Şebnem ayırdı dudaklarını ve kalktı yataktan
Ş: film yok zaten hadi aşağı inelim
Selimde kalktı
S: hadi inelim
Selim kolunu Şebnemin omzuna attı ve Kainatgilin yanına indiler
Ş: yok ya bulamadık
K: olsun ya, şurdan bir şey izleriz işte
...........
Sabah ilk kalkan Şebnem oldu, Tekin bey daha yatıyordu, elini yüzünü yıkadı, üzerini değiştirdi, bir iki lokma atıştırdı ve kafeye gitti, selam vererek oturdu
Ş: naber sevgilim
S: iyilik güzellik, senden naber
Ş: iyilik sağlık
K: bizde çok iyiyiz Şebnemcim
Ş: kuzum ya sizede sorucaktım şimdi
O sırada Şebneme mesaj geldi, Yavuzdandı Şebnem eski günlerin hatırına seninle son bir kez buluşmak istiyorum. Yarım saat sonra ..... kafede ol, lütfen, son kez yazıyordu. Şebnem çantasını alıp kalktı
Ş: aa şey ya benim işim vardı şeye gidip şey yapıcam, ordanda şey alıp götürcem falan filan ohoo şimdi anlatamam ben kaçtım
Diyerek çıktı.
S: yine şeylemeye başladı ne iş karıştırıyor acaba, bende kaçtım
Diyerek arkasından çıktı. Şebnemi takip etmeye başladı, bir alışveriş merkezinin kafesine girdiğini gördü, o da kim? Yavuz, geçip oturdu karşısına. Selim gizlenmiş izliyordu
Y: nasılsın
Ş: gördüğün gibi yürüyorum ve gayet sağlıklıyım
Y: o gün için özür dilerim senden-
Ş: bunu söylemek için çağırmadın herhalde
Y: hayır tabiki, Şebnem senden bir şey rica edicem, bana son kez sarılmanı ve bir kere öpmeni istiyorum, dur hemen karşı çıkma, dudak ve ya yanak farketmez, burdan gidiyoruz, yurtdışına, büyük eşeklik yaptım, bedelide seni kaybetmekti, sensizlikle ödüyorum şuan, lütfen bir kere
Şebnem kalktı, Yavuzda kalktı, sarıldılar. Sonra bir süre bakıştılar, Şebnem yapıştı Yavuzun dudağına, sertçe öptü, sonra çekildi
Ş: bir daha asla ama asla görüşmemek üzere
Dedi ve çantasınıda alıp uzaklaştı. Selim ise Şebnemin öptüğünü görünce şok olmuştu, bir süre öylece baktı, sonra kendine geldi ve oradan çıkıp kafeye geldi. Gayet sakindi, üzülmüştü, gözleri doluydu
K: noldu abicim
C: Selim iyi misin abi
Al: Özgürcüm bir su getirsene Selime
K: abi
S: sormayın bir şey, yoksa kendimi tutamam ağlarım ve bir erkeğin ağlaması hiç hoş bir şey değil
C: erkek ağlamaz zaten abi, gerçekten seven adam ağlar, bizde ağladık kızlar için
S: bende ağladım ama şuan müşteriler falan, tamam ya susun
Al: üstüne gitmeyelim
K: Şebnemde geldi
Şebnem selam vererek oturdu, Selim kafasını çevirmiş camdan dışarıya bakıyordu, Şebnem yanağına bir buse kondurdu
Ş: bi hoşgeldinde mi yok ha
S: hoşgeldin
Dedi gayet sakin ve soğuk ses tonuyla.
Ş: noldu sevgilim yoksa gittim diyemi kızdın, geldim bak, Selim, hayatım, noldu buna ya
K: bilmiyoruz ki
Selim gözyaşlarını serbest bıraktı, bir iki damla yaş süzüldü gözlerinden yanaklarına
Ş: hayatım ağlıyor musun
S: çocuklar ben çıkıyorum, sonra konuşuruz
Diyerek kalktı ve Şebneme bir şey demeden çıkıp sahile gitti, bir banka oturdu. Şebnemde arkasından çıktı, bir süre aradıktan sonra sahilde buldu, yanına oturdu
Ş: neyin var birtanem, ağlamıyorsun demi
S: hayır
Ş: anlatmicak mısın
S: gördüm sizi, o bir şey yapmadan sen öptün Yavuzu, hala onu seviyorsun dimi, dün benimle beraber olmak istemediğinde anlamalıydım
Ş: alakası yok Selim açıklayabilirim, yurt dışına taşınıyorlarmış, son bir kez sarılmamı ve öpmemi istedi. Ve dünün Yavuzla bir alakası yok, eğer ikna olucaksan şuan yatarım seninle
S: sen istesende ben yatmam şuan seninle çünkü sırf ben inanayım diye yapıcaksın bunu, sonra pişman olucksın. Peki dudağımdan öpmü dedi sana
Ş: şeyy, hayır, ya dudağımdan ya yanağımdan farketmez dedi-
S: sende yapıştın dudağına
Ş: tamam ama neden, çünkü dudağından öpersem canı daha çok yanacaktı, kırılacaktı
S: onunla birlikte benimde canımı yaktın
Ş: tamam, bir hata yaptım, öpmemem gerekirdi, özür dilerim
S: daha dün sen bana böyle böyle diye anlatmadın mı, ne için olursa olsun öpmemen gerekirdi
Ş: bunu içip içip tanımadığı kızın dudağına yapışan adam mı söylüyor
S: ben o konuları aşdığımızı düşünüyordum
Bağırarak konuşmaya başlamışlardı
Ş: unutmak kolay değil canım kusura bakma
