BABACIM GİTME

1.5K 70 8
                                    

Sabah ilk kalkan Almilla oldu, kahvaltıyı hazırladı, Şebnemgili uyandırmak için yaklaştı
Al: Şebneem, Seliim, uyansanıza, bakın kahvaltıda hazır, şşt kime diyorum
Uyanmayınca bağırarak
Al: Şebneem, Seliim
Dedi ve sonra sesini normal seviyesine getirdi
Al: hadi kalkın kahvaltı hazır
İkiside uyanmıştı, Şebnem kafasını Selim'in dizinden kaldırdı
Ş: ne bağırıyon sabah sabah be, off her yerim tutulmuş, başımda çok ağrıyo, aa senin burda ne işin var
S: sanada günaydın, ayrıca her beni gördüğünde bu tepkiyi vermek zorunda mısın, dün gece geldik ya beraber
Ş: ha doğru
Al: bittiyse kahvaltıya geçelim mi
Ş: ben önce bir duş alıyım, kendime geliyim, siz yapakoyun
Diyerek odasına çıktı, Selimgil ise kahvaltıya oturdular, bir saat sonra Şebnemde indi ve kahvaltıya oturdu
Al: sonunda
S: sen iyi misin
Ş: evet, iyiyim
S: emin misin
Ş: eminim Selim
S: o zaman elini saçından çeksende kahvaltı yapsan
Şebnem hemen elini saçından çekti, içinde bir huzursuzluk vardı, kötü bir şey olacakmış gibi geliyordu. Selim ise Şebnem'in iyi olmadığını saçını oynamasından anlamıştı. Daha iyi tanıyordu artık onu, hep bir sıkıntısı olsa saçını oynardı.
Ş: ya heran kötü bir şey olacakmış gibi geliyor
Al: kuruntu yapıyosun Şebocum, bak havada çok güzel, kötü ne olabilir ki
S: evet, hadi kahvaltını yap
Derken Kainat girdi içeriye
K: günaydııın, nasılsınız bakalım
Diyerek oturdu masaya
Al: biz iyiyiz asıl sen nasılsın
K: bende çok iyiyim, abi sen dün gece niye eve gelmedin, nerdeydin, babam sinirlendi gelmeyince, aradı, telefonun kapalıydı
S: burdaydım oldu mu
K: sen hergün hergün napıyon burda
S: ya dün şey şey yapınca ben eve şey yaptım, sonra da- ya niye cevap veriyorsam, sanane kardeşim, sanane
K: iyi be, Şebnemcim sana noldu, konuşmuyosun, iyi misin
Ş: iyiyim ya, başım ağrıyo biraz
K: ha dün sen babamla konuşmuşsun, bugün ağzından kaçırdı kahvaltıda ama ne konuştuğunuzu söylemedi, ne konuştunuz
Ş: hayır siz buna niye bu kadar takıldınız, o Harun amcacımla benim aramda
K: Harun amcacınla ha
Ş: evet, hadi artık kalkın toparlayalım çok oturdunuz aa bu ne canım, ye ye nereye kadar, sonra bana geliyosunuz, Şebnem kilo aldım, Şebnem basenlerim var, Şebnem bacaklarım çok kalın, Şebnem göbeğim çıkmış, Şebnem-
Al: anladık Şebnemcim tamam kalktık
Dedi ve kısa sürede masayı toparlayıp koltupa oturdular, televizyon izliyorlardı, osırada Tekin bey içeriye girdi, Şebnem çok sevindi, hemen koşup sarıldı
Ş: babacımm, çok özledim
T: bende seni aşkım benim, prensesim
Dedi sakinleşmeye çalışırken, Şebnem devam etti
Ş: iyi misin, annem nerde, sinirli gibisin
Asu hanımda içeriye girdi, Şebnem annesinede sarıldı
Ş: annecim, hoşgeldiniz
A: hoşbulduk kızım
Almillagilde hoşgeldin dediler, Şebnem bir şeyler olduğunu anlamıştı
Ş: siz iyi misiniz, kavga falan mı ettiniz yoksa
T: çocuklar bize biraz izin verir misiniz
Al: ta-tabi hadi biz çıkalım
Dedi ve çıktılar, arabaya binip kafeye gittiler, Canda geldi
C: hayırdır napıyonuz
Al: biz iyiyiz ama Şebnemden emin değiliz
C: nasıl yani, nerdeki o
S: evde. Tekin amcayla Asu teyze geldi, ikiside sinirliydi, konuşacaklar herhalde biz geldik, üçü kaldı
C: noldu acaba
K: kötü bir şey yoktur ya, en fazla kavga etmişlerdir
Al: ama Şebnem kahvaltıda demişti içimde bir sıkıntı var diye
Tekin bey ile Asu hanım ise kavga etmeye başlamıştı
T: bitti tamam mı, bit-ti
A: bitsin zaten, bende aksini söylemiyorum
T: ben nasıl anlayamadım ya, ne kadar aptalmışım
Şebnemde sinirlenmeye başlamıştı, ne olduğunu anlamamıştı, onları daha önce hiç böyle görmemişti
Ş: ya birisi burda ne olduğunu bana anlatabilir mi
T: tamam anlatıcaz ama önce oturalım
Dedi ve oturdular, Şebnem ikisinin ortasında oturuyordu
T: bak prenses, biz annenle boşanmaya karar verdik
Ş: ne-ne boşabması, neden, şaka demi
A: hayır kızım, gerçekten boşanıyoruz
T: nedenini annene sorarsın, şimdi benim gitmem lazım, kıyafetlerim toparlicam
Ş: ne, nereye babacım, gidemessin, ne kıyafet toplaması, annecim noluyo
A: babanla boşanıyoruz çünkü anlaşamıyoruz
T: doğrusunu söylesene Asu
Ş: anne doğrusu ne
T: annen beni aldattı kızım
Demesiyle kafasında şimşekler çakmıştı Şebnem'in , Asu hanım Tekin beye nasıl böyle bir şey yapabilirdi, kalktı, bağarmaya başladı
Ş: anne bu doğru mu, gerçekten bunu yaptın mı
A: bak kızım, babanla zaten arkadaş gibiyiz, ben-ben aşık oldum ona
Ş: ya ne aşkında bahsediyorsun sen, bunu yaptığına inanamıyorum
A: kızım-
Ş: bana kızım deme, benim senin gibi bi an-
Tekin bey kalktı ve Şebnem'e sarıldı
T: şşt sakın prenses, bu annenle benim aramda olan bir şey, annen seni hala çok seviyor, bir daha duymayayım olur mu aşkım
Şebnem sımsıkı sarılıyordu Tekin beye, ağlamaya başladı
Ş: gitme babacım
T: bak aşkım, benim gitmem lazım, sen annenle burda kalırsın, ben İzmir'e gidiyorum
Ş: İstanbula mı, babacım bırakma beni
T: ağlama ama, kıyamam, şimdi benim odaya çıkıp eşyalarımı toplamam lazım
Diyerek odasına çıktı, bavula önemli şeylerini koymaya başladı, Şebnemde arkasından çıktı, Tekin bey hem Şebnem'i dinliyor hem toparlanıyordu
Ş: o zaman bende seninle geleyim, olmaz mı
T: olmaz prenses, senin burda kurulu bir düzenin, arkadaşların var, hem Almilla ne yapacak
Ş: isterse o da gelir, beni bırakamassın ya, gidemessin
Tekin bey bavulunu kapatıp kapının kenarına koydu, Şebnemle yatağın kenarına oturdular, elini tuttu, Şebnem hala ağlıyordu, Tekin beyinde gözünden yaş geliyordu
T: gitmek zorundayım ama sen istediğin zaman gelirsin bana, istediğin kadar kalırsın, bende gelirim, hem artık teknoloji iyice ilerledi, görüntülü konuşuruz, hem şirketimiz var burda, ben ordan yöneticem, Harunla konuştuk ama sende tembellik yapma arada uğra. Annenide üzmemeye çalış, o seni çok seviyor, şöför aşağıda beni bekliyor aşkım, gitmem lazım, uçağı kaçırıcam yoksa. Seni çok seviyorum prenses
Ş: bende seni babacım
Diyerek sarıldılar. Şebnem için kolay olmayacaktı bu ayrılık, o babasına çok düşkündü, artık sabahları uyanınca onu göremeyecekti, istediği zaman kokusunu içine çekmeyecekti. Bir süre sonra aşağı indiler, Tekin bey Şebnem'e son kez sarıldı ve arabasına binip gözden kayboldu. Şebnemse olduğu yerde hıçkırıklara boğuldu, Asu hanım yanına geldi, sarılmak istedi ama Şebnem izin vermedi
Ş: babam senin yüzünden gitti anne
A: sevmediğim bir adamla beraber olamazdım, sana yalan söyleseydik, mutluymuşuz gibi yapsaydık daha mı iyi olurdu ha
Ş: hayır ama böyle de olmamalıydı, babam gitmemeliydi
A: gel sakinleş, otur biraz konuşalım
Ş: ben gidiyorum
Dedi ve Asu hanımın konuşmasına izin vermeden çantasını alıp çıktı, sahile doğru yürüdü, geldiğinde ise banka oturdu, hafif rüzgar esiyordu, saçlarını havalandırıyordu, Şebnem içini çekerek ağlıyordu, kendi kendine konuşuyordu
Ş: neden ya, neden? Sevdiğim herkes tek tek gidiyor, babam beni bırakmazdı, ya bir daha aramassa, unutursa beni, evlenir mi acaba, çocuğu olur mu ki, ama babam kimseyi benden daha çok sevmez, hepsi onun suçu, hepsi annemin suçu, ben babamı istiyorum.
Diyerek bağırdı, kafasını kaldırdı, balon alan bir baba-kız gördü, babası balonu alıp küçük kıza verdi, sonra küçük kız babasına sımsıkı sarılıp yanağına bir buse kondurdu, el ele tutuşup yürümeye devam ettiler. Şebnem gülümsedi, babasıyla yaptığı yaramazlıklar, eğlendikleri günler, doğum günleri geldi aklın, sonra kendi kendine sildi gözyaşlarını
Ş: aa Şebnem toparla kendini, Allah korusunda sanki öldü, sadece biraz uzağa gitti, istediğin zaman görebilirsin
Dedi ve kalktı, eve gitmek istemiyordu, kafeye gitti, diğerleri oradaydı, onları görünce yanlarına oturdu, daha doğrusu Selim'in yanına oturdu, hiçbir şey söylemeden kafasını Selim'in göğsüne koyup gözlerini kapattı, derin bir nefes aldı
Ş: gitti
Dedi sadece. Selim şaşırmıştı, Şebnem kendi isteğiyle gelip yaklaşmıştı ona, şu sıralar baya şaşırıyordu zaten. Hiç birisi ne olduğunu sormuyordu, Şebnem sadece gitti dedi ve sustu. Almilla dayanamadı
Al: iyi misin kuzum, kim gitti
Ş: her şeyim gitti
K: yoksa-
Şebnem hiç hareket etmiyordu, hala gözler kapalı Selim'in göğsünde yatıyordu, devam etti
Ş: evet babam
C: Tekin amca mı, neden peki, o seni bırakmazdı
Kainat alttan Canı dürttü
C: şey yani-
Ş: annem yüzünden, meğer babamı aldatıyormuş, neymiş babamı sevmiyormuş, başkasına aşık olmuş
Şebnem gözlerini açarak devam etti
Ş: ama babam bırakmaz beni demi, unutmaz, sonuçta ben onun biricik kızıyım, evlenip başka çocuğuda olmaz, arar demi Selim
Diyerek Selim'e baktı
S: tabi canım, Tekin amca hiç seni unutur mu, sende onun her şeyisin
Hepside duydukları karşısında şok olmuştu. Şebnem kalktı
Ş: çikolatalı pasta isteyen
K: yok sağol, biz almayalım, istersen ben getireyim
Ş: ben alırım kuzum sağol
Diyerek mutfağa gitti
C: oha yani, Asu teyzeden hiç beklemezdim
K: bende ya
S: ama çok yıkıldı kız, Tekin amcaya çok düşkündü, gitmesi hiç iyi olmadı
Al: siz şimdi evi görün, Asu teyzeyle araları fena bozulmuştur, birde o adamla evlenicem derse Şebnem çıldırır
C: o kadar da değil artık
K: valla hiç belli olmaz
Elinde kocaman bir pastayla geldi yanlarına
Ş: ben yan masaya oturuyorum
K: neden burası rahat değil mi
Al: iyi geçelim oraya
Ş: yok yok siz durun, ben yalnız kalayım
Diyerek geçti yan masaya. Şebnem'i izliyorlardı, Şebnem ise yemeye başladı, arka arkaya yiyordu, kendi kendine konuşuyordu
Ş: mutluyum, çok mutluyum, inan çok mutluyum, gerçekten, sadece bir parçam eksik, mutluyum yani, mutlu gibi, azıcık mutlu, ya değilim işte kimi kandırıyorum, ya ben babamı istiyorum
Diyerek kafasını masaya koydu, ağlamaya başladı, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Bazılarına çocukca veya şımarıklık gibi geliyor olabilirdi ama arkadaşları ve ailesi öyle olmadığını, Şebnem'in babasına ne kadar bağlı oldunu biliyorlardı. Doğduğundan beri en fazla iki hafta ayrı kalmıştı babasından, onun dışında hep yanındaydı. Selim onu öyle görünce dayanamadı
S: olmicak böyle ben bir bakayım
Diyerek yanına gidip oturdu, yavaşça omzuna dokundu
S: konuşmak ister misin
Şebnem kafasını kaldırdı, bir iki saniye Selim'e baktıktan sonra sarıldı Selim'e, kafasını boynuna gömdü, ağlıyordu
Ş: canım çok yanıyor Selim, ben babamı istiyorum
Selim ise saçlarını okşuyordu
S: yapma ama böyle, Tekin amca duyarsa çok üzülür, onu üzmek istemezsin dimi
Ş: her şey onun yüzünden ya, babama bunu nasıl yapar, nasıl aldatır onu, oysa babam çok severdi annemi, ben o evde nasıl kalıcam
S: öyle deme ama, ne olursa olsun annen o senin. Bir de onun tarafından düşün, belki mutlu değildi
Ş: en azından bizimle konuşabilirdi, söyleyebilirdi, anlaşarak boşanırlardı, babam da bu kadar çok üzülmezdi
S: oda doğru ama neyse ya düşünme şimdi bunları, ağlama artık yeter kendini bu kadar üzdüğün, Tekin amca yerleşsin arar seni
Ş: Selim iyi ki varsın
S: sa-sağol sende
Ş: ııı şey ya pardon seni de sıktım böyle, ben-ben şunları götüreyim
Diyerek tabakla çatalı aldı, kalkıyordu ki Selim tuttu
S: önemli değil, sen otursaydın gar-
Ş: ben götürürüm
Dedi ve mutfağa gitti. Elindekileri bıraktı ve tezgaha yaslandı
Ş: Allah'ım napıyorum ben ya, bi çocuğun üstüne atlamadığım kaldı. Ya bana noluyor böyle, evet Şebnemcim, kendine geliyorsun, ağlamakta yok, şimdi hiçbir şey olmamış gibi gidip otur masaya, ne varda çocuğa o kadar yaklaşırsın ki, ama çok güzel kokuyordu, ay o kafamı boynuna gömdüğümde resmen huzurla doldum, ya ben nediyorum iyice kafayı yedim
