Kayıp Ceset

4

Basına sızmamasını isterken gündem olmuş tüm haber kaynaklarına düşmüştüm. Hisseleri düşen babam sinirden köpürüyor yanına yaklaşılmıyordu. Haberler daha dedemin kulağına gitmemiş olacaktı ki yaşam belirtisi göstermemişti. Dedemle aram iyiydi ama bu olanlardan sonra ne olurdu bilmiyordum.

Şimdi ise evdeki gürültüden kaçmış evim olan adamın yanına gidiyordum. Yanına ilk kez gideceğim için heyecanlıydım.

Onun adını görünce durdum. Mezar taşında adını görmek öldüğünü bilmekten daha fazla acı vermişti.

Yanı başına çöktüm. Toprağı sanki onun saçlarını okuşuyormuş gibi okşadım saçlarıyla oynamamı çok severdi. Fark ediyordum ki bu hissi özlemiştim, ben Ekin'i özlemiştim.

" Sevgilim ben geldim. Biliyorum biraz geç kaldım ama merak etme bunu telafi edicem sık sık yanına gelicem."

Ekinle 10 yaşındayken evimizin yakınında bir parkta tanışmıştım. O zamanlar annemin yokluğuna çok içerleniyor parkta çocuklarını salıncakta sallayan anneleri gördükçe ağlıyordum. Yine bir gün parkta ağlarken Ekin yanıma gelmiş ve neden ağladığımı sormuştu. Onun gördüğüm ilk an hoşlanmıştım. O, gördüğüm en yakışıklı , kibar erkekti. O günden sonra peşine takılmış bırakmamıştım.

" Bu ilişkide arkadan koşan taraf niye hep bendim ya?" sahte sinirle söylediklerime gülümsedim.

Ekin benim ilk aşkımdı ama ben onun için öyle değildim. Mahallesindeki bir kızı sürekli anlatır ona aşık olduğunu dile getirirdi hatta o kız mahalleden taşınınca günlerce evden çıkmamıştı.

Tam beş yıl o kızı uzaktan sevmişti. O beş yıl benim için çok zordu. Sevdiğinin başkasını sevişini izlemek dünyanın en iğrenç hissiydi.

Ben sevgiyi gözlerimin önünde o kıza olan aşkından öğrenmiştim.

Ona bunu hiçbir zaman söylemesemde beni o kız gibi sevmediğini düşünüyordum. O kız onun için farklıydı sanki.

Kafamdaki düşünceleri hemen sildim bunları düşünmenin yeri ve vakti değildi.

" Canım çilekli pasta istiyor."

14. yaş günümdü kimse doğum günümü hatırlamamıştı Ekin dışında. Doğum günümü kutlamış çilekli pasta almıştı. Gece yarısı kocaman pastayı tek başıma bitirmiş ve hastanelik olmuştum. Sonra bu aramızda dalga konusu olmuş her yıl doğum günümde çilekli pasta almıştı ama yine hastanelik olmayayım diye yanımda bekliyor fazla kaçırdığımda önümden alıyordu.

" Bana çilekli pasta alan Ekin'im yok artık değil mi?"

Gözyaşlarım sicim sicim akıyordu. Onsuz 5 ay cehennem gibiyken nasıl dayanacaktım ben bir ömür?

" Ekin beni senin katilin olmakla suçluyorlar. Ben sana kıyabilir miyim hiç?"

Yapmazdım yapamazdım.

" Ekin ben o günden kalan hiçbir şey hatırlamıyorum."

Toprağı okşayan elim durdu.

" Ekin sana ne oldu bilmiyorum. Ben sana bir şey yapmış olamam değil mi?"

Kafamı iki yana salladım. Olamazdı öyle bir şey. Ağlamalarım şiddetlenirken elime aldığım toprağı sıktım.

" O gün... Sana ne oldu? Neden cesedin kayıp? "

Ayağa kalktım. Hava kararmıştı eve gitsem iyi olacaktı.

" Söz veriyorum Ekin sana bunu yapanı bulucam"

Arkamı döndüğümde gördüğüm bedenle korkudan yerimden sıçramıştım.

Bu adamın burda ne işi vardı?

" Seni burda bulacağımı biliyordum."

Ben ona şaşkınca bakarken o Ekin'in mezarına çiçek buketi koymuştu. O sırada fark ediyordum ki ben elim boş gelmiştim.

" Niye beni arıyordunuz savcım? Yoksa yine tehdit mi edeceksiniz?"

Gülümsedi. " Konuşmak istedim sadece Eylül."

Dün beni tehdit eden adama göre fazla iyiydi.

" Tehdit etmeden ve bağırmadan?"

Kafasını salladı. " Tehdit etmeden ve bağırmadan." yanıma yaklaştı. " Gidelim mi?"

Ben önde o arkada mezarlıktan çıktık. Ona sorarcasına baktım benimle ne konuşacağını merak ediyordum.

" Benimle ne konuşacaksınız?"

" Ekin Demir'in kayıp cesedini bulmamda bana yardım eder misin?"

Şaşkınlıkla baktım. Daha düne kadar beni cezaevine göndereceğini söyleyen adam şimdi benden yardım mı istiyordu?

" Siz ne dediğinizin farkında mısınız?"

Yüzünü incelledim dalga geçmiyor ciddi görünüyordu.

" Eğer cesedi bulabilirsek katili de bulabiliriz. Sen de bunu istemez misin?"

İstiyordum. O gün ona ne olduğunu bilmek en çok istediğim şeydi.

Elimi uzattım. "Kabul ediyorum."

Elini elimle birleştirdi. O an hiç anlamdıramadığım bir güven hissettim. Onunla anlaşma yapmam doğru muydu bilmiyorum ama ona güvenebileceğimi biliyordum.