OĞLUMMM

1.3K 65 31
                                    

5 AY SONRA
Ş: Seliiiiim
S: geldiiim
Ş: ya Kainat bu abin nerde ya, Umut git sevgiline bak bi lavaboda mı
Al: pardon müşteriye bakıp geliyorum
K: tamam, sende mutfaktaydı, pasta istedin ya, gelir şimdi
T: hayatım benimde işlerim var onları halledeyim eve geçerim
K: tamam sevgilim, bu arada Defnenin maması yok marketede uğra
T: peki, görüşürüz
Diyerek Kainatın dudağına bir buse kondurdu
T: görüşürüz arkadaşlar
Ş: görüşürüz Tarıkcım
Ö: görüşürüz
Dedikten sonra çıktı kafeden. Bundan üç ay önce Kainat hastaneden çıkmtı,arton k çok iyi di. Tarıkta Defnenin gerçek babasıydı, Kainatı seviyordu, Kainatta sebince evlendiler.
Ş: Selim diyorum, ya nerdesin
Elinde pastalarla geldi, herkese verdikten sonra oturdu, arkasından Leyla geldi
S: geldim hayatım
Ş: sonunda, naptıysan artık o kadar uzun mutfakta
S: işte pastayı kestim, tabaklara koydum ne yapabilirim
Ş: bilmem artık, Leylayla aynı anda geldimizde
L: aa ne ima ediyosun Şebnemcim, çok ayıp, benim sevgilim var burda, demi
U: evet sevgilim, Şebnem seninde ne alıp veremediğin varsa şu kızla, bırak artık ya
Ş: ya siz yokken söylediklerini duymuyorsunuz sonra bana çemkiriyosunuz, tamam ya bişi demiyorum ben, hep ben suçluyum zaten, hep Şebnem, aman siz iyi olun
K: tamam kuzum sakin
Ö: otomatiğe bağladı yine
Ş: sen de hala onu savun tamam mı, görüceksin ama bu varya bu, derdi günü Selim, ben sana yapacağımı bilirim ama dua et ki hamileyim, zor oturup kalkıyorum zaten
U: bal durup dururken sen sataşıyosun
Ş: durup dururken mi
U: evet durup dururken
L: tamam hayatım lütfen sakin ol, o öyle demek istemedi
Ş: iyi kız şozları kesmeye devam et sen
U: Şebnem
K: Umut
U: ne Umut kuzen, Şebo tamam seni seviyorum falan ama noluyo ya, sen değil miydin ilk aşık olduğunda bana söyle, elbet hayatının aşkını bulursun diyen, şimdi noldu
Ş: ya bende seni sevdiğim için söylüyorum bunları zaten, üzülüceksin Umut, bak şuraya yazıyorum, dur yada şuraya yazayım, sana yemin ederim bana sen söylemiştin diceksin. Sen ona aşıksın ama o seni değil Selimi se-
U: yürü Leyla ya gidelim biz
L: tamam sevgilim
Diyerek kalkıp gittiler.
S: ya sende kaç ay oldu, demekki gerçekten seviyor Leylada
Ş: off Selim şu kızı tanımıyormuş gibi konuşma
K: hadi Şebo pastanı ye sen, boşveeer
Ö: ya bence Şebnem haklı, o kızda bir şeyler var
Ş: adamın dibisin Özgür, çak
S: ha bi sen eksiksin
Ş: bakıyorım da çok hoşuna gidiyor
S: ne alaka ya
Ş: hayır yani bir şey varsa söylede bilelim dimi
S: şuan fena saçmalıyorsun, yine neye sinirlendin bilmiyorum ama bu sefer bana patlama
Ş: yine derken, ha ben sürekli sinirleniyorum dimi, hep sana patlıyorum, ya Selim biraz da karının yanında dur be, biraz ya
S: ben ne zaman senin yanında durmadım acaba
Ş: demin, Umut Leylayı nasıl savundu, Kainat vardı Allahtan, ağzını bile açmadın. Hayır yani bıktıysan falan söyle, çekinme
S: başka yerlere çekme konuyu, bıkmak falan nerden çıkardın
Ş: halinden hareketlerinden Selimcim, eğer istiyosan da hamileyim diye bırakamıyosan ben başımın çaresine bakarım
S: kendi kafanda kuruyosun, sonrada inanıyosun
Ş: deliyim çünkü ben demi
S: deli demedim
Ş: bırak selim ya, sen zaten beni değil oğşumu seviyosun, Özgür bi tutar mısın kalkayım
Özgür Şebnemin kolundan tuttu ve kaldırdı, Şebnem elini karnına koydu, bebek tekme atıyordu
Ş: vur oğlum, bide sen vur
S: nereye
Ş: sanane
S: farkındaysan ben senin kocanım ve nereye gittiğini bilmeye hakkım var
K: dur bende geliyim
Ş: hadi çıkalım, Almilla biz gidiyoruz
Al: tamam, görüşürüz
Şebnemle Kainat çıktılar, bir taksiye atlayıp Şebnemgile geldiler.
K: rahat mısın kuzum, yastık veriyim mi sırtına
Ş: değilim, şuan hiç rahat değilim, Kainat noluyo bize ya, bırakmaz beni dimi, seviyodur hala demi
K: o nasıl söz bırakmaz tabi, abim seni çok seviyor
Ş: bence o artık beni değil oğlunu seviyor
K: nerden çıkardın, ikinizide çok seviyor
Şebnem elini karnına koydu ve okşamaya başladı, ağlıyordu
Ş: yatıyoruz oğlum, kalkıyoruz oğlum, tamam bende çok seviyorum ama, bende ilk defa anne oluyorum, heycanlıyım, sadece o değil ki. Görmedin mi kafede, benim tanıdığım Selim karısını kim olursa olsun karşısındakine karşı savunurdu. Bak, oğlum bile bana hak veriyor, nasıl tekme atıyor
K: oyy, ağlama, gel, bak oda üzülüyor, ağlama annesi
Şebnem kafasını Kainatın omzuna koydu, Kainatta Şebnemin saçlarıyla oynuyordu, bir süre sonra ikiside uyudu. Selim ise Şebnemgilden sonra kafeden çıktı ve Canın evine gitti, Can kapıyı açtı
C: Se-Selim
S: geçebilir miyim
C: ha tabi buyur
İçeriye geçtiler, uzun bir aradan sonra ilk defa görüşüyorlardı
S: her şey için özür dilerim, seninle olan arkadaşlığımı bitirmemeliydim, Kainat sana çomk şey yapmış
C: geçti be Selim, unuttum bile, sadece aramız bozulmasaydı
S: özür dilerim, affedersen tekrar arkadaş ola-
C: biz her ne olursa olsun kardeşiz be abi
Dedi, sarıldılar, biraz konuştular.
C: ee anlat bakalım bu ne bu surat
S: Şebnem, tartıştık kafede, bir kaç haftadır böyleyiz zaten, olur olmadık tartışmalar çıkarıyor, konuşsam karıştın oluyor, sussam savunmadın, ne yapıcam bilmiyorum. Neden böyle yapıyo, sana anlatmıştır o, senden saklamaz
C: biliyosundur herhalde, en son dün konuştuk, buraya geldi, bir şeyi vardı ama ne zaman sorsam iyiyim, yok bir şey, aramız çok iyi falan dedi. Yani bende bilmiyorum ama Kainata anlatmıştır belki
S: birde ona sorayım, özlemişim seninle dertleşmeyi, konuşmayı
C: bende abi, bende
Birkaç saat sonra Selim eve geldi, içeriye geçti, uyuduklarını gördü, o sırada Şebnem biranda kalktı, Kaünatta kafası düşünce uyandı
Ş: off
K: napıyon Şebo, Şebo napıyon sen
S: noldu, iyi misin
Ş: ay kabus gördüm ya, çok kötüydü
S: dur ben su getireyim
Diyerek bir bardak su getirdi, Şebnem içti
Ş: sağol
S: rica ederim, oğlumda korkmuşmu, nasılmış bakalım babasının birtanesi
Diyerek elini Şebnemin karnına koydu, o sırada tekme attı
S: tekme de atarmış, futbolcumu olucakmış benim oğlum, hayatımın anşamımı olacakmış
Şebnem Selimin elini çekti karnından, koltuğa tutnarak kalktı
Ş: acıkmışmı benim oğlum, hadi Kainat gelsene
Diyerek masaya oturdu, Kaünatta tam kalkıyordu ki Selim durdurdu
S: neyi varmış, söyledimi
K: ben söyleyemem abi, aranızda konuşup halledin
S: Kainat
K: hayır abicim, kusura bakma söyleyemem
Dediktej sonra onlarda yemeğe geçti, kısa sürede yediler ve koltuklara geçtiler
K: ben kalkayım, Defneyi bugün çok boşladım, iyi akşamlar size
Ş: yine gel tamam mı
K: gelirim
S: iyi akşamlar
Dedikten sonra Kainat gitti, Selim Şebnemin yanına oturup elini karnına koydu
S: oğlum, ne izlesek acaba, aa bugün Fernerbahçe'nin maçı vardı, benim küçük kanaryam, küçük prensim
Ş: Selim elini çeker misin, bi rahat bırak, televizyonu duyamıyorum
S: ya ben oğlumla konuşuyorum sen izle televizyonunu
Ş: sonra konuş oğlunla
S: ya sana noluyo böyle
Ş: bana bir şey olmuyor ama sana çok şey olmuş
