Kazutora sakince beni dinledi. Sözlerim bitince konuşmaya başladı. "Yui sarhoşken ne yaşandı bilemeyiz. İçindeki hisleri bilemeyiz. Mikey bizim iyi olmamız için bizden vaz geçti, artık geri dönüşü yok ona göre. Ama merak etme, Hanagaki Takemichi ne olursa olsun Mikey'i geri getirecek"
Kazutora'ya sıkıca sarıldım. 2 yıl önce çıkmıştı ve çıktığı ilk günden beri yanımdaydı. Bir arkadaş gibi değil de bir abi gibi yaklaştı bana, sarıp sarmaladı. Mikey'nin gidişinden ne kadar etkilendiğimi çok iyi biliyordu. Her zaman Mikey'nin gidişini normalleştirmeye çalıştı.
Kazutora da sıkıca bana sarıldı. Görmüyordum ama gülümsediğine emindim. Bir eli belimdeyken diğer eli ile saçımı okşuyordu. "Yui son günüme kadar yanında olacağım. Asla benimle sorunlarını paylaşmaktan çekinme tamam mı?" Olumlu anlamda başımı salladım.
Ayrıldıktan sonra "Bu gün sizin evde kalacağım. Yolda içini dökmek ister misin? Mikey gibi her şeyi kendin halletmeye çalışma, sonu nasıl oldu biliyorsun. Biz senin yanındayız" dedi gülerek ve elini bu sefer omzuma attı.
"Kazutora, neden böyle oldu? Mikey neden her şeyi tek başına yüklenmeye çalıştı ki?" Dedim gök yüzüne bakarken. Bir süre durdu ve cevap verdi Kazutora "bunu en iyi sen bilirsin Yui"
Aslında bir çok nedeni vardı, annesi, abisi, dedesi... Çevresindeki çoğu büyük onu böyle yetiştirmişti. Sonucunun böyle olacağını bilseler yine de aynı şeyi yaparlar mıydı acaba?
Yol boyu Kazutora ile dertlestik. Cidden çok iyi gelmişti. Draken, Mitsuya ve Kazutora benim için abi oldular her zaman. Mikey gittikten sonra Mitsuya ve Draken beni daha da sarmaladı. Bana bir şey olmasindan korktular.
Tabi Hakkai, İnupi ve Chifuyu'nun da hakkını yememek lazım. Onlar bir abiden çok ikizim gibiydiler. Çoğunlukla eğlenmek için bir araya gelirdik ama benim için ne kadar endişe duyduklarını bilirdim.
Yalan olmasın en çok Draken'e düşkündüm. Aynı eve çıktıktan sonra samimiyetimiz daha da artmıştı. Beni zaten her zaman kardeşi gibi görürdü, aynı eve çıktıktan sonra cidden kardeş olmuştuk. Benim için bir arkadaştan çok abi gibiydi.
Yine de en yakın arkadaşın kim diye sorsalar Chifuyu derim. Tanıştığımız ilk günden beri asla beni yanlız bırakmadı. Fazlaca hata yapsam da görmezden geldi. Bana her zaman destek oldu. Düştüm mü ilk o kaldırdı.
Bunları düşünürken eve gelmiştik. Cebimden anahtarımı çıkardım ve kapıyı açtım. Draken beni görünce gülümsedi "sonunda gelebildin!" Dedi. Ona doğru gittim ve kollarımı iki yana açtım. Uzun zamandır sarılmamıştık. Başta şaşırsada hemen bana sarıldı.
Kazutora'yı görünce onunla konuşmaya başladı. Ben de İnui'nin yanına gittim. Kanepede uzanırken telefonla uğraşıyordu. Yanına oturunca telefonu bana çevirdi "sence hangisini alayım?" İki tane sweatshirt vardı. Biri gözleri biri saçları ile aynı renkteydi. "Yeşili al beraber giyeriz" dedim sakince.
Peki anlamında başını salladı ve telefona geri döndü. "Sen bir şey istiyor musun?" Diye sordu ardından. "Şu birkaç gündür baktığım ayakkabılar var ya, onu da alsana. Ödemeyi benim karttan yap" dedim telefonumu açarken. "Yui her şeyi senin üzerinden alıcak değiliz. Bu ay iyi gelir yaptık, sana bir şeyler almam sorun olmaz. Bir ara da yemeğe de çıkalım"
İnupi ile aynı eve çıkma konusunda başta çok düşünmüştüm. Biraz soğuktu ve garip bir çocuktu. Ama yine de bazi şeyleri yoluna koymak için buna ihtiyaç vardı. Onun da geride bırakması gereken bir geçmişi vardı. Başta mesafeli davransa da zamanla açıldı. Ama asla saygısını ve gururunu bırakmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tokyo Revengers | Sano Manjiro
Action(final verdi, exstra bölüm geliyor) !SPOİLER İÇERMEKDE! Geçmişini geri kazanmak düşüncesi ile erkek kılığında Tokyo manji çetesine katılan Yui, beklemediği tarzda şeyler yaşar (pek iyi olmadı ama okuyunca anlarsınız)