Selim ise çocukların yanına geçti
C: siz hayırdır, bugün pek bi yakınsınız
S: maşallah de, Tekin amcanın gitmesi biraz da işime geldi, benim bir şey yapmama gerek kalmıyor, gördünüz nasıl sarıldı, ha bir de iyi ki varsın dedi
C: bu kadar kaptırma kendini
K: Şebnem bu, ne zaman ne yapacağı belli olmaz
S: naparsa yapsın ya, demin sarıldıya unuttum hepsini, ben onunla her şeye varım
Al: yürü be Selim, yanındayım
S: işte dost
O sırada Şebnem mutfaktan çıktı masaya doğru yaklaşıyordu, kendi kendine konuşarak geldi ve oturdu
K: kendi kendine mi konuşuyordun bana mı öyle geldi
Ş: yok canım doğru görmüşsün, kendi kendime konuşmak beni rahatlatıyor, tavsiye ederim, bazen içimdeki benle çelişiyorum, tartışıyoruz falan ama seviyorum ya
Al: haha ne güzel
S: ee böyle burda oturacak mıyız, gelin hep beraber bize gidelim
K: aa evet
Al: farketmez
C: olur
Ş: gidelim o zaman
Diyerek çıktılar ve bir saat sonra Selimgildelerdi. Filiz hanım karşıladı onları, sonrada işi olduğunu söyleyip çıktı, kendilerini koltuğa attılar. Film izliyorlardı, kapı açıldı ve Harun bey geldi, hepsiyle selamlaştıktan sonra Şebnem'e döndü ve kollarını açtı
H: Şebnem, sarılmicak mısın
Ş: olur mu hiç Harun amcacım
Diyerek yanına gitti ve sımsıkı sarıldılar
H: Tekin seni bana emanet etti, bende senin baban sayılırım, bir ihtiyacın olursa çekinme ara
Ş: ya sen birtanesin, sağol
K: ohoo biz zaten üvey evlatız
Ş: kıskanma kıskanma
H: neyse kızım ben dosyaları alıp çıkıcam size iyi eğlenceler, bu arada hepiniz akşama bizdesiniz, itiraz istemiyorum, biz Filizle dışarıda olucaz
Dedi ve dosyalarını alıp çıktı. Hepside eski yerlerine tekrardan oturmuştu, kısa sürede hava karardı ve yemeklerini yediler. Kainat odasına çıktı, arkasından Canda çıktı, Almilla başka odada Özgürle konuşuyordu, Selim ile Şebnemse televizyon izliyorlardı. Şebnem'in telefonu çaldı arayan Tekin beydi
Ş: babam arıyo
İyerek açtı telefonu
Ş: aşkım
T: nasılmış bakalım benim prensesim
Ş: sen aradın daha iyi oldum, sen nasılsın babacım, yerleştin mi, eve mi gittin yoksa otelde misin, akşam yemeğini yedin mi, dinlenseydün yorulmuşsundur
T: evdeyim kızım, dinlendim, yemeğimide yedim, senin sesini duymak istedim
Ş: ben seni çok özledim
Dedi sei titrerken
T: aa o sesini düzelt bakalım, niye titredi yine, ağlamıyosun demi
Ş: yok ya ağlamıyorum
T: evde misin
Ş: hayır Kainatgildeyim
T: gidiceksin ama demi
Ş: mecburen
T: prensesim benim, tekrar söylüyorum anneni üzme tamam mı, bu benim annenle aramda olan bir şey
Ş: denerim
T: ben seni yine ararım, seni çok seviyorum aşkım, iyi akşamlar
Ş: bende seni çok seviyorum babacım, iyi akşamlar
Dedikten sonra kapattı telefonu.
