15

10.7K 466 99
                                    

Arabadan çıkmaya korkuyor ne yapacağımı bilmiyordum. Kalbim hızla atıyor nefes alıp vermekte zorlanıyordum. Gözümü kırpmadan karşıya bakarken Savaş'ın sesini duymuştum.

" Eylül tamam sakin ol."

Başımı iki yana salladım. Bu durumda nasıl sakin kalabilirdim ki biri benim yüzümden zarar görmüştü.

" İn bak yaşıyor olabilir nabzını kontrol et."

Tüm bedenim korkudan titrerken bunu yapabileceğime emin değildim. Kalp atışlarımın düzensizliği beni zorluyor nefesim daralıyordu.

" Yapamam... Savaş ben çok korkuyorum yanıma gel."

Göz yaşlarım tek tek aktı yanağımdan. Neden bunlar hep benim başıma geliyordu?

" Şşt, tamam. Yanına hemen geliyorum, telefonu kapatmayacağım sen kendini yalnız hissetme."

Ekin öldüğünden beri kendimi yalnız hissederken birinin yanımda olması güzel histi ona hâlâ kırgındım belki ama içimde koca çınar olarak adlandırdığım adamdan başka kimsem de yoktu.

" Eylül hadi in arabadan nabzını kontrol et."

Daha fazla korkmamam için sesini sakin tutuyor nazik davranıyordu.

" Tamam iniyorum."

Bunu yapmaktan deli gibi korksamda yapmaktan başka çarem yoktu. Elime telefonu aldım feneri açıp arabadan indim. Arabanın önünde 17 yaşında olduğunu tahmin ettiğim bir erkek çocuğu yatıyordu.

Etrafın zifiri karanlık olması görüş alanımı zorlaştırsa da fener sayesinde görebilmiştim.

Biraz yanına yaklaşınca kanlarla dolu vücudunu daha net görmüştüm. Kan görmek midemi bulandırıyor ayakta durmamı zorlaştırıyordu. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum şu an daha fazla kan görürsem bayılıp düşmem mümkündü.

Elimle ağzımı kapatıp," Savaş, kan görmek midemi bulandırıyor, bakamıyorum. Lütfen acele et." dedim.

" Geliyorum Eylül birazdan yanındayım."

Nabzını kontrol etmek için kanlı bedene yaklaştım. Her yaklaştığımda midem ağzıma geliyordu ve en sonunda kendimi tutamamış tüm midemi boşaltmıştım.

Napacağımı bilemez halde bedenden biraz uzaklaşıp yere çöktüm.

Biri benim yüzümden bu haldeydi ve ben nabzını bile kontrol edemiyordum vicdanım sızlarken ambulansı aramak sonunda aklıma gelmişti.  Birinin benim yüzümden zarar görmüş olmasına fazla odaklanmış ambulans çağırmayı unutmuştum.

Telefonumu yanımda ararken o an telefonumdan Savaş'ın sesinin gelmediğini, fenerinde söndüğünü şimdi fark ediyordum. Güç tuşuna açılmasını umut ederek bassamda şarjı tamamen bitmişti.

İşte şimdi yalnızdım.

Yerde yatan bedene bakmamak için kendimi zorluyordum ama gözüm hep ona gidiyordu. Gencecik bir çocuğun bu halde olması yüreğimi yakıyor kendimden önüme daha dikkatli bakmadım diye kızmama sebep oluyordu.

O numaradan mesaj geldiğinde ilk Savaş'a söylesem bu durumda olmayacaktık ne ben ne de yerde yatan çocuk.

Savaş'ın bir an önce gelmesini umut ediyordum.

Dakikalar geçti ne gelen oldu ne giden. Bacaklarımı kendime çekmiş oturuyor Savaş'ın gelmesini bekliyordum.

Karanlık beni daha fazla tedirgin ediyor etrafıma bakmamaya özen gösteriyordum.

Arkamdan adım sesleri geldi. Adrenalin vücuduma yayılmış tüm bedenim titriyordu. Çığlık atacağım sırada bir el ağzımı kapatmış beni kendine çekmişti.

Kayıp CesetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin