23

337 22 94
                                    

Chifuyu ile çıkış kapısına doğru ilerliyorduk. Yorucu bir okul gününü geçirmiştik ve ikimizde sadece yatağa gidip uyumak istiyorduk. Esnerken Chifuyu'ya döndüm. Benim halimle gülüp kolunu omzuma attı. Okuldan çıkınca motorlara doğru yürümeye başladık. Karşımda Mikey'i görmeyi beklemiyordum. Bize salak salak bakarken sırıtmaya başladı. Chifuyu elini omzumdan çekti ve beni Mikey'e doğru itti. Mikey kollarımdan tutup beni durdurdu, ardından sarıldı. Ona geri sarılınca benden ayrıldı.

"Bu gün harika bir erkek arkadaş olacağım! Planlarım var" dedi gülerek. "Mikey ne saçmalıyorsun? Eve gidip uyumak istiyorum sadece" dedim somurtarak. Beni motoruna çekti ve arkasına oturmamı sağladı. "bütün gerginliğini alacağım!" Dedi gülümseyerek. Chifuyu'ya el sallarken motor hareket etmeye başladı.

Yorgunluktan bayılacak gibi olduğum için kafamı Mikey'nin sırtına yaslayıp uyumaya çalıştım. Tamamen kendimi huzura bıraktığımda her şey güzeldi. Mikey'nin herkes etmesi ile uyandım. "Geldik!" Dedi Mikey inmeme yardım ederken. Motordan inince Mikey elimi sıkıca tutup "beni takip et" dedi. Yüksek bir tepe gibi bir yerdeydik. Etrafta kimse yoktu. Hafif orman gibi olan yerleri geçtikten sonra şehiri rahatlıkla gösteren ama uzakta olan, saçma bir şekilde aşırı rahatlatıcı, kış mevsiminde olmamıza rağmen kuş sesleri olan, uçurum kenarı bir yerdeydik. Hava hala aydınlıktı. Mikey yerde duran yemekleri ve kilimi gostererek "akşama kadar buradayız" dedi.

İlk önce yemek yedik, gerçekten açtım. Ardından Mikey ile kilimde uzanıp bulutları seyretmeye başladık. "Mikey büyüyünce ne olmak istiyorsun?" "Toman lideri, eğer toman dağılırsa motorsiklet yarışçısı olmak istiyorum. Ayrıca kocan da olacağım" "ikizimiz olur, biri kız biri erkek. Senin gibi kusursuz olurlar. Bana çekmelerini istemem" "benim gibi kusursuz bir güce, senin gibi olan üstü bir güzellik ve harika kişiliğe sahip olsunlar" dedi gülerek Mikey.

Yattığım yerden doğruldum ve yanımdaki çocuğu inceleme başladım. Gerçekten yüzünde tek bir kusur yoktu, her şeyi birbiri ile uyumlu ve olan dışı görünüyordu. Uzun sarı saçları ve koyu siyah gözleri beni kendine çekiyordu. Aynı zamanda harika bir gülüşü vardı. Dudaklarına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra gözlerini de öptüm. Sol elini iki elim arasına alıp "ölümüm senin ellerinden olsun Mikey" dedim gülerek. Bu sefer o doğruldu ve dudaklarıma yapıştı. Birkaç saniye öyle durduktan sonra "beni burada bırakıp ölmeyi aklından geçirme!" Dedi gülerek.

Mikey sırt üstü yatarken ben de yüzünü öpüyordum. Şu an o kadar rahat hissediyordum ki hiç bir şey bu anı bozamazdı. Güneş batmaya başlayınca ikimiz de doğrulduk ve sessizce güneşin batışını izlemeye başladık. "Sana sahip olduğum için minnettarım Manjiro" dedim başımı omzuna koymadan önce. Kafamı öptükten sonra "ben de senin olduğum için minnettarım Yui" dedi sessizce.

Güneş battıktan sonra bulunduğumuz yer sebebiyle yıldızlar net bir şekilde görünüyordu. Hava soğumuş olduğu için Mikey pike gibi bir şey getirdi. Bu sefer ben Mikey'nin bacaklarında yatıyordum. Bir yandan saçlarımı okşarken yıldızları izliyordu. "Haru ve Shinichiro şu an kesin 'büyüdüler' deyip tiribe giriyorlardır" dedikten sonra kıkırdadı Mikey. Ben de onunla beraber güldükten sonra yine sessizleştik. Rahatsız edici bir sessizlik değildi bu, aksine huzur veriyordu.

Mikey beni ayağa kaldırdı ve kucağına aldı. Pike ile üzerimizi sardıktan sonra burunmun ucunu öptü. Doğum gününde Emma ile aldığımız kemarayı çıkardı sonra. Ona şaşkınlıkla bakarken "hep sen mi çekeceksin? Biraz da ben yapayım değil mi?" Dedi gülerek ve video başlattı.

Tokyo Revengers | Sano ManjiroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin