Taşındıkları bu şehre yeni edindikleri arkadaşları sayesinde hızla alışan gençler yavaş yavaş düzenlerini kurmaya başlamışlardı.
Jisung okula kaydını yaptırdıktan sonra müdüre Felix ve Seungmin ile aynı sınıfta olmak istediğini söylemişti. Okul müdürü sevimli omeganın not ortalaması ve davranış puanı oldukça yüksek olduğu için aynı sınıfta olabileceklerini söylemişti.
Jisung heyecanla hazırlanıyordu. Bugün ilk defa hyungları olmadan arkadaşları ile alışveriş yapacaktı. Haftaya okullar başladığı için omegalar alışveriş yapma kararı almışlardı.
"Bebeğim şu nakit parayı da al gerek olur."
"Hyung zaten kartım var."
"Biliyorum ama bazen nakit lazım olabiliyor yanında bulunsun."
"Peki teşekkür ederim hyung"
"Dikkat edin tamam mı? Ayrıca çantalarınız ağır olursa haber ver gelir seni alırım."
"İzin gününde seni yormak istemiyorum."
"Seninle ilgili hiçbir şey beni asla yormaz biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum" diyerek Chan hyunguna sarılmıştı.
"Bensiz sevgi saati çok kıskandım"
"Gel buraya gel kıskanç bebek" diyerek Changbin'i de çekmişti.
"Ay hyunglar yeter boğuluyorum." Jisung kendini hyunglarının kollarından kurtarmış çalan kapıya koşmuştu. Kapıdaki Seungmin ve Felix ile hemen cıvıldadı minik omega.
"Hyung arkadaşlarım geldi ben çıkıyorum." Bu cümleyi o kadar içten kurmuştu ki alfalar basit bir cümlenin derinliği hissedip hüzünlenmişlerdi. Yakında 18 olacak kardeşleri ilk defa bu cümleyi kurmuştu.
"Selam Felix, Selam Seungmin"
"Selam bebiş"
"Selam Jisungie"
"Çok heyecanlıyım"
"Neden?" diye sordu Seungmin.
"Şey ilk defa arkadaşlarım ile çıkıyorum."
"Ya ama hyunglar baskıcı tiplere benzemiyorlardı." dedi saf omega.
"Yok zaten en iyi hyunglara sahibim sadece daha önce hiç arkadaşım olmamıştı."
Seungmin duyduğu şeyle birden yüzü düştü. Zaten çok hassas bir kalbi vardı. Omeganın dediği şeye saatlerce üzülüp ağlayabilirdi.
"Şey artık biz varız" diyerek sıcak bir gülümseme verdi. Felix ise dünyanın en çekingen insanı olan çocukluk arkadaşını bu kadar konuşkan görmenin mutluluğunu yaşıyordu. Arkadaşı minik omegayı gerçekten sevmişti. Hemen onların arasına geçip ellerini omuzlarına koydu.
"İşte biz en mükemmel arkadaş grubu olacağız." Seungmin ve Jisung, Felix sözleri ve enerjisi ile güldüler.
Otobüse binen omegalar Gangnam'da indiler. Önce lüks markaların mağazalarına girdiler. Okullarında üniforma zorunluluğu vardı. En özgür oldukları şey okul gömlekleriydi. Beyaz ve kurallara uygun olduğu sürece istedikleri markayı kullanabilirlerdi.
"Bir tane markalı gömlek bulundur çok önemli değil ama okulda bunu ciddiye alan oldukça büyük bir kitle var." dedi Felix.
"Bilemiyorum ya zaten hyungum oldukça pahalı makyaj malzemelerini almış üstelik istediğim tek bir şeyi atlamadan, şimdi yine pahalı şeyler alarak iyice yük olmak istemiyorum."
"Bence fiyatlarına bak ona göre karar verirsin" dedi Seungmin. Kendisi de bu olayı sevmiyordu ama çok şekilci bir ülkede yaşıyorlardı.
Jisung iki tane beyaz gömlek almıştı. Aynı şekilde Seungmin ve Felix'te sonra birkaç mağazaya daha bakıp bir kafeye oturmaya karar verdiler. Daha bakacakları bir sürü mağaza vardı. Biraz dinlemek iyi gelirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tiny omega/Minsung
FanfictionYaşıtlarına göre biraz daha ufak tefek olan minik omega, iki alfa hyungu ile taşındığı Seul'de komşusu olan alfaya tutulmuştu. Jisung'un, kendisiyle ufaklık diyerek uğraşan bu alfaya kendini fark ettirmek verdiği tatlı uğraşları ve arada kurulan bağ...