6

511 43 16
                                    

Yui'den
Baji beni evime bıraktıkdan sonra vedalaştık ve evime girdim. Aklıma ilk gelen şey yarın kazutora'yı ziyarete gidecek olmamdı. 2 senedir nerde olduğunu bilmediğim için uğramamıştım ama yarın Baji'yle birlikte gidecektik.

Yatağıma yattığımda derin bir nefes aldım ve uykuya daldım.

Sabah beni uyandıran şey yine bildirim sesi olmuştu. Kafamı kaldırdım ve telefonu elime aldım

Baji'dendi mesaj

Bu gün okula gitme

Tamam da neden?

Kaplumbağa deden amk
Kazu'nun yanına gidicez
ya hani

Saat kaçta gidicez

Saat 10da hazır ol.

Ok.

O ok götüne girsin!

Olum sen nasıl noktalama
işaretlerini öğrendin amk

Chifuyu sağ olsun

keisuke Baji'ye bile ders
çalıştırmışsa tasakli adammis

Öyledir koçum benim

Gülerek telefonu kapattım ve saate baktım. 09.05ti, okula gidecek olsam ilk derse yetişemezdim. Yavaş yavaş kalktım, esnedim ve geri yattım. Saat 09.45e alarm kurdum, ardından gözlerimi kapattım.

Ard arda kapanın öküz gibi çalması ile uyandım, hızla elime telefonu alıp saate baktığımda saat 10.25di. Baji'den 2 cevapsız arama vardı. Koşa koşa kapıyı açtım ve bir adet sinirli Baji'yle karşılaştım. "YA YUİ SALAK MİSİN AMK NİYE GERİ UYUDUN KRİZ GEÇİRDİM AŞAĞIDA" diye bağırmaya başladı. Bu haline güldüm "içeri gir hemen giyinip geliyorum" deyip içeri geçirdim.

Kapıdan girdiğin gibi salon ve mutfak birdi zaten, gidip koltuğa attı kendini "küçükmüş evin la" dedi bana bakarken. Bakışları koluma ve bacaklarıma gittiğinde neyi gördüğünü fark ettim, jilet izleri ve morluklar. Bir anda yattığı yerden doğruldu, konuşmasına izin vermeden "ben giyinip geliyorum" dedim ve odama doğru gitmeye başladım.

Baji'den
Yui giderken arkasından baktım sadece, ne tepki vermeliydim bilmiyordum. Bacaklarının üst kısımları, omuzları ve dirseği arasındaki yerleri jilet izleri ve morluklarla doluydu. Neden yaptığını anlamdiramiyordum, Yui babasından dayak yediği zaman "vücudum yara izleri ile çok cirkin duruyor. Hiç sevmiyorum bu izleri" derdi hep. Peki neden şimdi kendisine zarar veriyor?

Yui'den
Odama geçip kapıyı kapattım. Çok büyük bir duygu karışımı yaşıyordum. Üstüme giymek için bir şeyler çıkarırken Baji'ye ne demem gerektiğini düşünüyordum. "Kendimi cezalandırıyorum" demek saçma olurdu. Üstümü giyinince telefonu elime aldım ve odadan çıktım. Baji beni görünce duraksadı, ağzını açtı ama sonra vaz geçip bana sorar gözle baktı. Açıklama beklediği belliydi.

Bakışlarımı halıya sabitleyip "o izler... Nasıl demeliyim bilmiyorum ama bir tür bedel. Sahip olduğum beden ve kişilik için, bir bedel gibi. Yaşanan şeylerin bedeli. Belki ailemi ben öldürmedim ama ben hayatta kaldım. Eve daha erken gitseydim ben de onlarla beraber ölebilirdim, veya onlar ölmeden orada olsaydım yaşayabilirlerdi. Kendimi suçlu hissediyorum, bu suçluluk beni, beni içten içe yok ediyor. Haru 22 yaşındaydı, geleceği benden açıktı, arkadaşları vardı, annem ve babam onu hep çocuğu olarak gördü, iyi bir üniversite kazanmıştı, geleceğe dair hayalleri ve planları vardı. Onun yerine ben ölmeliydim"

Tokyo Revengers | Sano ManjiroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin