30- Yenilikler ve yenilmezler

917 106 693
                                    

Uyarı: Bunun bir mpreg hikayesi olduğunu unutmayın lütfen. Yorum yaparken kullandığınız kelimelere, üslubunuza dikkat ederseniz çok memnun olurum. Sizi seviyorum🩵🙏🏻✨

***


Küçükken annemle ve Jongin'le beraber babamın işlerinden kaçmak için sığındığımız arka bahçenin yıllar sonra bana aynı huzuru vereceğini bilemezdim. Sarayın içini dolduran yabancı ve resmi giyimli adamların dik bakışlarından rahatsız olduğumuz günlerde bize hiçbir şeyi anlamak zorunda olmadığımızı söyleyerek getirdiği yerdi. Sarayımızın arka bahçesi, bizim çocukluğumuzun en büyük meşalesiydi. Şimdi buraya yıllar sonra oğlumla beraber geliyor olmak içimi tuhaf yapıyordu. Her şey oldukça garipti.

Bahçedeki çınar ağacının son gördüğümden daha çok büyüdüğüne şahit olduğumda yıllar önceki gibi ağacın dallarına bir salıncak asmayı aklıma getirmiştim. Bu fikri Yejun'la paylaşmam ise işleri fazlasıyla hızlandırmıştı. Kendimizi bir anda salıncak kurarken bulmuştuk. Chanyeol ve Jongin salıncağı asmak için ağacın en sağlam dalını arıyorken Sehun salıncağın oturağının sağlamlığını kontrol ediyordu. Ben ise Yejun ve Seoyun'la ilgileniyordum. Fazla heyecanlılardı.

"Salıncağa ne zaman bineceğim?" Ayaklarıma kapanıp merakla gözlerimin içine bakan oğlumun elini kavrayıp gülümseyerek ağacın önünde debelenen ikiliye göz attım.

"Baban ve amcan ne zaman salıncak kurmayı becerirse," diye alaycı bir yanıt verdim. Ağaca merdiven sayesinde tırmanan Chanyeol Jongin'le ipi vermesi için tartışıyordu. "Yani birkaç gün sürebilir." Beni duyduklarını bilsem de her ihtimale karşı daha yüksek bir ses tonu kullanmıştım. İkisi de birbiriyle tartışmayı bırakıp bana bakmışlardı. Sehun sakince oturağın iplerini çiviliyordu.

"O kadar kolay olduğunu düşünüyorsan sen deneyebilirsin," diyen Chanyeol'e yönümü çevirip tek kaşımı havaya kaldırdım. Yüzümde alaycı bir tebessüm vardı.

"Eğer izin verseydin on dakikada halledecektim zaten."

"Doğal yollarla," dedi sesini bastırarak ve önüne dönüp ayak bastığı dalın üzerine çıktı. Büyü ile salıncak kuramazdım belki ama izin verseydi hangi dalın daha sağlam olduğunu anlayabilirdim ama ikisi de yaklaşmama izin vermiyordu.

Aslında Yejun salıncak kurmamız için Chanyeol'den yardım istediğinde bunu ikimiz planlamış ve marangozla konuşup sağlam bir salıncak yapmasını istemiştik. Siparişimizi sadece birkaç saatte oluşturduğunda Jongin ve Sehun de bizi yakalamış, anında etkinliğimize dahil olmuşlardı. Salıncak için istekli olan bir diğer aday Seoyun ise salıncak kurulurken Yejun'u oyalamak için bir numaralı yardımcımızdı. Seoyun daha çok küçük olduğu için salıncağa binmeye uygun değildi ama büyüyene kadar Yejun'un salıncağını deneyimlemesine izin verecektik.

Sehun işini halledip tartışıp duran ikiliye yardım etmek için araya dahil olduğunda işimiz nihayet daha kısa sürmüştü. Sonunda uygun dalı bulup ipi gerdiklerinde Yejun Seoyun'la oynamayı bırakıp koşturarak yanlarına gitmişti. Heyecanla ağaçta asılı duran babasına bakıyor ve el çırpıyordu. Cornelius'tayken ona salıncak kurmak aklımıza bile gelmediği için üzgün hissediyordum. Bu kadar küçük aktivitelerden bile uzak tutmuştuk oğlumuzu, yeni fark ediyordum.

Meldreth'a yerleşeli neredeyse bir ay olmuştu ve yeni düzenimiz ancak yerine oturuyor sayılırdı. Saraydaki geçici odalarımız artık kalıcı olmuştu. Cornelius'taki sarayımızda kalan dostlarımız ise yine bizimleydi. Hatta babama yardımcı olabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar, saray içindeki işleri azaltmaya çalışıyorlardı. Hiçbirinin başımıza gelenleri sindiremediğine emindim ama alışmaya çalışıyorlardı.

The Curse of Cornelius || chanbaek [mpreg]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin