13

6.6K 521 98
                                    


Güzel yorumlar gelirse bit bölüm daha paylaşacağım bu her bölüm için geçerli aşkolar .

13

"Bana neden suçu atıyorsun lan?!" Dedim sinirle omuzumla İsmail'e vururken omzunu tutup homurdandı.

" Miran'ı harcamam akşam beni yatağımda boğazlayarak öldürürdü." Dedi yüzünü buruşturarak gözlerimi kısıp sinirle yüzüne baktım ,onu harcamayıp beni harcamıştı.

" benim yapmayacağımı sana düşündüren ne?"

" sen bana kıyamazsın."  Dedi omuzuma kolunu attığında ters ters yüzüne bakıp ittim elini.

" yo kıyarım."

"Pis kasırga!" Dedi kınar gibi.

"Pis kartal!"Dedim gıcık bir şekilde odasının önüne geldiğimizde durdu."sen Miran'ın odasında değiştir üstünü Çağla'nın kıyafetleri var dolapta bulursun zaten ." Diyip direkt odasına girdiğinde derin bir nefes alıp Miran'ın odasına yürüdüm hep bir birimizin evine grip çıktığımız için odamıza girmemizde bir sorun görmüyordum hoş görüyorsak da zaten  hepimiz kardeş gibi büyümüştük . Benle Miran hariç onu asla o gözle bakmamıştım....

Odasına girdiğimde burnuma gelen güzel korkusuyla iç çektim omuzlarım yorgunlukla düşerken kapıyı kapatıp dolabının önüne geldim küçik dolabı açıp içinden Çağla'nın kıyfatlerinden almaya başaldım Çağla genelikle Güneş ile kalsa da bazı zamanlar abisiyle kalıyordu aralarındaki bağ tuhaftı bazen kedi ile köpek olurken bazen de  bir birilerinin yanından asla ayrılmıyorlardı. Tamam bende abimle didişiyordum atışıyordum ama onlar kadar çok değil benim maksimum sürem bir gündü o da çoğu kez onla küs olduğumu bir çok kez unutup konuşmuş sonra hatırkayıp konuşmamıştım tam küslük bile sayılmıyor.

Üstümdeki kıyafetleri çıkartıp kirli sepetine attım Çağla'nın kıyafetlerini üstüme giydiğimde saçlarımı  ellerim ile tarayıp düzletim .  Aynada kendime bakarken derin bir nefes aldım , burnuma dolan koku beynimi etkisiz hale getiriyordu sanki ,her zaman düzenli olan odasında tek dağınıklık masanın üzerinde bir kaç kağıt ve bir kutuyu siyah kutuya gözlerim takıldığında merakla masanın önüne geldim  kapıya kısa bir bakış attıp kısa bir an dinledim ama ses gelmediği için Dudaklarımı bir birine bastırıp kutuyu açtım.

Gördüğüm şeyle kaşlarım çatıldı.

Toka?

Bir kutu dolusu rengarenk kadın saç tokası?

Anlamayarak tokaların üstünde gözlerimi gezdirirken gördüğüm tokayla durdum ellerime aldığım tokaya dikkatle baktım.

Çocuken en sevdiğim İncili tokam?  Kaybettiğimi sanıp nasıl da üzülmüştüm hiç çıkartmazdım başımdan çoğu çocukluk fotoğrafımda toka vardı hatta gözlerim diğer tokalara döndüğünde hatırladığım şeylerle şaşkınlıkla kaşlarım havaya kalktı.

Benim tokalarım? 

Bir pembe tokayı elime aldığımda hatırladığım anıyla durdum .

"o kimin?"  Demiştim kolundaki tokayı görünce daha küçüken  kendimce yaşadığım kıskançlık krizlerimden biriydi

"Arkadaşımın düşürdü anaokulunda bende ona vermek için aldım."

" benimkini neden almıyorsun?"

" sen düşürmedin ki?"

"Hayır düşürdüm almadın ama!"

" çirkindi  toka."

 Kasırganın GirdabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin