Salona adım atmadan önce uzun bir süre duraksadım. Kenchin omuzlarımdan tuttu "Yui yapmak zorunda değilsin" "Ken zamanı geldi de geçiyor"
Kendimden emin olunca ilk adımımı attım. Salona girer girmez anılar gözümün önünde canlanmaya başladı: kanlar içinde yerde yatarken, Haru'nun aldığı oyuncakla oynarken, annemle otururken, ödev yaparken...
Gözümden bir yaş süzüldü, o siyah saçları ve siyah gözleri ile bana gülümseyen Haru canlandı gözümün önünde.
...
"YUİİİ AŞAĞIYA GEL!" abimin sesi üzerine irkildim. Yataktan usulca kalktım ve odamdan çıktım. Kendimi bildim bileli utangaç bir çocuktum, sadece Haru ile doğru düzgün iletişim kurabiliyordum.
Salona geldiğimde bana kocaman gülümsedi Haru. "Hoş geldin abi" ben de ona gülümsedim ve sarılmaya gittim. Benim bedenim onunkinin yanında çok küçük kalıyordu. Kolları beni sararken "gel bakalım" dedi.
Ondan ayrıldıktan sonra ellerini arkaya götürdü ve bir kutu çıkardı. Hediye kutusuydu bu. Fazla hoş paketlendiği için başta sevgilisine aldığını düşündüm.
"Haru birkaç hafta sonra ayrılacağın kızlara hediye almayı bırak! Boş yere para harcıyorsun" dedim. Abim ciddi anlamda yakışıklıydı (en sona resmini bırakim) ve kızların her zaman ilgi odağı olurdu. Çapkın bir kişiliği de vardı. Sırf Shinichiro abiye hava atmak için sevgili yapıp duruyordu.
Söylediğim şey ile kıkırdadı. "Bunu en sevdiğim kıza aldım" "ya abi bi sg yaa" elini kafamın arkasına yerleştirdi ve saçımı karıştırdı. "Bu senin için Yui"
Şaşkınlıkla ona döndüm. Bu gün doğum günüm falan değildi, kardeşler günü diye bir şey de yok, ayrıca uzun zamandır Haru'dan bir şey almasını istemedim, bu salak da durduk yere hediye almayı düşünecek birisi değil.
"Bir şey mi oldu?" Dedim şaşkınca. Kesin bir şey yapmıştı da beni yumuşatmak için veriyordu bunu. "O kadar da kötü bir abi değilim ya" diye düşündü kendi kendine.
Tekrar gülümseyip kutuyu uzattı bana. Merakla açarken "Shinichiro iyi bir abi olmadığımı söyledi. Seninle hiç ilgilenmiyormuşum. Ben de onu göt edebilmek için bundan sonra dünyasının en iyi abisi olucam" sanki çok gurur verici bir şey yapmış gibi konuşuyordu.
Kutuyu açınca içinden bir peluş ayı çıktı. Normalde oyuncaklara çok oynayabilen birisi değilim, günümü çoğunlukla etrafı izleyerek geçiririm. Ama bu peluşu çok beğendim.
Abimin boyununa atladım hızla. "TESEKEUR EDERİM HARU" dedim gülerek. "oyuncakları bu kadar sevdiğini bilmiyordum, bundan sonra her zaman alırım" dedi gülerek.
Ondan ayrılmadan önce yanağından öptüm. Bana şaşkınlıkla bakıyordu, öpmekten de öpülmekten de nefret ediyordum. Ama böyle zamanlarda küçük öpücükleri çok seviyorum.
"Haru beni mutlu etmek için oyuncak almana gerek yok. Sen zaten dünyanın en iyi abisisin" dedim peluşa sarılırken. Bana kocaman bir gülümseme ile yanıt verdi.
...
Ayı sehpanın üstünde duruyordu, hala yeni gibiydi. Bakışlarımı etrafta gezdirmeye başlayınca her şey gözümün önüne tekrar geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tokyo Revengers | Sano Manjiro
حركة (أكشن)(final verdi, exstra bölüm geliyor) !SPOİLER İÇERMEKDE! Geçmişini geri kazanmak düşüncesi ile erkek kılığında Tokyo manji çetesine katılan Yui, beklemediği tarzda şeyler yaşar (pek iyi olmadı ama okuyunca anlarsınız)