35

2.4K 149 17
                                    

Nilsuyu uzun zaman sonra ilk defa görüyordum en son düğün gününde görmüştüm ki o günde sadece oturmuş pasta yemişti.

Evet abisinin düğününe sadece pasta yemeye gelmişti.

Samimiyetten uzak bir gülümsemeyle" Memnun oldum, Mehir." dedi. Özellikle Mehir demiş ismime vurgu yapmıştı.

Aynı onun gibi  gülümsedim." Bende öyle."

Oturduğumuzda o da bende gergindik. İkimizde birbirimizi görmeyi beklemiyorduk.

Abili kardeşli başıma belaydı bunlar.

Canım abim koca şehirde sevecek başka kız bulamamış mıydı?

" Ne yemek istersiniz?" abim garip sessizliği sorusuyla bölmüştü.

" Krep." Nilsuyla aynı cevabı vermiştik.

O an göz göze geldik ikimizin aklında aynı anı canlanmıştı.

" Ekin, annenin eli gerçekten çok lezzetli."

Nilsu da benim gibi düşünüyor olmalıydı ki onaylayan mırıltılar çıkardı.

Ekin " Öyledir." demiş krebinden büyük bir ısırık almıştı

" Ölene kadar her gün krep yiyebilirim."

Şaşkınlıkla Nilsuya baktım. Birkaç hafta öncesinde krep yemeyi sevmediğini söylemiyor muydu o?

Şaşkın bakışlarımı görünce" Eylül galiba senin sayende krep bağımlısı olmuş olabilirim." dedi.

Arkadaşımın en sevdiğim yemeği sayemde sevmesi beni gururlandırmıştı.

" Biliyordum sayemde bir gün herkes krebin dünyanın en güzel yemeği olduğunu anlayacak."

Ekin ve Nilsu bu dediğime gülmüştü.

12 yaşındaki gibi en sevdiğim yemek değildi ama hâlâ krep yemeyi çok seviyordum özellikle de çilek reçeliyle. Nilsu ve Ekinde sayemde krep yemeyi sevmişlerdi Ekin'in çok sevdiğinden emin değildim beni üzmemek için yiyor olabilirdi ama Nilsuya sevdirdiğimi biliyordum.

" Doğru ya ikinizde krep yemeye bayılıyorsunuz. Bir ortak yönünüzü bulduk bile çok iyi anlaşacağınıza eminim."

Abime gülümsedim. Bizim iyi anlaşmamızı çok istiyordu onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum.

" Öyle tabi canım bende Mehirle çok iyi anlaşacağımızı düşünüyorum."

' hı tabi tabi' dermiş gibi yandan bir bakış attım. Kinci biri değildim fakat önce yakın davranıp sonradan karakter değiştirmesini unutamıyordum.

Ben onu gerçek arkadaşım sanmıştım ama o tamamen sahteydi.

Yemeklerimizin gelmesiyle sohbete pek katılmamış sadece yemek yemeye odaklanmıştım. Çok aç olduğumdan değildi  Nilsuyla muhatap olmak istemememdendi bu.

" Sen ne diyorsun, Mehir?"

Bir anda gelen soruya " Ha?" diye tepki vermiştim.

" Diyoruz ki kahvaltıdan sonra kahve içmeye gidelim. Nilsu'nun bildiği güzel bir kahveci varmış burda."

Başımı iki yana sallayarak red ettim. " Öğleden sonra birkaç işim var maalesef."

Bu kıza biraz daha maruz kalmakta isteyeceğim en son şeydi.

" Ya öyle mi? Senin de gelmeni çok isterdim."

Abimin yanında yaptığı iyi kız rolü can sıkıcıydı. Abimi bu kıza kaptırmış olmaksa çok daha fazla can sıkıcıydı.

Kayıp CesetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin