9

460 37 34
                                    

İlk defa Shinichiro'nun mezarına gelmek beni cidden üzmüştü. Benim hayatımda büyük bir yere sahipti, annem ve babamdan daha cok yararı dokunmuştu bana. Hatta bir bakıma, Haru'dan bile daha çok abilik yapmışlığı vardır. Gözlerimin dolmaması için kendi içimde savaş verirken Mikey konuşmaya başladı "Shinichiro, benim abim. 2 yıl önce öldü" dedi ve incilmiş bir şekilde gülümsedi. "Ah, üzgünüm. Senin için zor olmuş olmalı" dedim elimi Mikey'nin omzuna koyarken. "Ondan geriye anılar hariç çok bir şey kalmadı. Bana emanet ettiği şeylerden biri de bir kızdı, Yui Yukoza" o an durdum ve elimi geri çektim. Ben mi? Shinichiro beni Mikey'e mi emanet etti?

...

Mikey'den
Kendi odama geçerken Yui ve Shinichiro'yu gördüm, sarılıyorlardı. Ayrıldıktan sonra Yui Emma'nın odasına girdi. Shinichiro arkasını dönüp yürüdüğü sırada beni fark etti. Benim yanıma gelip eğildi ve elini omzuma koyarak "bak Mikey, bana ne olacağı belli değil tamam mı?" Bunu dediği sırada yüzümü buruşturup "Shinichiro, böyle konuşma. Çok gıcık oluyorsun. Ne ölmesi ya daha benim motorsiklet yarışçısı olduğumu görüceksin" dedim.

Shinichiro gülümsedi ve devam etti "bir sözümü bitirmeme izin ver. Bir gün öleceğim ve eğer sizden önce ölürsem, Emma ve Yui sana emanet. Ne olursa olsun, o ikisi çok savunmasız. Emma desen aklı beş karış havada, Yui desen her şeyi içine atıp ölmeyi bekliyor. O ikisine bakması gereken Haru da hiç bir şeyi kaldıramıyor, piskolojisi iyi değil. Bir şeyleri düzelticem diye daha da boka sürüyor. Bu yüzden kızlar sana emanet. Gözün gibi bakmalısın onlara, tamam mı?" Dedi ve elini omzumdan çekip sarıldı. "Sen çok güçlüsün biliyorsun değil mi? Eğer duyguların ağır basarsa, bunu benle paylaşabilirsin. Eğer ben yanında olmazsam seni en iyi Emma ve Yui anlar" derken benden uzaklaştı.

"Tamam Shinichiro, dediklerini yaparım. Ama erken ölme" dedim. Shinichiro gülümsemeye devam ederken "Hadi uyu, geç oldu. İyi geceler manjiro" dedi ve odasına doğru yürümeye başladı.

...

Yui'den
Mikey bana döndü ve devam etti "Yui-san da bundan 2 yıl önce gitti. Onun katil olma ihtimali var, ailesinin katili... Haru'nun katili..." Şok olmuştum, beni katil olarak mı görüyordu? "Neden ailesini öldürsün ki? Ayrıca Haru kim?" Dedim şok olmuş ifademle. Gökyüzüne bakarken "bilmem, babasından nefret ederdi. Doğrusu ben de ederim. Aynı zaman da annesinin de babasından aşağı kalır yanı yoktu. Haru da abisiydi. Neyse boş ver bunları. Haru Shinichiro'nun ölümünden 2 gün sonra öldü ve bu 2 günde hep benimleydi. Şimdi 2 gün çok kısa gelebilir ama öyle değildi, ayrıca Shinichiro hayattayken de benimleydi. 2. Abim gibiydi"

'2. Abim gibi' benim Shinichiro hakkında söylediğim şeyleri dinliyor gibiydim. 'hep benimleydi' '2. abim gibiydi' bunlar hep Shinichiro hakkındaki düşüncelerim. Bu yüzden kazu ve Baji'den başlarda öldüresiye nefret ediyordum. Sonra yanlışlıkla olduğunun farkına vardım. Ama Mikey benim katil olduğumu düşünüyor gibi.

"Yui'nin katil olduğuna dair net bir kanıt yok ama o evden canlı olarak bir tek o çıktı. O gün, o gün polis arabasına bindirilirken onu son kez görmüştüm. Abimi öldürenler gibi anlamsızca değil de nefretle baktım ona. Bana son olarak 'Manjiro' dedi ve onu bir daha görmedim" derin bir nefes aldı, ben ise nefes alamıyordum. Mikey benden nefret ediyordu! Gözlerim dolar gibi olunca hemen kendimi toparladım. Mikey bana döndü ve "onun katil olup olmadigi sorgulanır, ben de emin değilim ama Haru'ya ve Shinichiro'ya olan bir borcum var. En önemlisi kendime olan bir sözüm." Dedi ve güldü. Ulan bir sikim anladıysam arap olayım, bir katil diyorsun, bir Emine değilim. Hala şok içinde yüzüne baktığımı fark edince kıkırdadı. Elini omzuma koydu ve devam etti.

Tokyo Revengers | Sano ManjiroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin