27. BÖLÜM "Fix You"

3.1K 133 138
                                    

Medya: Chris Martin ve Gwyneth Paltrow 🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Chris Martin ve Gwyneth Paltrow 🤍

————

Sabah daha mesai saati bile başlamamışken Doğu İnşaat'ın tasarım ofisini Seyran'ın dinlediği piyano coverlarının sesi dolduruyordu. Henüz kimse gelmemişti. Temizlik ve mutfak görevlileri bile yeni geliyor, şirketin ilk çayı yeni demleniyordu.

Seyran deyim yerindeyse bu sabah şirketin kepenklerini açmış ve erkenden çalışmaya başlamıştı. Termosta getirdiği sıcak kahvesini kafaya dikiyor ve uykudan kapanmak üzere olan gözlerini açmaya çalışıyordu. Dün gece AVM projesinin çizimlerini eve götürmüş ve sabaha kadar incelemişti. Bulduğu birkaç hata mutlu etmişti kadını. Elinin değdiği yeri düzeltmenin hazzını yaşıyordu. Pelin'in yapamadığını yapmanın hazzını yaşıyordu. Bugün gerekli konuları Melih Bey ile görüşecek ve ben hala buradayım mesajı verecekti.

Tasarım ofisinin ikinci misafiri ise asık suratlı Pelin'di. Yalan değil, gerçekten suratı asılmıştı kadının, moralsizdi. Dün toplantıyla kazandığı zaferi Ferit'te gördükleriyle kaybetmiş gibi hissediyordu. Aslında Ferit'e öyle bayıldığı falan yoktu. Ama Seyran'ın böyle bir adam tarafından bu kadar çok sevileceğini hiç düşünmemişti. Sonuçta asosyal işkolik Seyran'dı bu. Ferit gibi bir adamın dikkatini nasıl çekebilmişti ki? Üstelik dün yaşananlardan sonra kadın hırslanmış ve kendini işe kaptırmıştı. Pelin'in geçici olarak oturduğu 'favori ekip arkadaşı' koltuğunu geri almak üzereydi. Her şey Seyran için bu kadar basit olmamalıydı!

"Sabahın bu saatinde ne yapıyorsun sen?"

Piyano sesini bastıran cırtlak sesi duyunca kahvenin başaramadığı kadar kaçtı Seyran'ın uykusu. Buz dolu bir küvete düşmüş gibi hissediyordu. Başını bilgisayar ekranından ayırmadan yanıtladı;

"Sana da günaydın Pelin. Çalışıyorum. Çalışmak için geliyoruz ya buraya."

Pelin kadının bilmiş tavrına göz devirip sandalyesine oturdu. Bu kadın bir an önce gitmeliydi bu iş yerinden. Aralarındaki rekabet artık idare edilemez boyuta ulaşmıştı ve bu şirket ikisi için çok küçüktü.

"Görüyorum onu. Sabah sabah niye damladın ofise onu soruyorum."

"Son zamanlar biraz aksatmıştım işleri. Sıkı çalışıp toparlıyorum. Sorun mu var?"

"Senin yokluğunda şirket batmıyor merak etme. Kasmana gerek yok. Toplantıya çağırılmadığın için göz boyamaya çalışma."

"Şirket batmıyor ama gördüğüm kadarıyla projeler de ilerlemiyor Pelin. Ben Ankara'ya gittiğimden beri aynı proje. Bir çizgi bile revize edilmemiş. Adamlar proje bitmediği için mi toplantı talep ettiler yoksa?"

Pelin'in gözü Seyran'ın panosuna yeni eklenmiş fotoğrafa takıldı. Seyran ve Ferit kol kola girmiş kameraya kocaman gülümsüyorlardı. Ferit takım elbiseli, Seyran ise kırmızılar içindeydi. Özel bir davetten olmalıydı bu fotoğraf. Muhtemelen gazetelerde gördüğü büyük doğum günü kutlamasındandı. Demek ki Seyran Korhan ailesine girmeyi başarmıştı.

PİYANİST (SeyFer / Yalı Çapkını)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin