Akşam Chifuyu benim evimde kaldı. Bana Mikey'nin nasıl dövdüğünü anlattı. Gerçekten o kadar saçma geliyordu ki bu bana, neden yaptığına anlam veremiyordum bir türlü.
Sabah diğerlerini de ziyarete gittim. Hepsinin durumu birbirinden kötüydü. Genel evde Draken bomboş gözlerle tavanı izliyordu. "Neden Yui?" Dedi durgun bir sesle. Draken bile anlam veremiyordu bu duruma. "Benimle hala konuşmadı Kenchin, illaki bir nedeni olmalı değil mi? Sano Manjiro asla arkadaşlarına nedensizce zarar vermez!"
~
Günler geçmişti. Mikey ile hala iletişime geçememiştim. Yavaş yavaş herkes durumu kabullenmişti, benim aksime. Yağmurlu bir akşam Chifuyu, Mitsuya ve Draken benim evimdeydi.
"YUİ HİLE YAPİYOSUN Dİ Mİ PİÇ! NASIL HER OYUNU KAZANABİLİRSİN?!" Draken sinirle bağırıyordu. Ona gülerek "ya bi siktir git yarram. Her oyunda kötü olmanız benim suçum değil!"
Gülerek video oyunu oynuyorduk. Gerçekten video oyunlarında iyiydim. Rakibim yoktu. Haru ile küçüklüğümden beri oynuyordum.
Yağmur iyice bastırıyordu. Şimşekler çakmaya başlarken biraz balkon kapısına baktım, dışarısı faciaydı.
Oyunumuzu bölen şey Chifuyu'nun "HEY HEY!" diye bağırması oldu. Elinde benim telefonum vardı. "Ne oldu Fuyu?" Diye sordum merakla. Telefonu elime verdiğinde birisinin aradığını gördüm. Kimin aradığını gördüğüm gibi ayağa fırladım: Sano Manjiro
Telefonu açarken çocuklar bana şaşkınlıkla bakıyordu. "Kim aradı Chifuyu?" Dedi Kenchin şaşkınlıkla. Ben telefonun diğer tarafından ses gelmesini bekliyordum. "Mikey-kun" demesi ile Mitsuya ve Draken'in yüzündeki şaşkınlık arttı.
"Mikey?" Dedim titreyen sesimle. Neredeyse 1 aydır hiç konuşmamış, sesini duymamış, yüzünü görmemiştim. "Yui deniz kenarına gel, seni bekliyorum" dedi sakince Mikey. Arkasındaki yağmur seslerinden dışarıda olduğu belliydi. "Geliyorum" dedim hızla.
Telefonu kapatınca bana döndüler "deniz kenarına gidiyoruz!" Üstüme Haru'dan kalan ceketi giydim ve dışarı fırladım. Motorlara bindiğimiz gibi deniz kenarına sürmeye başladık.
Deniz kenarına yakın bir sokak arasında motorları bıraktık. Motordan indikten sonra duraksadım. Bunu fark eden Mitsuya "Yui, kendini hazırla" dedi. Mikey bana ne yapacaktı ki? Vuracak miydi? Kızacak miydi? Açıklama mı yapacaktı?
"Biz yanındayken sana zarar veremez" dedi Draken. Draken kadar güçlüydüm aslında, ama yine de beni koruyacaklardı bundan eminim. Sorun şu ki Mikey bana zarar verebilecek miydi? Hızla deniz kenarına doğru ilerledim.
Gerçekten oradaydı, düzgün toplanmamış sarı saçları, üstünde siyah uzun kollu bir kazak, bomboş bakan gözlerle denize bakıyordu. Tam karşımdaydı Sano Manjiro.
"Mikey?" Dedim sorar gibi. Sesimi duyunca yavaş yavaş başını çevirdi. Göz göze gelince o derin siyah gözlerin içinde kayboldum resmen. "Yui" dedi sakince.
Birkaç adım ona doğru gittim "neden? Neden çocuklara zarar verdin? Neden benimle görüşmüyorsun?" Dedim kaşlarımı çatarak. "Bir önemi var mı?" Dedi Mikey umursamaz bir tavırla.
Şok olmuştum, gerçekten Mikey'nin umrunda değil miydiler? Bir önemi yok muydu?
"Mikey ne yapmaya çalışıyorsun? Hani bize canından çok değer veriyordun?" "Çocukça duygularıdı işte, artık hiç bir öneminiz yok" dedi keskin sesiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tokyo Revengers | Sano Manjiro
Action(final verdi, exstra bölüm geliyor) !SPOİLER İÇERMEKDE! Geçmişini geri kazanmak düşüncesi ile erkek kılığında Tokyo manji çetesine katılan Yui, beklemediği tarzda şeyler yaşar (pek iyi olmadı ama okuyunca anlarsınız)