-16-

405 34 5
                                    

James çatıya çıktığında rüzgar esiyordu. Regulus'a artık kış geldiği için buluşmaları için alternatif bir yer bulacağını söylemişti ama dikkati dağılmıştı. Yaptıkları diğer şeylerin yanı sıra artık Pazar günleri eğitim alıyorlardı. James'in gerçek tutkusu ve sayı hedefi olmaya devam eden Quidditch vardı bir de. Kaptanlığının her yılında Kupayı kazanan tek Kaptan olarak mezun olacaktı muhtemelen. Daha azını kabul etmeyecekti.

Her neyse, meşguldü ve dikkati dağılmıştı ama ikisinin de donarak ölmesini istemiyordusa Regulus'la gidecek bir yer düşünmesi gerekiyordu. Bu yüzden. James, Astronomi Kulesi'nin bir seçenek olduğunu düşündü ancak burası çiftler için yarı popüler bir yerdi. Yanlışlıkla keşfedilebilirlerdi. 

James'in daha iyi bir çözüm bulması gerekecekti. Bu kalenin her köşesini biliyordu. Kendini buna adarsa çok da zor olmazdı ve Regulus'la daha fazla zaman geçirme şansı için bunu yapacaktı. 

James soğuk fayansların üzerinde oturdu. Isınma büyüsü yaptı. Bugün Regulus'tan önce gelmişti. Yanında getirdiği sigara paketiyle bekliyordu. James, Regulus'un bir an önce gelmesini istiyordu çünkü pek iyi durumda değildi. Bugün düşünceleriyle yalnız kalmak iyi bir fikir değildi. James hâlâ Liverpool'lu adam yüzünden kendini suçlu hissediyordu.

Dikkatinin dağılmasını istiyordu.  Regulus onun dikkatini dağıtmakta çok başarılıydı.

Ama James'in ne yaptığını bilseydi öyle olur muydu? Regulus, James'in o adamın öldürülmesine yol açan olaylarda çok aktif bir rol oynadığını öğrenirse ne düşünürdü?

James artık Regulus'un ondan hoşlanacağından emin değildi ve bu çok korkutucuydu. Ancak durum tersine olsaydı James Regulus'u suçlamazdı. 

Haber Dolunay sabahı geldiğinden arkadaşlarıyla bu konuyu doğru düzgün konuşma şansı olmamıştı. Buna çok kısaca değinmişlerdi ve Sirius, Remus ve Peter neredeyse Regulus'un söylediklerinin aynısını söylemişlerdi. Kendisine bu baskıyı yapmamasını, pek çok hayat kurtardığını ve bu adamın seçimlerinin James'in sorumluluğu olmadığını söylemişlerdi.  Ama aceleye getirilmişti çünkü Remus'un Barakaya gitmesi gerekmişti.

Sirius, dersler biter bitmez perdeleri çekili bir şekilde yatağına saklanmıştı. James, Regulus'la buluşmak için ayrıldığında ortaya çıkmamıştı. Bu yüzden arkadaşlarıyla konuyu doğru düzgün tartışma şansı olmamıştı ve dünkü sözler de geçerliliğini kaybetmişti.

Suçluluk devam ediyordu. Basitçe  geçmeyecekti. James bundan nasıl kurtulacağını bilmiyordu. 

"Hey," dedi Regulus ve James o kadar hızlı baktı ki siyah noktalar bir anlığına görüşünü kapattı.

Regulus çatıda yanında oturarak kısılmış gözlerle onu izliyordu. James onun geldiğini hissetmemişti. Onu görmemişti. Bu bir ilkti.

"İyi misin?" Regulus sordu.

James başını salladı ve sigara paketini ona uzattı. “Sadece düşüncelere daldım. Üzgünüm."

Regulus paketi cebine attı ve neredeyse bitmiş olanından bir sigara çıkardı. Asasıyla yaktı, ucunda küçük bir alev titreşerek aralarındaki küçük alanı aydınlattı. Regulus uzun bir nefes çekti ve asasını söndüren James'e baktı.

Regulus, "Kötüsün" dedi.

Bu bir soru değildi ama James cevap verdi. "HAYIR. Sadece..." İçini çekti. Regulus'a baktı. "Evet. Kötüyüm”

"Söyle bana," diye emretti  Regulus. Sesinin tonunda hiçbir yanılgı yoktu.

James bunu yapmak istemiyordu çünkü zaten istemişti ve Regulus ona bunu aşmasını söylemişti. James konuyu tekrar açarsa sıkılacaktı. James sıkıcı değildi. Eğlenceli ve ilginç biriydi. Yakışıklı ve öpüşmede falan iyiydi.

SADECE CASUS // JEGULUS ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin