mı ettin gerçekten?"
"O iş birliğine çok ihtiyacımız vardı Jisung işe devam etmemi istedi. Her zaman o şirketle olan işler konusunda takipte kaldı. Yani hiçbir zaman Bay Choi'ye güvenmedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tiny omega/Minsung
FanfictionYaşıtlarına göre biraz daha ufak tefek olan minik omega, iki alfa hyungu ile taşındığı Seul'de komşusu olan alfaya tutulmuştu. Jisung'un, kendisiyle ufaklık diyerek uğraşan bu alfaya kendini fark ettirmek verdiği tatlı uğraşları ve arada kurulan bağ...