Kasırganın Girdabı

1

Sizden tek ricam benim kitabımda başkasının kitabından bahsetmeyin ya da tanıtım yapmayın lütfen .

Bol bol yorumlarınızı bekliyorum haydi bismillah.

1

Hayatın boyunca bir askerin gururunu gördüm, yaşadığı sürece kanıyla vatanına olan bağlılığı , bu bağlılık beni kendine aşık etmişti neticesinde bende kanımın  son damlasına kadar bu gururu yaşamak istedim.

Bir çok kişi sen kadınsın yapamazsın, bir vuruşla yıkılırsın diyerek beni düşürmeye çalışsa da umursamadım ben kendimi biliyordum babam da biliyordu sonuna kadar arkamda olan babam sayesinde şimdi bir teğmendim vatanım için savaşıyorum.

Babam bu hayata benim en büyük şansımdı.

" hay sokacağım bu ne lan!" Dedi Güneş dehşetle elindeki anahtarı kapıya sokmaya açılışırken delik yerine her yere sokmuştu sağ olsun.

" kapıyı deldin salak." Ded Çağla gülerek ,Güneş sinirle elindeki anahtarı kapıyı getirdiiğinde sinirini alamayıp hızla kapıya vurup kapıyı deldiğinde şaşkınlık baktım.

" ben senin şom ağzına tüküreyim Çağla." Dedim şaşkınlıkla deliğe bakarken ,üçümüz göz göze geldiğimizde birden yüksek bir kahkaha tufanı koptu aramızda. Yüksek çıkan sesimizi fark ettiğimizde elimi ağzıma sus şeklinde koyup "şşttt" Dedim gülerek.

" As uyanırsa bu sefer beni balkondan aşağı salandırır." Dedim gülerek, bu sefer salandırmakla da kalmaz dı evet.

" bu sefer sallandırmak da kalmayacağım Asel! " gelen sesle hızla ağzımı kapatıp fal taşı gibi açılmış gözlerimle merdivenin başına döndüm. Abim merdivenin başında altında gri eşofmanı üstü çıplak bir şekilde bize bakıyordu saçı anlına serseri bir şekilde düşmüştü, yeşil gözleri uyku sersemi daha da koyulaşmıştı.

" abim!" Dedim çoşkuyla şirince sırıtıp ona sarılmak için üzerine yürümüştüm ki abim elini kaldırıp beni durdurdu.

"Ne içtiniz siz böyle çakmak çaksam patlayacaksınız?!" Dedi sinirli bir ifadeyle Dudaklarımı bir birine bastırıp kızlara döndüğümde Çağla kapıyı açmaya çalışırken Güneş şaşkınlıkla abime bakıyordu, sanırım kal gelmişti.

" bira."

"Bira?"

"Evet kesinlikle bira." Dedim yalan söyleyerek kafamı sallarken, gözleri bir süre üstümde dolaştığında yalana dair bir açık bulamayınca Güneş'e döndü.

" ne içtiniz plüton? " Dedi kaşlarını kaldırarak ,bilerek ona sormuştu çünkü yalan konusunda beceriksiz olan açık veren hep Güneş'ti.

" bira." Dedi Güneş, umutsuz vakaya bakar gibi baktım ona yalanda gerçekten berbatı. Abim şimdi anlaşıldı der gibi kafasını salayıp yanımıza geldi Güneş'i elindeki anahtarı alıp delinmiş kapıya bakıp kafasını iki yana saladı. Sabır dilediğini duyarken iki saatir deliği tutturamayan Güneş'e rağmen tak diye sokup çevirerek açmıştı kapıyı.

" Oha sihir!" Dedi Çağla gülerek, kendime engel olamayıp güleceken abimle göz göze gelmemle gülüşümü yutup ağzıma fermuar çektim.

Atay Bozkurt acımaz çünkü!

" eve naş naş sabah sizinle de görüşeceğim, dengeyi bilmiyorsunuz duracağınız yeri ben mi öğreteceğim size?!" Dedi abim hepimizi azarlarken, Çağla ve Güneş içeri girerken ben artık yakalandığım için kendi evimde kalabilirdim. Abim onların arkasından kapıyı kapatıp bana döndüğünde şirince sırıtım.

" bence sen bana kıyamazsın?" Dedim bütün şirinliğimi kuşanıp ona altan altan bakarken, gülerek kafasını iki yana salladığında yanıma gelip bir elini belime atıp diğerini koluma olarak bana destek oldu.