25. BÖLÜM pt.2 "Adagio"

3.4K 138 86
                                    

Bölüme ve hikayeye katkılarından dolayı sevgili Mimicokuzgun 'e teşekkür ediyorum 🤍
————

10 EYLÜL PAZAR /19.45

Ferit dikiz aynasından kendini kontrol etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ferit dikiz aynasından kendini kontrol etti. Gülgün Hanım'ın gönderdiği takım elbiseyi giymiş, Korhan kılığına bürünmüştü. Korhan ailesine yakışır evlat gibi görünüyordu şu an. Hiç onluk bir takım elbise değildi oysaki üstündeki. Ferit Korhan böyle giyinmezdi. Sıkıntıyla boynundaki papyonu çekiştirdi ve çıkarmaya karar verdi. En azından bu kadar kendi olmasına bir şey demezlerdi herhalde. Birazcık kendi gibi hissetmesi kimseyi rahatsız etmezdi.

Yolcu koltuğunun kapısı açılınca döndü ve büyülenmiş bir şekilde sevgilisinin güzelliğini süzdü. Kırmızı elbisesi, kırmızı ruju, salık saçları ve doğa üstü güzelliğiyle bu akşamın ve her günün baş rolü kesinlikle o olmalıydı. Üstelik güler yüzüyle etrafına enerji saçıyor, Ferit gibi gerginlikle somurtmuyordu. Ferit eğilip straplez elbisenin açıkta bıraktığı, elmas bir kolyeyle süslenmiş boyuna derin bir öpücük bıraktı. Seyran'ın baştan çıkarıcı kokusu burnuna dolmuştu ve şu an Ferit'e dair en gerçek şey yanındaki kadındı. Korhanların bile değiştiremeyeceği kadar gerçekti. Ferit bile Ferit değildi ama Seyran tamamiyle gerçekti.

"Hazır mısın?"

Seyran bu akşamın Ferit için ne kadar zor olduğunu elbette farkındaydı. Ferit akşama kadar gitmemek için çeşitli bahaneler uydurup durmuştu ama Seyran bir şekilde ikna etmişti sevgilisini. Bu akşamın bir dönüm noktası olacağına inanıyordu çünkü. Bundan sonra Ferit için her şeyin daha iyi olacağına inanıyordu. Sadece Ferit henüz bunun farkında değildi.

"Güzelliğin başımı döndürdü Seyran. Ah, kalbim... Kalbim tekliyor. Sanırım bu akşam seninle evde kalmam lazım. Hadi geri dönelim."

Seyran gülerek sevgilisine baktı. Ferit hala oraya gitmeye hazır değildi ve her zamanki gibi üstesinden gelemediği bazı şeyleri şakaya vurarak geçiştirmeye çalışıyordu.

"Bu akşam bir bitsin ben evde iyileştireceğim seni hayatım. Zımba gibi olacaksın. Ama şimdi gitmemiz gerekiyor, geç bile kaldık. İnsanlar bizi bekler."

Ferit o akşam ilk defa canlanmış ve parlamış gözleriyle sevgilisine bakmıştı. Gece sonunda Seyran'ın ellerinde iyileşecekse falakaya yatmaya bile razı gelebilirdi. Zaten saçma itirazlarının yersiz olduğunun farkındaydı. Bu akşam ne olursa olsun Korhanların gövde gösterisindeki rolünü iyi oynamalıydı.

En dolambaçlı, en trafik olan yolu seçip on dakikalık mesafeyi yarım saate çıkardıktan sonra restorana varmayı başarmışlardı. Ferit kendini ilk defa bu kadar ait hissetmiyordu buraya. Gelmeyeli bir hayli zaman olmuştu ama özlememişti burayı. Özlediği şey anılarıydı, burası değil. Piyanosunu özlemişti mesela, Seyran'la tanıştıkları masayı özlemişti. Ama eski ruhu ölmüş SunaHan'ı hiç özlememişti.

PİYANİST (SeyFer / Yalı Çapkını)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin