-43-

134 26 2
                                    

Altı yıl önce Regulus, trenden indiğinde yeni parlak Hogwarts cüppesinin onu hasta edebileceğini düşünmüştü. On bir yaşındaki hali inanılmaz derecede gergindi -Slytherin'e seçilmeyi diliyordu ama sanki başka bir tarafı Gryffindor'u umuyordu- ve korkuyordu. Regulus, kardeşinin koluna daha uzun süre tutunabilmeyi, Sirius'un şapka kafasına takılana kadar onunla kalmasını dilediğini hatırladı. Küçük ve korkmuş bir halde, kardeşiyle aynı eve gönderileceğini ve Sirius'un bir daha asla yanından ayrılmayacağını sanmıştı.

Bugün Regulus trenden indi ve bir arabaya tırmandı- hasta olmamasının tek sebebi benzersiz bir öz kontrole sahip olmasıydı. Yanında Evan kaskatı kesilmişti ve Barty, Regulus'a dikkatli bakışlar atıyordu.  Muhtemelen onun sola, sağa ve ortaya lanetler yağdırmaya başlamasını bekliyorlardı. Kötü bir ruh halindeydi ve arkadaşları bunu fark etmişti.

Regulus, arabanın penceresinden Hogwarts'ı gördü ve ağzının içerisinden safra tadı aldı. James kalede bekliyordu.  Habersizdi.

Regulus'un kolunun iç kısmındaki yara birkaç gün önce acımayı bırakmış, tenine karışmış ve Riddle tarafından uyandırılmadıkça uykuya dalmıştı. Ancak yine de okula yaklaşırken Regulus kaşıntıyı hissedebiliyordu.

Barty aniden, "Buna dayanamıyorum," dedi. Evan ona baktı, şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı.

Öne doğru eğilip dirseklerini dizlerine dayayan Barty ilk önce Regulus'a baktı. "Reg, sen Evan'a göre tam bir pisliktin." Sonra da arabada yanında oturan erkek arkadaşına. "Evan, muhtemelen Reg acı çekerken onu ziyaret etmemen gerektiğini bilmen gerekirdi. En iyi zamanlarda bile acımasız davranıyordu, ne bekliyordun ki? Şimdi lütfen... devam edelim mi? Bu çok tuhaf ve bundan nefret ediyorum."

Gerçek şuydu ki Regulus artık Evan'a kızmıyordu bile. Değişiklik olsun diye bilerek zorluk çıkarmıyordu. Sadece çok stresliydi çünkü akşam yemeği biter bitmez erkek arkadaşından ayrılacak ve kısa bir süre sonra da en yakın arkadaşından ayrılmış gibi davranacaktı.

Evan'ın duyguları şu anda Regulus'un umrunda değilse kusura bakmasındı. Ama şu anda biraz mesafeli de olsa Dorcas yolunu kestiğinde Barty ve Evan'ın yanında olmasını dileyecekti. Dorcas'la olan kavga sahte olacaktı  ama bu, Regulus'un artık onunla birlikte görülemeyeceği anlamına gelecekti ve bu da birlikte vakit geçirme seçeneklerini büyük ölçüde azaltacaktı.

Ayrıca James ve arkadaşlarının elinde o lanet harita vardı ve Regulus bunu riske atamazdı. Aslında Regulus onlardan ve onların kahrolası dehalarından nefret ediyordu.

Regulus soğukkanlılıkla, "Onun bir sorunu yoksa benim de bir sorunum yok," dedi.

Evan gözlerini devirdi. "Arkadaşın olmak pek hoş değil, biliyorsun değil mi?"

Barty, Evan'ı dirseğiyle dürterek, "Ama sıcaklık ve kucaklaşma nedeniyle onunla arkadaş değiliz" diye belirtti. “Bu senin işin, onun değil.”

"Benim işim ne?" Regulus, yaklaşan felaketten bir anlığına dikkatini dağıtarak sordu. 

Barty ciddi bir tavırla, "Düşmanlarımızı alt etmek ve onları kendi kanlarında boğmak tabii ki" dedi. "Ve kimsenin yardım edemeyeceği şeylerde bize yardım etmek."

Regulus, kendine rağmen dudaklarına küçük bir gülümsemenin ulaştığını fark etti.

"Peki senin işin nedir?" Evan merakla sordu.

"Eğlence. Zaman zaman eğlenmemizi sağlamaktan sorumluyum," dedi Barty.

Evan kıkırdadı ve omzunu sevgiyle Barty'nin omzuna vurdu. Regulus izliyor, içinde kıskançlığın kabardığını hissediyordu. 'Zor olacak,' diye düşündü. Barty ve Evan'ın yanında olmak ve onun istediği şeye sahip olduklarını ancak pes etmek zorunda kaldığını bilmek. Yine de bu onların hatası değildi.  Regulus, yataklarının mahremiyetini büyük ölçüde korudukları sürece kendisinin iyi olacağını düşünüyordu.

SADECE CASUS // JEGULUS ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin