23

8.8K 546 78
                                    

"Ekin, sen ne yaptın?"

Yerde yatan yarı baygın bedene baktım. Yüzü kanla dolmuş aldığı darbelerle yıkılmıştı.

Ekin hızla yanıma geldi. " Eylül senin burda ne işin var?"  Gözlerimi yerde yatan bedenden alamıyor ve bunu Ekin'in yaptığına inanamıyordum.

" Hastaneye götürmeliyiz yoksa ölücek."

Ekin, başını iki yana salladı. " Olmaz. O ölmeyi hak ediyor."

Gözlerinde gördüğüm öfke ondan korkmamı sağlıyordu. Karşımda Ekin değilde farklı biri varmış gibi hissediyordum.

" Eylül git burdan, kimseye de gördüklerini anlatma."

Başımı iki yana salladım. " O adama ne olacak?"

Sıkıntıyla ofladı. Ellerimi ellerinin arasına aldı. Bunu bana güven vermek için yapıyordu.

" Bir şey olmayacak sadece biraz hırpalandı. Hâlâ yaşıyor."

Umursamazca söylemiş burun kıvırmıştı.

" Ekin, kim o? Neden bu halde?"

Ekin, ellerimden öptü ve güven vermek için gülümsedi. " Güzelim benim, bunları sonra konuşuruz olur mu? Sen şimdi buradan git ve kimseye de bir şey anlatma."

Ellerimi ellerinden kurtardım. Burda ne olduğunu öğrenmeden gitmeyecektim.

" Ekin, kim bu?"

Etrafına baktı." Şşt, sessiz ol. Eylül'üm burdan hemen gitmelisin."

Korkarak tekrar etrafına baktı. Birinin gelmesinden korkuyor gibi görünüyordu.

" Ekin neler oluyor?" Demiştim ki depoya birinin girmesiyle Ekin'in beni arkasına alması bir olmuştu.

Ekin'in arkasından görebildiğim kadarıyla siyah kıyafetleriyle heybetli bir adam gelmişti. Bir şey demeden gelmiş ve Ekin'in önünde durmuştu.

Onun gelmesiyle yayılan yoğun erkek parfümü adeta geldiğinin habercisiydi.

" Kim bu kız?"

Sesi aynı adımları gibi sertti.

" Önemli biri değil şimdi gidiyordu zaten."

Adam, kahkaha attı. Duyduğum en korkunç kahkahaya sahipti.

" Ya öyle mi?  Ne içermiş kendileri çay, kahve, soda?"

Dalga geçiyor, bizimle eğlenmeye çalışıyordu.

" Sen burayı evin sandın herhalde? Buraya gelen bir daha çıkamaz burdan. Ya bizimle çalışacak ya da ölücek."

Bizimle çalışacak derken neyden bahsediyordu?

" Abi, bir şey görmedi. Gidecek şimdi de."

Adam, cıkladı. Ekin'in arkasındaki bana bakmaya çalışsa da Ekin buna izin vermiyordu.

" Demir, buraya giren kimse elini kolunu sallayarak çıkamaz. İlk gün bunu sana söylemiştim."

Arkasındaki adamlarına göz işareti yapmasıyla adamlar Ekin'i önümden çekip almıştı.

" Bırakın lan. Onun kılına zarar gelirse hepinizi öldürüm." onu tutan adamlardan kurtulmaya çalışsa da adamlar buna izin vermiyordu.

Kayıp CesetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin