-24-

364 32 6
                                    

Dorcas, Regulus'a James Potter'la çıktığını ona söylemediği için yaklaşık bir hafta trip atmıştı.  Artık yeterdi. En yakın arkadaşını özlemişti ve bu küçük oyunu bırakmaya hazırdı. Bu yüzden onu ortak salonda bekliyordu. Blair'in tiksinti dolu bakışlar atmasını görmezden gelmeye çalışıyordu. Kız hiçbir şey söylemeye cesaret edemiyordu çünkü saçları hâlâ rengarenkti ama görünüşü düşüncelerini yeterince iyi yansıtıyordu.

Dorcas sadece evleri değiştirebilmeyi diliyordu. Elbette, daha önce Slytherin olmamayı hiç düşünmemişti; bulunduğu yerde gayet iyiydi ve Regulus, Barty ve Evan'la tanışmıştı. Ama. Her zaman bir ama vardı değil mi? Gryffindor'lar önyargılı değillerdi ve Dorcas'a göre bu, onlardan biri olmayı istemek için yeterince iyi bir nedendi. Çok sinirli olduğundan ya da her an kavga etmeye hazır olduğundan değildi. Ama arkadaşlarına sadıktı. Regulus için her şeyi yapardı. Yeniden düzenlenemez miydi? Bu yılın geri kalanı için mesela? Daha sonra, Marlene'le her gece, aynı yurtta kalabilirdi.

Güzel bir düşünceydi.

Saat gece yarısını geçmişti ve sonunda ortak salonun girişinden Regulus içeri girdiğinde biraz esnemeye  başlamıştı. 

"Dorcas?" Regulus onu şöminenin önündeki koltukta bulduğunda kaşını kaldırarak sordu.

"Merhaba Reg," dedi kız, ona gülümseyerek hemen yanındaki alanı işaret etti.

"Öfke nöbeti geçirmen bitti mi yani?" Regulus huysuzca sorsa da  ona doğru ilerledi.

Dorcas homurdandı.  "Sadece seni biraz terletmem gerekiyordu."

Regulus onun yanındaki koltuğa  oturarak ciddi bir tavırla, "Çocukça davranıyordun," diye yanıtladı. "Neden buradasın? Blair yüzünden mi yoksa?"

Ah. Dorcas'ın Regulus'u sevmesinin bir nedeni de buydu; o her zaman korumacıydı. Hatta gereğinden fazla. 

Dorcas, "Tek kelime etmedi" diye yanıtladı ve konuyu kapatmak için elini salladı.  "Seni bekliyordum."

"Hımm"

Dorcas, "Bana James'i nasıl anlatacağını bilmediğini söylemiştin," dedi. Regulus gerildi ama sözünü kesmediği için devam etti. “Duygulara karşı biraz alerjin olduğunu biliyorum, bu yüzden onlar hakkında konuşmanın ne kadar zor olacağını görebiliyorum. Ama Regulus. Ben… yani ben senin arkadaşınım, değil mi?”

"Evet," diye yanıtladı Regulus sert bir şekilde.

Dorcas , "Sen de benim en iyi arkadaşımsın" dedi.  "Bunu sana söylemem gerektiğini düşündüm."

Regulus'un kalbi ısındı.

Dorcas,"Sirius'tan başka bilen var mı?" 

Regulus sanki günahlarının cezasını çekiyormuş gibi iç çekti.  Gözlerini kapatarak başını koltuğa yasladı ve tavana doğru konuştu. "Lupin de biliyor. Görünüşe göre James hiçbir zaman incelikle tanışmamış."

Dorcas, "Senin yüzünden oldu, biliyor musun? Ne zaman birisi senin adını söylese yüz ifadesi değişiyor.”

Regulus'un dudaklarının kenarları gülümsememek için gösterdiği çabayla büküldü.  Dorcas'ın göğsüne sıcak ve tatlı bir şeyin akmasına neden oldu. Onu yıllardır tanımasına ve Regulus Black'e olabildiğince yakın olmasına rağmen, onun gülümsediğini o kadar nadir görmüştü ki muhtemelen parmaklarıyla sayabilirdi.

Dorcas, "Bana söylemene gerek yok" dedi.  "Ama eğer konuşmak istersen buradayım. Bildiğin gibi Marlene hakkında konuşmayı seviyorum. Birlikte olduğun kişi hakkında konuşmak oldukça güzel."

SADECE CASUS // JEGULUS ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin