Tiny omega/Minsung

🦋

Heyecanla oturduğu yerde gelecek pastayı bekleyen Jisung, geciken Minho ile üzülmeye başlamıştı. "Minho" diye seslenen omega kapanan ışık ve  doğum günü şarkısı ile giren grupla şaşırıp kaldı. Ağzı açık kalan omeganın hyunglarının yaptığı süprizle anında gözleri doldu.

Pastayı önüne getirip koyan Chan "iyi ki doğdun minik omegam" dedi.

"Hyung?"

Jisung hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı.
Jeongin'in hızla lambayı açması ile
hepsi iki gözü iki çeşme ağlayan omegayı görmüştü.

"Bebeğim"

Jisung hemen kendini toparladı. Onun bebek gibi davrandığını düşünmelerini istemezdi.

Minho durumu anlamış hemen Jisung'un yanına gelip oturmuş acele ile yüzünü silen eşinin ellerini tutmuştu.

"Yavaş güzelim yüzünü tahriş edeceksin, ben sileyim."

Alfa yavaşça göz yaşlarını silmiş bir bardak su vermişti.

"Üzgünüm hamilelik hormonları duygu durumlarımda sık değişiklik oluyor" demesi herkesin içini burkmuştu. Omeganın bu açıklamayı yapması onların suçuydu. Ağlayan omega göz yaşlarını bile özgürce akıtamıyordu.

Chan kardeşine bakarken içinde bir şeylerin koptuğunu hissetti. Minik omeganın yanına gelen Chan "bebeğim biraz konuşalım mı?"

"Konuşalım hyung ama önce pastayı keseyim, herkes beni bekliyor"

"Bence önce pastayı kesip yiyelim sonra konuşursunuz. Jisung kaç gündür pasta yemek için şeker hakkından kıstı, daha fazla beklemesin" o Minho'nun bebeğiydi işte, Jisung hayat arkadaşı konusunda kaderin onun için en iyi seçimi yaptığı düşünüyordu.

"Hadi bakalım tatlış dileğini dile mumları üfle daha hediyelerimizi vereceğiz." Jeongin'in en büyük katkısı buydu. Ortamı toparlar, hataları olanların hatasını yüzüne söyler, hatalarını düzeltmelerini sağlardı.

Jisung gözlerini kapattı. Changbin dikkatle kardeşinin ıslak kirpiklerine bakıyordu. Bir zamanlar ıslak kirpikler için Chan hyunguna bile rest çekmişti. Şimdi bu ıslak kirpiklerde onun da payı vardı.

Jisung dileğini dilemiş ve mumları üflemişti. Jisung diğerleri onu alkışlarken mumlara hevesle bakan Wooyoung'u yeni fark etmişti. "Ay dur yeniden yakabilir miyiz mumları?"

"Yakalım da hayatım neden?"

"Wooyoung ile birlikte tekrar üflemek istiyorum." Küçük amcasını duyan Wooyoung el çırpmaya başladı, minik alfa çok heyecanlanmıştı.

Jisung kimseye yük olmazdı ki aksine ortamdaki her şeyi fark eder, en zarif düşünen hep minik omega olurdu.

Yanan mumlar ile amcasının bacaklarının arasına gelen Wooyoung önce amcasını öpmüş, sonra "bebişler merhaba" diyerek amcasının karnını öpmüştü. Minik alfanın hareketi herkesi gülümsetmişti.

"Dilediğini tuttun mu Woonie"

"Hıhım diledim, amcam bebişleri hemen getirsin onları sevmek istiyorum dedim. Amca hemen gelsinler"

"Az kaldı gelecekler bebekler, hadi mumları üfleyelim bebiş"

İkisi birlikte tekrar mumları üflediler. Jisung ve Wooyoung pastanın poposunu yemişlerdi. Diğerleri ise onların yaptığı şebekliğe gülüyorlardı.

Pasta yenilip hediye kısmına geçilmişti. Dört yaşını giren Woo amcasına aldığı hediyeyi koşarak annesinden almış gelmişti.

"Amca al sana hediye aldım bak!"