S: nasılmış, yerleşmiş mi
Ş: iyiymiş, yerleşmiş
Selim Şebnem'in ellerini tuttu
S: seni çok seviyorum Şebnem Gürsoy
Şebnem hemen ellerini çekti, ne yaoacağını şaşırmıştı, kalktı
Ş: şey teşekkür ederim, ben bir lavaboya gideyim
Diyerek yukarıya çıktı. Lavaboya girdi, aynada kendine bakıyordu. Selim ise gülümsedi, on dakika olmultu ama Şebnem hala inmemişti, merak etti, yine bayıldı sandı, yukarıya çıktı, tam lavaboya gidiyordu ki Kainat'ın odasından Can'ın sesinin geldiğini duydu, kapıya yaklaştu, dinlemeye başladı
C: gerçekten
K: çok mu
C: hemde çok
Dedikten sonra Kainat yapıştı Can'ın dudaklarına, Selim bir anda açtı kapıyı ve onları öpüşürken gördü, deliye dönmüştü, en yakın arkadaşı ve kardeşi beraber miydi, bağırmaya başladı
S: napıyosunuz siz, bir de en yakın arkadaşım olucaksın, sen benim kardeşimi nasıl öpersin lan
Dedi, tam vuracaktı ki Şebnem gelip kaldırdığı elini tuttu
Ş: sakın Selim, önce bir dinle
S: dinlicek bir ley yok, gözlerimle gördüm öpüşüyorlardı
K: abi açıklayabilirim
Kainat ağlıyordu, Selim ise bağırıyordu
S: sen sakın bir kelüme daha etme yoksa elimde kalıcaksın
Canda bağırmaya başladı
C: biz birbirimizi seviyoruz, abisi olabilirsin ama ona karışamazsın, hem kötü bir şey yapmadık, biraz medeni ol
S: sen daha hangi yüzle konuşuyorsun, senin gibi arkadaş olmaz olsun, defol git evimden
Ş: Cancım sen git, sakibleşin öyle konuşursunuz, hadi lütfen
Diyerek Canı gönderdi, bu sefer Selim Kainata bağırıyordu, kolundan tuttu sarsıyordu
S: sana ne demeli babam duysa ne olur biliyor musun
K: abi kolumu çok acıtıyorsun
S: elin herifini öptün ya, gözlerimle gördüm
K: kolum
Şebnem Selim'i ittirdi ve Kainatın yanına oturup sarıldı, Kainat kafasını Şebnem'in omzuna koydu
Ş: ağlama kuzum, Selim odadan çık
S: çıkamam
Ş: Selim odadan çık
S: sen kimin evinden kimi kovuyorsun ya
Ş: Selim bak sinirlisin pişman olacağın şeyler söyleme, çık
S: ya kızım yürü git evine, benim kardeşim değil mi ister severim ister döverim
Ş: hep aynı şeyi yapıyorsun Selim, sinirlenince ağzından çıkanı kulakların duymuyor, sonra pişman olup özür dilemeye geliyorsun, gidicem ama şimdi değil
Diyerek Selim'i zorda olsa çıkarttı ve kapıyı kilitledi, tekrar Kainat'ın yanlış na oturdu
Ş: ağlama hayatım, bilmez misin sen abini, sinirlenince ne dediğini bilmiyor, biraz yumuşasın anlicaktır
K: bittim ben ya, napıcam Şebnem, ben Can'ı seviyorum
Ş: merak etme oda seni çok seviyor, bırakmıcaktır seni
Selim ise sinirle aşağı indi ve içeride dolanmaya başladı. Şebnem ise Kainata kapısını kilitlemesini söyleyerek odadan çıktı. Kainat kapıyı kilitledi, Şebnem kilit sesini duyunca aşağı indi, Almillaya hadi dedi ve içeriye geçip gelmesini bekliyordu, Selim ise Şebnem inince Kainatla konuşmak içğn yukarıya çıktı, daha doğrusu bağırmak için ama Kainat kapıyı açmıyordu, sinirle aşağı indi
S: ne dedin, niye kapıyı açmıyor
Ş: sanane
S: banane öylemi, ya ben onun abisiyim, kız başına elalemin herifiyle odada tek başına
Şebnem'in sinirleri tavan yapmıştı, Almillada gelmişti, Şebnem bağırarak konuşmaya başladı
Ş: o zaman biraz anlayışlı ol, sen istediğin zaman istediğin kişiyle birlikte ol, o aşık olunca abilik tasla, o kız diye sevemez mi, hem naptları ya, sadece masum bir öpüşme oldu o kadar, namussuzluk mu yaptı, hadi ergendir bir hata yaptı diyelim, hayır  anlamıyorum ki kız yapınca namussuzluk erkek yapınca adamlık mı oluyor, eğer öyle sanıyorsan ikiside namussuzluk oluyor, adam dediğin beş kızla beraber olana değil, bir kız için ağlayana denir ve emin ol ki Can adam gibi adam ve Kainat'ı senden daha çok seviyor. Hadi Almilla gidelim yoksa deliricem
Dedi ve Selim'in bir şey söylemesini beklemeden çıktılar.

Yorummm :)(:

YILLAR SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin