Tokyo Revengers | Sano Manjiro

17

Taiju deli gibi Takemichi'yi döverken ayağa fırladım. Yuzuha benim bir şey yapmamı engellemek için sarıldı ve "KES ŞUNU YUİ ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN?" dedi sinirle. Hina hızla yürürken "öylece durup izleyemem, Takemichi ölecek!" Dedi. Hakkai "yalvarırım kes şunu Taiju" dedi titreyen sesiyle. "Hakkaaaaiiiii, iylik isteyeceksen karşılığında bir şey yapmalısın" dedi ve Takemichi'yi yumruklamaya devam etti. "Eş değer bir şey olmalı yoksa bu şey elimde kalacak" dedi.

"Yuzuha bırak da sikiyim şunu, beni hafife alma" dedim Yuzuha'nın kollarından kurtulmaya çalışırken. Hakkai titreyen sesiyle "tomandan ayrılıp kara ejderlere katılacağım" dedi. Taiju elindeki Takemichi'yi bıraktı. "Hakkai..." Dedim zorlanarak. Taiju güldü ve "sözünde dursan iyi olur Hakkai" deyip gitmeye başladı. Peşinden kara ejderlerin tamamı gitti.

Hakkai Takemichi'yi sırtına aldı ve yürümeye başladı. Hakkai'nin yanına gittim. "Hakkai özür dilerim. Bu gün hiç yasanmamalıydı" dedim mahçup bir şekilde. "Yui zaten bu olay zaten yaşanacaktı. Sadece tetikleyicisi oldunuz. Sorun değil tamam mı? Takma kafana" dedi zorla gülerken. "Ayrıca Yuzuha'yı koruduğun için çok teşekkür ederim. Taiju'nun birinden dayak yediğini ilk defa gördüm. Harikaydın!" Dedi, bu sefer içtenlikle gülümsedi.

~

Akşam saatlerinde ilk Baji'nin, sonra Haru'nun mezarina gittikten sonra motor sürmeye karar verdim. Etrafta random sokaklarda motor sürerken tanıdık bir motor sesi ile durdum. Baji'nin motor sesi yankılanıyordu. Sesin geldiği yöne döndüğümde Takemichi ve Chifuyu'yu gördüm. Bu ara fazla yakınlardı. Bir yere çekip konuşmaya başladıkları sırada nedensizce onları dinlemek istedim. Sanki benim için önemli bir şey olacakmış gibi hissediyordum. Normalde bu tarz olaylardan nefret ederim ama şimdi içimden bir ses dinlemem gerektiğini söylüyordu.

Motorumu ileride park edip yanlarına yaklaşmaya başladım. O sırada Takemichi "ben gelecekten geliyorum!" Diye bağırdı. "Ne?" Dedim şaşkınlıkla. İkisi de bana dönünce mal mal bakışmaya başladık. Takemichi "sadece şaka yapıyordum" derken taşlar yerine oturmaya başladı.

Bu çocuk ilk ortaya çıktığı zaman gariplik sezmiştim. Pah'ın suç işlemesini engellemeye çalışması, sonra Draken'le Mikey'i barıştırmak için yaptığı konuşma, Draken'i ölümden kurtarması, Kisaki'ye attığı yumruk, Baji'nin öldüğü günki tavrı... "Demek zaman yolcysusun Takemichi" dedim gülerek. "Tahmin etmeliydim" diye ekledim. Chifuyu salak gibi bana bakarken "dökül bakalım, gelecekte ne sikkolar bekliyor bizi"

~

"Kisaki beni öldürüyor mu? Demek ölüyorum" dedi Chifuyu. "Beni de öldürüyor orosbunun evladı" dedim sinirle. "Şaka yaptım ya, takılayım size dedim" diyerek bize güldü Takemichi. "Aslında farkına varmıştım. Bazen çok farklı davranıyorsun. Ayrıca valhalla Savaşından önce Baji'ye 'Lütfen ölme' dediğini hatırlıyorum" dedi Chifuyu. "Harikasın Takemichi" dedim gülerek. Anlamamış gibi bakan Takemichi'ye "bunca zaman tek başına savaştın, yaptıklarının kıymetini bilen de yoktu" dedi Chifuyu. "Sana karşı saygım arttı" diye ekledim ben de. Chifuyu ile birbirimizin sözlerini tamamlıyorduk.

"Cidden bana inanıyor musunuz?" Dedi Takemichi gözleri dolarken. "Ortak değil miyiz?" Deyip güldü Chifuyu. Takemichi ağlamaya başlayıp "beni ağlatıp durma Chifuyu!" Dedi. Gülerek "ağlamaya yer arıyorsun salak" dedim.

"Acıktım" dedi Chifuyu. "Ramen yemeğe" dedim gülerek. Takemichi anlık duygu değişimimizi garip bulmuştu. "Takemichi bu arada ben Yumai'yim" dedim. Takemichi'nin gözleri şok ile açılırken "nasıl yani?!" Dedi. "Yemin ediyorum salaksın sen. Baji'nin bana Yui dediğini duymadın mı? Tabi ağlamaktan hiç bir şeyin farkında değilsin!" Dedim gülerken.
"Ağlak Kahraman" diye ekledim.