S: hem ikisi aynı şey değil, sen başka şansın varken yapıştın onun dudağına, hala bir şeyler varsa demek
Ş: Selim sen yoktan anlamaz mısın ya, Yavuzu sevmiyorum, sev-mi-yo-rum
S: o zaman şey diyip duracağına Yavuzla buluşmaya gittiğini söyleseydin, sen giidnce içim içimi yesede derdim ki, bu bana söyledi, bana güveniyor, benimde ona güvenmem gerek derdim, gelmezdim ama sen gizlemeyi seçtin
Ş: Selim ben çok sıkıldım bu kavgalardan, tartışmalardan
S: bende sıkıldım Şebnem, artık birbirimizden bir şey saklamayalım
Ş: en iyisi biz biraz ara verelim, böyle ikimizde çok yıpranıyoruz, hatta ayrılalım ya, bitti, tamam mı bit-ti
S: Şebnem saçmalama bak sinirle söylüyorsun, otur şuraya konuşalım, bu kadar kolay değil, saçma sapan şeyler yüzünden ayrılamayız ya, tartışırız ama ayrılamayız
Ş: ben son sözümü söyledim Selim, ayrıldık bitti, şimdi sen yoluna ben yoluma, biz sadece arkadaşız
Diyerek gitti Şebnem, Selim aeekasına yaslandı ve yine göz yaşlarına hakim olamadı. Şebnemse kafeye gidip oturdu, sinirliydi
K: Şebnem-
Ş: Şebnem falan demeyin bana, ayrıldık biz Selimle de bitti, hergün hergün kavga etmekten tartışmaltan bıktım ben ya, yeter bu ne böyle, insanında bir sabrı var, zorluyorsunuz bazen
Ö: gerçekten ayrıldınız mı
Ş: evet bit-ti
C: nerde şimdi
Ş: ne biliyim ben en son sahildeydi
C: Kaünat hayatım ben bi bakayım, sonra görüşürüz
Diyerek yanağına bir buse kondurdu ve çıktı, kısa sürede Selimin yanına geldi, hala ağlıyordu
S: bitti
C: sakin ol abi, sinirle söylemiştir, Şebnem seni çok seviyor
S: ya ben böyle olsun istememiştim, Yziavuzu öptüğünü görünce üzüldüm haliyle, sonra birden patladı, keşke şimdi seni seviyorum diye mesaj atsa
C: üzme kendini bu kadar
S: abi çok seviyorum be
C: bilmez miyim, biliyorum ama gel bak havada soğumaya başladı eve gidelim
S: yok abi sen git ben hiraz daha burda oturmak istiyorum
C: olmaz sen tek başına burda napıcaksın hadi kalk
S: Can lütfen
C: iyi peki, otur, ben gidiyorum, sende geç kalma eve
S: tamam
Can gittikten sonra tekrar arkasına yaslandı gökyüzünü izlemeye başladı.
.......
Akşam olmuştu, Şebnem eve geldi, Tekin bey ile Yaprak hanım oturuyordu, selam vererek oturdu
Ş: hoşgeldiniz Yaprak hanım
Y: hoşbılduk canım benim, bu arada abla dersen sevinirim, hanım biraz resmi oldu da
Ş: peki Yaprak abla
Y: neyse Tekin bende kalkayım artık
Ş: aa olmaz ama kalın, şimdi hazır olur akşam yemeğini beraber yiyelim, rica ediyorum
Y: tamam
Hep beraber masaya geçtiler, başladılar yemeye
Ş: bu arada ayakkabılarınızı çok beğendim
Y: teşekkür ederim, benim evin ordaki bir alışveriş merkezinden almıştım, istersen beraber gidebiliriz
Ş: hmm, olur, yarın uygun mu
Y: uygun tabi, hem orda indirimlerde fazla oluyor, görmen lazım
Ş: kuaförede gideriz dimi
Y: gideriz, iyi olur, sabah tırnağımı kırdım zaten
Ş: ayy gerçekten mi
Y: evet, tahtaya yazı yazarken
Ş: pardon ama siz ne iş yapıyorsunuz
Y: benim bir okulum var, resim okulu, orada ders veriyorum, beş altı sınıf var, benim sınıfımdada dokuz-on tane öğrencim var, öyle işte
Ş: ya ben hep güzel resim çizmek istemişimdir
Y: liselilere ders veriyorum ama istersen sana bir ayrıcalık yapabilirim
Ş: yok sağol ders almaya değil ama sınıfınızı görmeye gelebilirim
Y: beklerim
Yemeği bitirip koltuklara gwçtiler, sohbet muhabbet derken Yaprak hanım gitti, Şebnem ile Tekin beyde biraz konuştuktan sonra yattı. Sabah çalan telefonun sesiyle uyandı
Ş: noldu be sabah sabah
K: ya abimi hiç gördün mü Şebnem, gece evede gelmedi
Ş: ne biliyim ben, görmedim, be-
Cümlesinü bitirmeden Kainat telefonunu kapatmıştı. Selim gece eve gelmemişti, Canla birlikte evde bekliyotlardı
K: ya nerde bu, hadi çıkalım da bir bakalım
C: hadi
Tam çıkıyorlardı ki Selim geldi, kendini koltuğa attı, gözleri kızarmıştı, göz kapakları kapandı kapanacak
K: çok korkuttun abi nerdeydin
S: sahilde
C: uyumadın mı
S: güneşin batışını ve doğuşunu izledim, tek başıma, kendim
C: hadi gel abi, odana çıkda yat biraz
Diyerek koluna girdi ve odasına çıkarıp yatırdı.