Sizi şu sıralar biraz ihmal ettim kusura bakmayın
Bölüme geçmeden önce oy verelim mi?
Oylar da verildiyse iyi okumalaaarr.
*****
Kahvemden sonu yudumumu da aldığımda telefonum çaldı.
Arayan Ateş'di sonunda gelmişti.
Derin bir nefes çektim içime, kendimi rahatlatmaya çalıştım.
Ateş' in yanında olunca elim ayağım birbirine dolanıyor, ne yapacağımı bilemez olabiliyordum.
Üstümde bu kadar etkisi olması çok değişikti, ona bu kadar alışmam ve hâla da yanında heyecanlanmam hiç normal değildi.
Aşk insana her şeyi yaptırırmış falan diyorlar acaba bende aşık mı oldum?
Bence oldum gibi dedim ya yüzyüze yaşadıklarımız falan normal bir çekim değil gibiydi.
Umarım bir bana böyledir işin sonunda tacizci biri çıkmasında.
Aman, aman tacizciymiş, sapıkmış, hırsızmış, bilmem kimin nesinin nesiyimiş beni bulmasın da öyle değişik tipler.
Gerçi Ateş de hırsızdı bence, sonuçta benim gibi birinin kalbini çalmıştı.
Bende öyle kolay kolay çaldırmam kalbimi falan söyleyim de.
Sonunda telefonu açtım biraz daha bekletsem kapanıcaktı yoksa.
"efendim?" kendimden beklemediğim bir nezaketle söylemiştim bunu.
"Miray neredesin? iki saatir burada bekliyorum!"
istediğim cevabı alamamış üstüne de bir güzel azar yemiştim.
Oysa ben efendim dediğimde, o bana efendim değil kölenim demeliydi.
"istediğim cevap bu değildi." memnunyetsiz bir tavırla sorusunu cevapladım.
"neydi?" çok doğru neydi?
"ben efendim dedim ya" devam etmek için cevap vermesini bekliyordum.
"Tamam dedin bende, sabahtandır seni bu dediğin kafenin önünde bekliyorum ama hala yoksun."
Çok sitem ediyordu, bu tavır ona yakışmıyordu. Ben olsam hadi neyse, ben güzeldim güzele ne yakışmaz ki?
"biraz sevgi sözcükleri söylesen yada hani bir günaydın falan iyi olurdu."
"söyleriz de hani bir seni bulabilsem ilk önce?" bu gidişle nah bulurdu.
"kafenin içindeyim çünkü Ateş. Dışarı da ne yapayım? Bostan korkuluğu gibi durayım mı?"
Biraz sert olmuş olabilirim ama ben de haklıydım şimdi, yukarıda Allah var görüyor her şeyi hakkım yenilmesin boşuna.
"tamam ben de dışarıda seni bekliyorum güzelim, gelmeyi düşünüyor musun, yoksa zorla mı gelip alayım içeriden?"
Her şey de zorla olmazdı ki canım, anasının şeyi şimdi ağzımı bozdurucaklar bana.
Neyse konu Ateş olunca çokta kızamıyordum. Öyle de bir aşık olmuş olabilirim.
"gelesim yok, kendin gel al sana zahmet."
Sandalyede yayılmış emrivaki yapıyordum biraz, ama olsun gelecek o ateş efendi içeriye.
"dur geliyorum o zaman." sesi soğuk geliyordu.
Aaa cidden kucağına mı alacaktı yoksa beni? Boyuda uzundu, ben okeydim.
ama bu kadar insan içinde de alıkoyulmuş gibi görünmek istemiyordum.
Sonra güzelim kızı zorla kaçıyorlar diye polisi falan ararlardı, ne gerek vardı ki böyle şeylere?
Az da tırsmadım değil hani yani, Kesin gelir şimdi sırtlar beni bu deli.
"yok, yok dur geliyorum ben!"
Boğuk bir gülme sesi...
Bana gülüyordu eşek sıpası. Acaba yüzüne eşşek sıpası desem ne yapardı?
Çantamdan çıkarttığım aynayla kendime son kez bakarak kafeden çıktım.
Tamam görünüşte kötü bir şey yoktu. Bir zahmet ateş de düşsün bu halime, gerçi o bana çoktan düşmüş gibiydi.
Kafeden çıktığımda Ateş'i arabasına yaslanmış bir şekilde gördüm.
Sonra o da beni gördü, ama bana nasıl güzel bakmaya başladı, anlatamam, siz görseniz sizin de içiniz giderdi.
Gerçi benim içim de çoktan gitmişti, kendimi içi boşaltılmış kabak dolması gibi hissettim bir anlığına.
Bu arada lafı açılmışken kapak dolması da hiç sevmezdim.
Kabak bana tatlı geliyordu damak zevkime uyumuyordu.
Ateş telefonu kapatınca bende kapattım ve ona doğru ilerledim.
Sonunda yanına varınca ilkinde yüzüme hafif bir tebessümle bakmaya başladı.
Daha sonra kollarını yavaşça bana sardı, çok güzel sarılıyordu, dayanamadım.
Evet bende kocaman sarılmaya başladım, kokusu çok güzeldi, şu an tek ihtiyacım şey Ateş'di.
Bölüm sonu.
Finale adım adım gidiyoruz az kaldı :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE MAFYA +18
RomanceTextingdir. 053********: oğlum kafan mı güzel senin? 053********: ne içtin? Siz: ya sabah sabah ne içicem? Siz: kahvaltı yaptım yanınada çay içtim. Siz: sen? 053********: ya sabır. 053********: dalga mı geçiyorsun benimle? 053********: kim olduğ...