"Off ya evden atıştırmalık almaya çıktım soluğu hastanede aldık."
"Neden acaba?"
"Hyung en hassas iki noktamdan vurdu ne yapayım çok sinirlendim. Ama nerden bilebilirdim ki apandisitinin patladığını, başka yerlerini patlattım zannettim çok korktum zaten." Jisung, Changbin'e yaşadığı korkuyu anlatıyordu.
"Çocuklar ben markete gidiyorum. Bu akşam yemeği için bir şeyler ayarlayalım yarın detaylı alışverişe çıkarız." Akşam saat iyice ilerlediği için gelir gelmez hızla işe koyulmuşlardı. Hastane bir sürü vakitlerini almış, işleri hep yarım kalmıştı.
"Tamam hyung"
Chan tam kapıyı açtığında elindeki tencelerle kapının ziline basmaya çalışan bir omega vardı.
"Ah hyung bende size yemek getirmiştim" dedi Felix.
"Zahmet etmişsin teşekkürler" Chan karşısındaki insanların ince düşünesi ile mahcup olmuştu.
Chan, Felix'in elindekileri alıp onu içeri davet etti. Birlikte mutfağa geçtiler hala yerleştirilmemiş mutfak ile Felix kendini kötü hissetti. Akşama kadar onlarla birlikte hastanede kalmışlardı, bütün işleri yarım kalmıştı. Hemen masanın üzerini boşaltmaya çalışan Chan'a yardım etmeye başladı.
"Hyung bizim yüzümüzden bütün işleriniz yarım kalmış" dedi omega üzgün olduğu her halinden belliydi.
"Sorun değil arkadaşınız iyi sonuçta, ev işlerini eninde sonunda yaparız. Şu kutuyu açar mısın orada bardaklar vardı."
"Hemen açıyorum"
"Yemekler çok güzel görünüyor."
"Hastanedeyken anneme yeni komşularımızın geldiğini haber vermiştim. Ev işleriniz olacağı için ilk akşam yemek yapamazsınız diye bir şeyler hazırladı. Şey bende eve gelince browni yaptım."
Chan omeganın son söylediği ile gülümsedi. Kutudaki brownilere baktı. Kendisinin tatlı ile arası yoktu ama Jisung bunları görünce çok sevinecekti.
"Ben tabakları hazırlayayım. Sende bizimkileri çağırır mısın üst kattalar."
"Tabi hyung hemen." Omega bu üç kardeşin yanında ikisi alfa olmasına rağmen çok rahat ve güvende hissediyordu. Bu his çok ilginç bir şekilde içindeki kurttan geliyordu.
Üst kata çıktı. Şarkı söyleyen omeganın güzel sesini takip edip odasının kapısına geldi. Omega yatağının çarşaflarını geçiriyordu. Felix kapıyı tıklattı.
Jisung "efendim hyung" derken birden kafasını kaldırdığında gördüğü omega ile şaşırdı.
"Merhaba" dedi Felix.
"Aa merhaba şaşırdım ne zaman geldin hiç kapı sesi duymadım."
"Yemek getirmiştim tam zile basacakken Chan hyung kapıyı açtı"
"Ay çok teşekkürler. Hyungum yemek için bir şeyler ayarlamaya gidecekti, sen gelmişsin."
"Öyle oldu sanırım. Bu arada Chan hyung yemek için size haber vermemi söyledi."
"Tamam geliyorum." Felix kendisinden daha ufak tefek olan omeganın yatakla verdiği mücadeleyi görünce onu incitmeden yardım etmeye karar verdi.
"İyi de bunu tek başına geçirmek çok zor ben çarşafları hep annemle geçiriyorum. Benimde yatağım seninki kadar büyük bile değil, açıkçası tek başıma kaldırmak çok zor oluyor." diyerek omeganın çarşafının ucundan tuttu. Jisung ise abilerine artistlik yapıp ben geçiririm dediği lastikli çarşafları kendinden biraz daha uzun olan omeganın geçiremediği öğrenince rahatlamıştı. Bazen bazı şeyleri fazla kuruntu yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tiny omega/Minsung
FanfictionYaşıtlarına göre biraz daha ufak tefek olan minik omega, iki alfa hyungu ile taşındığı Seul'de komşusu olan alfaya tutulmuştu. Jisung'un, kendisiyle ufaklık diyerek uğraşan bu alfaya kendini fark ettirmek verdiği tatlı uğraşları ve arada kurulan bağ...