S: anlamıyorum ki neden böyle yapıyosunuz, şu aralae sürekli kavga ediyoruz, küçücük bir şeyi büyütüyorsun, üstüne gelmiyim diyorum, bu sefer sen benim üstüme geliyosun. Şurda oğlumla konuşuyorum dedim, merak etme doğsun başka yerde konuşurum, terslemene gerek yok. Oğlum-
Şebnem bağırarak konuşmaya başladı
Ş: yeter ya, oğlum, oğlum, oğlum. Yatarken oğlum kalkarken oğlum, tamam bende çok seviyorum, ama senide seviyorum. Sen, varsa yoksa oğlun, benim kocama noldu ya, asıl sensin böyle davranmamın sebebi. Geçen gün eve geldiğinde kapıyı ben açtım hatırlıyor musun, dedim kocam eve gelmiş, özledim de, yanağına bir buse kondurayım, hoşgeldin dedim, öpücem, hemen hoşbulduk diyip eğildin, nasılsın oğlum falan demeye başladın, birindede beni çağırdın, hayatım dedin, gelsene bi, çabuk ol falan dedin, dedim süpriz yapacak herhalde, geldim, bak oğlum sana neler aldım dedin.
Gözeri dolmuştu Şebnemin, Selim ellerini Şebnemin omzuna koydu
S: ben seni çok seviyorum hayatım
Şebnem ağlayarak kalktı ve bağırarak
Ş: sen beni değil Selim, oğlumuzu seviyorsun
Diyerek odasına çıktı. Yatağa oturdu, elini karnına koydu ve okşamaya başladı
Ş: oğlum, benim küçük beyim, yanlış anlama olur mu, baban seni elbette sevecek, hatta çok sevecek ama benide sevse, eskisi gibi. Ben onu çok seviyorum. Bırakmaz beni dimi, kusura bakma sıktım senide
Diyerek kalktı, üzerini değiştirdi ve yattı
Ş: iyi geceler oğlum
Dedikten bir süre sonra uykuya daldı. Selim ise düşünmüştü, Şebnem haklıydı, onu çok boşlamıştı, eskisi kadar ilgi göstermiyordu belki ama çok seviyordu Şebnemi. Biraz oturduktan sonra odasına çıktı, baktı Şebnem uyumuştu, yatağa uzandı ve kısa sürede uyudu. Sabah ilk kalkan Şebnem oldu, bugün yardımcılarının izin günüydü, üzerini değiştirdi ve kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa geçti. Bir yandan hazırlıyor, diğer yandan oğluyla konuşuyordu
Ş: ee oğlum kahvaltıdan sonra napsak ki, kafeye mi gitsek, bencede zaten her gün kafedeyiz, evde mi otursak acaba-tamam tamam çıkıcaz dışarı, hemen tekmele zaten, ben senin o küçük ayağını yerim, oturtma zaten hiç anneyi. Can'a da gidelim, zaten etrafımızda bizi anlayan tek o var
Kahvaltı hazırdı, telefonu çalmaya başladı, arayan Tekin beydi
Ş: günaydın aşkım
........
Ş: iyiyiz, siz nasılsınız
.......
Ş: ha bu akşam mı, olur da şimdi boşuna zahmet etmeseydiniz
.......
Ş: tamam geliriz akşama, söylerim Selime
.......
Ş: bende öptüm babacım, aşkların en güzeli
Diyerek kapattı telefonu. Kahvaltı yapmak için masaya oturdu ve kısa sürede kahvaltısını yapıp kalktı. Kendi bulaşıklarını topladı, Selim içinde bir şeyler hazırladı ve çıktı. Can'a gitti, selam vererek içeriye geçti
Ş: dinliyorum Cancım
C: neyi
Ş: seni
C: ne anlatayım yok bir şey
Ş: bana yapma bari, şu suratına bak, karadenizde gemilerin mi battı, hayırdır
C: yok bi-
Ş: Can
C: önemli bir şey değil, gerçekten, sadece biraz sıkışığım, yani yakın zamanda biliyosun kredi çekmiştim, faizle arttıkça arttı, son iki günüm var yoksa haciz gelecek ama hallederim ya, bulurum
Ş: ne kadar
C: seksen bin kadar
Ş: ya Can Allah'ın aşkına biz neciyiz burda, ben şimdi hallederim
C: olmaz ya saçmalama, alamam senden, olmaz, bu büyük bir para, hem yakında bebeğiniz olucak
Ş: ya biz kardeş değil miyiz, kardeşler bugünler için değil mi
C: sana ne kadar teşekkür etsem az, çok sağol ama borç, yoksa kabul edemem
Ş: peki
Şebnem bir iki konuşmadan sonra halletti.
Ş: tamamdır
C: gerçekten çok teşekkür ederim
Ş: aa hemen şu teşekkürlerini sessize alıyosun
Can Şebneme sımsıkı sarıldı, çekildi ve elini Şebnemin karnına koydu
C: bu ufaklık nasıl bakalım
Ş: çok iyi abisi, bol bol geziyor, otutturmuyor, evde hiç durdurmuyor, oturunca başlıyor tekmelemeye
C: dün Selim geldi
Ş: Se-Selim mi, sana barıştınız yani, çok sevindim
C: evet, dün aramızda ne sorun varsa hepsini çözdük. Birde bana şeyden bahsetti, şu son zamanlar yaşadığınız tartışmalardan
Ş: ha onlar yani her evlilikte olan şeyler canım
C: sende bana yapma, yalan söyleyemiyorsun işte, baksana yüzün düştü heme
Ş: bak ne dicem bugün babacıma gidicez ama yarın akşam bize yemeğe gelsene
C: konuyu değiştirme Şebnemcim
Ş: değiştirmedim
C: dinliyorum
Ş: Selim, bana karşı eskisi gibi değil
C: nasıl yani
Ş: her neyse ya, sonra konuşsak şuan, hiç moralimi bozmak istemiyorum
C: tabi, ama sonra anlatıcaksın
Ş: tamam da Can
C: efendim
Ş: Selim beni bırakmaz dimi, seviyodur
C: bırakmaz ya, hiç bırakır mı, seni çok seviyor
Ş: gitmezde
C: gitmez
Ş: bırakmaz gerçekten dimi
C: gerçekten bırakmaz, sen niye bunu takıyosun ki kafana
Ş: bilmen
Dedikten sonra ellerini karnına koydu
C: iyi misin
Ş: iyiyim iyiyim, biraz ağrıdı ama geçer şimdi
C: hastaneye falan gidelim mi
Ş: yok ya, gerçekten gerek yok
Selim ise uyandığında baktı Şebnem aşağıdadır diye düşündü, üzerini değiştirip indi, baktı Şebnem yoktu ama kahvaltı hazırdı, kahvaltısını yaptı, toparladı, belki gelir diye bekledi ama ne gelen vardı ne giden. Aradı, açmıyorduda Can'a gitmeye karar verdi arabasına atladı ve Cana geldi. İçeriye geçti, Şebnem
S: sen burda mıydın, bekleseydin beraber gelirdik hayatım
Ş: konuşacaklarım vardı belki, anlatmak istediklerim, gidiyorum zaten, tabi kalkabilirsem
C: ben tutayım
Ş: görüşürüz Cancım, yarın akşam bekliyorum bak, bu arada Selim akşam babamlardayız
S: tamam da sen nereye, bırakayım mı
Ş: sağol taksiyle giderim
S: ben bırakayım seni
Ş: hayır dedim ya, hadi görüşürüz Can
C: görüşürüz Şebo
Dedikten sonra Şebnem çıktı. Selimşe Can oturdu
C: nasılsın abi
S: gördüğün gibi sen
C: bende aynı
S: ne dedi, benimle ilgili bir şey söyledi mi
C: geldiğinde gülüyodu yüzü konuştuk falan sonra senin geldiğinü falan söyledim, deiidim işte şu günler tartışıyomuşsunuz falan dedim, evlilikte olan şeyler falan dedi, yalan söyleyemez bilirsin hemen eli saçına gider, Şebnem falan dedim, yüzü düştü, gözleri doldu falan, Selüm bana karşı eskisi gibi değil dedi, nasıl yani dedim neyse sonra konuşalım falan dedi, konuştun mu sen hiç
S: konuştuk sayılmaz ama ne olduğunu biliyorum artık. Televizyon izliyorduk, bende oğlunla konuşuyordum, sonra duyamıyorum falan dedi derken bağırmaya başladı. Yeter dedi, oğlum, oğlum oğlum, yatarken oğlum kalkarken oğlum dedi, bende seviyorum oğlumuzu ama senide seviyorum dedi, benim kocama noldu falan dedi, gözleri doldu, dedim ben seni çok seviyorum, ağlamaya başladı, kalktı, sen beni değil oğlumuzu seviyosun dedi gitti. Ya tamam haklı, suç bende, bu sefer gerçekten bende, çok boşladım, ama seviyorum ben karımı
C: sevmen yetmez abi, onu hissettirmen gerek, biliyosun seni çok seviyo ha bide Selim beni bırakmaz dimi dedi, gitmez, gerçejten bırakmaz dimi falan dedi, her seferinde hayır diyorum ama her konuştuğumuzda kesin söylüyor, Şebnem seni kaybetmekten çok korkuyor
S: ya ben onu bırakır mıyım hiç
C: bırakmazsında işte
Şebbem evlerine gelmişti, kendini koltuğa attı
Ş: oğlum lütfen bugün evimizde oturalım bari, ha oğlum, bak çok yoruldun, bu sefer pes etmek yok, istediğin kadar tekmele, evdeyiz küçük prensim
Televizyonu açtı, izlemek başladılar
............
Akşam yemeğini yediler ve koltuklara geçtiler, bütün ışıklar kapalıydı, sadece televizyonun ışığı vardı, yukarıdan ses geldi
Ş: Selim
S: söyle birtanem
Ş: yukarıda birisi var sanırım
S: birimi var, sen otur ben bakayım
Diyerek merdivenlerin oraya gitti, Şebnemde zorla kalktı ve arkasından merdivenlerin oraya gitti
S: hayatım sen niye geldin, bekle burda
Ş: tamam çık sen ben burdayım
Selim yavaşça çıktı merdivenleri, iki tarafına baktı, karanlıktan bit ley gözükmüyordu, sağ tarafa doğru ilerledi, bir tane adam ise sol taraftan merdivenlere yöneldi, Selim farketti ve geri döndü, adam merdivenleri indi, Şebnem önüne geçti ama adam onu kaktırıp kaçtı. Şebnem duvara çarptı ve düştü. Selimse geç kalmıştı, içerinin ışığını yaktı, baktı Şebnem yerde kafası kanıyor, hemen yanına gitti
S: hayatım iyi misin, kafan kanıyor, pislik herif, yakalayamdıkta, gel, kalkta koltuğa otur
Diyerek kaldırdı, koltuğa oturdular, Selim bir yandan yarayı temizliyor diğer yandan söyleniyordu
S: hayır sen napıcaksında geçtin adamın önüne, ha adam diyosam lafın gelişi, şerefsiz, bi yakalasaydım bunun hesabını sorardım ama. Gelme dedim sana o kadar, burda otursan ne vardı
Ş: tamam ya, merak etme oğlumuz iyi
S: sen
Ş: umrunda mı
Selim yara bandını yapıştırduiı ve Şebnemin ellerini tuttu
S: o nasıl söz, tabiki umrumda. Farkındayım baba olucam diye biraz fazla kaptırdım kendimi ama ben seni çok seviyorum, sen benim karımsın ya, yaşama sebebimsin. Benim sana olan aşkım gün geçtikçe artıyor, sen benim birtanemsin. Ben ikinizide çok seviyorum, seni sevmemem söz konusu bile değil
Şebnem Selime sımsıkı sarıldı
Ş: beni hiç bırakmazsın dimi
S: bırakmam
Ş: bak başkasını falan sevecek olursan-
S: bu kalp ölene kadar senin için atacak, başkası asla olmaz, olamaz
Ş: seni çok seviyorum
S: bende seni çok seviyorum
Diyerek ayrıldılar, tam yakınlaştılar öpüşecekler bebek tekme attı, Şebnem elini karnına koydu
Ş: zamanlaman müthiş oğlum
Dedikten sonra güldüler ve Selim Şebnemin dudağına yapıştı, sonra ayırdılar dudaklarını, Selim tekrar yapıştı Şebnemib dudaklarına, bir süre sonra Şebnem çekildi
S: özlemişim
Ş: rujum bozuldu dimi
S: ya Şebnem
Ş: tamam ya şaka yaptım bende özlemişim, hemde çok

Yorummmk :)(: Arkadaşlar sizce ŞebSel'in oğlunun adı ne olsun yoruma yazarsanız sevinirim, hadi ŞebSelin bebeğinin adını siz koyun :)(:

YILLAR SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin